' Hayat kısa . Sanırım sadece öldüğümüzde anlayacağız bunu . '
Steve Jobs
Bugün kitaplığımda kalem ararken yırtılmış , eski ve kapağı olmayan bir not defteri geçti elime.
Anı biriktirmeyi her zaman sevmişimdir .
Ve elime geçen bu defter sahip olduğum en güzel anılardan biri olan okul yıllarıma götürdü beni .
Yıl 2006 ve yer kız meslek lisesi...
4 iyi arkadaş ve birlikte neredeyse her gün bir şeyler karaladığımız bir not defteri !
Okudum , okudum ...
Ne cahil , ne de masummuşuz.
En büyük dertleri sınavdan iyi not alabilmek olan ve bir gün annelerimizden izin alabilirsek hayali hep birlikte Adalara gitmek olan genç kızlarmışız.
Biz o Adalar maceramızı birlikte hiç yaşayamadık .Ama o yırtık defter şahit olmuş hayallerimize , dertlerimize , güldüğümüz onca saçma sapan şeylere ...
Ve ben bugün anladım ki gerçekten de hayat çok kısa .
Zaman çok hızlı akarken hepimiz uyuşmuş gibi hayat mücadelemizde savruluyoruz.
Farkında bile değiliz geçen zamanın zamanın bize kattıklarının ve pek tabii götürdüklerinin .
İşte tek bir an bana 10 yıl önce kim olduğumu hatırlattı .
Kendi kelimelerimin bana nasıl da yabancı geldiğini görünce şaşırdım.
Ve evet konunun özüne gelecek olursam galiba Steve haklı. ' Hayat Kısa '
Ve evet konunun özüne gelecek olursam galiba Steve haklı. ' Hayat Kısa '
.Yanı başımda ikinci bebeğim uyurken yazıyorum tüm bunları ve ben kendimi o tahta sıralarda oturan kızdan hiç ama hiç farklı görmezken aradan 10 yıl geçmiş olmasına hayretle şaşıyorum ...
Hayat Kısa ... !
Hayat Kısa ... !