Hayatımız boyunca belli tanımlamalara maruz kalır ve bunları istemsizce benimseriz.
Bir bebek oluruz mesela , sonra çocuk , bir öğrenci ve bir evlat . Arkadaş , sevgili , bir çalışan ve eş ...
Hele bir tanımlama var ki , yeri değiştirilemez ve ondan önce gelmiş ve sonra gelmesi muhtemel tüm tanımlamaları etkisiz bırakan , hayat boyu taşıyacağımız bir ünvan ; Anne - Baba olmak .
Başlıkta da belirttiğim gibi , tüm bu sahip olduğumuz rolleri çok iyi dengelemek zorundayız . Yoksa hiç anlamadan bu rollerden birine sıkışmış bir yaşantı sürdüğümüzü farkedebiliriz .
Tabi bunu ne zaman ve ne koşullarda farkedeceğimiz de işin cilveli kısmı .
Örneğin , ben bir anneyim , aynı zamanda bazen de bir baba !
Bir eş, bir evlat , çok meraklı bir kardeş ve gülmeyi - eğlenmeyi seven bir arkadaş ...
Ticaretle uğraşan bir sahaf aynı zamanda .
Tüm bunların yanında Ben ne zaman gerçek BENİM ?
Hayat tüm hızıyla akarken bu rollerin arasında şöyle bir dönüp bakmak lazım hayatımıza , günüm en çok hangi rolde geçiyor diye ... !
Annelik rolüne sıkışıp kendinden mi vazgeçiyorsun ?
Yoksa kendini işine öyle adadın ki artık hayal bile kurmaya vakit ayırmıyor musun ?
Çevrendekiler ne der diye kabuğuna sıkışıp kaldın mı yoksa ?
Ya da yaşadığın yerin kabuk olduğunun yeni mi farkına varıyorsun ???
Önce kendin ol, takma sana dayatılan davranış kalıplarını .
Kendin ol ki , mutlu ol !
Kendin ol ki , tüm taşıdığın roller bir gün anlamını yitirdiğinde boşa harcanmış bir ömür değil , keyifle deneyimlediğin koca bir yolculuk olsun ceplerinde kalan .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Bu konuda ne demek istersiniz ?