21 Ağustos 2015 Cuma

Mutlu Evliliğin Sırları !

Sizlere daha önce evlilik hakkında hiç duymadığınız şeyler söyleyeceğim ...
Mutlu evliliğin gerçek sırlarını evli birinden duymaya hazırsanız , başlayalım ...


Öncelikle artık birileri şu Mutlu Evlilik Sırları vb. zırvalıklara  bir son versin !
Yok öyle bir şey ...
Ayrıca iki kişinin bildiği bile sır olmuyor iken , yıllardır aynı tantaları evirip - çevirip utanmadan önümüze sundular , sunmaya da devam ediyorlar ...
Herkesin ağzında yapışmış samimiyetsiz cümleler ,
Eşinize süpriz yapın , Saygı duyun , Güvenin , Güler yüzlü olun bla bla bla ... !!!!!


Kaç kişi kötü giden evliliğinde bu müthiş sır ! ' ları uyguladı da , hayatı birden olağanüstü güzel oldu acaba ???

Evlilik ; öyle onun bunun tavsiyeleri doğrultusnda düzene sokulabilecek bir şey değildir ...
Hele sürdürülebilecek bir şey hiç değildir ...

Bu yüzden 8 senedir evli olma vasfı ile hayatına kaldığı yerden devam eden biri olarak nacizane bir kaç olasılık söyleyebilirim mutlu bir evliliğe adım atabilmek için. Ve ancak evliliğin temel dinamiklerinden bahsedebilirim ki , bunlar olmadığında zamanla yıprandığınız ve sevginizin bitme noktasına geldiğiniz bir evliliğiniz olmasın ...


Evli olmak esasında sevdiğiniz adam/kadın ile aynı evde yaşamaya başlamaktan ibarettir. Nasıl ki erkek arkadaşı ile aynı evde yaşayanlar sevgi ve hayattan birlikte keyif alma odaklı kalabiliyor , sizler de bunu başaraksınız ...
Evlenir evlenmez mod değiştirip , size saçma görevler yükleyecek , ailesine karşı sizi beğendirmek zorunda hisseden tiplerden uzak kalmanız iyi bir başlangıç olabilir mesela ...

Sonrasında , bunu kadınlar için söyleyebilirim daha çok ; aslında evlilikte bizler daha çok değişiyoruz. Daha fazla didikleyen , konuşan ve tahammülü azalmış insanlara dönüşüyoruz...
Ee, sevgiliyken böyle davransak ardına bile bakmadan kaçabilecek adamlar ' evlilik ' adı altında sabretmeyi seçiyor ama bu da bizlere sorumsuzluk , ilgisizlik ve mutsuzluk olarak geri dönüyor .


Gelelim diğer bir konu değişen erkeklere ,
Evlendikten sonra size ait olduğunu düşündüğünüz eşiniz yanlızca bir emanettir ! Bunu sık sık hatırlamanız centilmen bir prens iken , duygusuz bir ahşap parçasına (bz.odun) dönüşmenize engel olacaktır .

Bunların dışında söyleyebileceğim temel yapı taşlarından biri olan cinsellik ' te , evliliğin kalitesi ve karşılıklı mutlu kalabilmek için önemli bir unsur ...
Sevgiliyken öpmeye doyamadığınız sevgilinizi yanlızca seks yapmak için öpmeye başlamışsanız büyük tehlikedesiniz haberiniz olsun ...



En en en önemli tavsiyem yine hemcinslerime olacak ;
Evlendi diye , tüm hayatını eşine ve sonrasında da çocuklarına adayan biri haline dönüşmeyin...
Evet bunlar çok önemli , tabi ki emek harcayacaksınız ama sizinde bir hayatınız olduğunu ve bunu bir kez yaşayacağınızı unutmayın.

 Mutlu kadın , güzel kadındır , mutlu kadın , kendini seven kadındır , mutlu eden kadınlar kendini tanımış , ne istediğini bilen , idealleri olan kadınlardır ...
Ve
Evlenilesi erkekler kadının değerini bilecek , onu evlendikten sonra sahibiymiş gibi davranmak yerine ,ömrünün sonuna kadar en değerli emaneti olarak gören, sevgiyle davranan erkeklerdir ... !!!


Mutlu evliliğin sırlarına gelirsek ; güzel sevin ve sizi güzel sevebilecek insanla evlenin ....
Gerisi boştur ...
Safsatadır ..
Dedikodudur .

20 Ağustos 2015 Perşembe

50 İSTEK LİSTESİ

Ne istediğinizi bilmezseniz , istemediğiniz şeyleri yaşarsınız ...

Bu sebeple içinize dönerek  , benim yan tarafta paylaştığım gibi bir dilek listesi oluşturmanızı tavsiye ediyorum.
Bu Aykut Oğut ' un önerdiği ve wokshoplarında uyguladığı tekniklerden biri aynı zamanda ...

Şunu farkettim ki , bu listeyi hazırlamak dikkat gerektiren ve gerçekten ne istediğinizi sorgulamanızı sağlayan etkili bir yöntem. İlk bir kaç maddeden sonra sanki hayallerim burada sona ermiş gibi duraksayıp , ciddi bir emek harcadım sonraki maddeler için ...

Sizler de resimli bir dilek listesi hazırlayıp , bunu evinizde görebileceğiniz bir yere asarak hedeflerinize , hayallerinize ulaşabilirsiniz. Çünkü neyi istediğinizi her daim hatırlıyor ve bunun için dua edip , çabalamaya başlıyorsunuz farkında olmadan ...

İşte benim bir kaç yapılacaklar / dilek listem ...

Sahil kenarında yaşamak ...


Bir kayık almak ve balık tutabilmek ...

  
İrlanda'yı görmek ...

Ve İskoçya'yı da ...
Londra baş tacım zaten ...

Time's meydanına da bir uğramalı ölmeden ...
Bir kitap yazmaya başlanmalı hemen ...


  
Denize karşı evimizde huzurlu akşamlar geçirebilmeli ...

Ne olursa olsun gülebilmeli ...




Evin bahçesine dünya tatlısı bir Golden almalı ... 

Doğa gezileri yapmalı ... 

Safari olmadan olmaz ...

Daha çok kitap okumalı ...

Tabi önce kitapların en güzelinden başlanmalı ...

  
Berrak denizlerde huzur bulmalı ...


Daha çok düşünüp , daha az konuşmalı ...

Hayallere sıra gelip , gerçekleşene kadar sabırla gülümsemeli ...

Mutlulukla yürünmeli hayat yolundan ...

19 Ağustos 2015 Çarşamba

Nasıl Daha Pozitif Biri Haline Gelebiliriz ?

Kişisel gelişim kitaplarını okumayı sevenler bilirler , kitaplarda öyle şeyler anlatılır , öyle cesaret verici cümleler kurulur ki , yüreğinizin göğsünüzü parçalayarak dile geleceğini , dünyada başaramayacağınız hiçbir şey yokmuş gibi inançlı , güçlü ve gaza gelmiş hissedersiniz kendinizi .
Evet anahtar kelimemiz bu zaten  ; gaza gelmek ...

Malesef kişisel gelişim kitapları anlık bir etkiye sahiptir.
Kitabı okurken ve akabinde geçen bir kaç haftalık süre içerisinde bilgileri kavramış  , hayatınıza uygulama çabalarında olursunuz ...
Sonrasında ise öğrendiğiniz tüm öğretiler kumun üzerindeki yazı gibi , zaman dalgası düşüncelerinize vurduğunda kitaba dair herşey yavaşça yok olur gider ...

Çok sayıda kitap okudum bir çoğunuz gibi , bunların bir kısmını da kişisel gelişim kitapları oluşturuyor haliyle ve kısa bir süre öncesine kadar kendi kendime daha fazla kişisel gelişim kitabı okumayacağıma dair de söz verdim . Bunun sebebi ise artık bu okumalarımın vakit kaybından öteye gidemediğini anlamış olmam .
Psikolojide , dinde , kuantum fiziğinde , çekim yasasında ve olumlama tekniklerinde ...
Hepsinde ama hepsinde temel mantık aynıdır.
Olumlu ol , olumluyu çekmek için hep iyiye konsantre ol , şükret , dua et , meditasyon yap , ama hep ama hep şükret ...
 Şimdi kendi içime dönüyorum tüm bu bilgilerden sonra ;

Çoğumuz ve ben de malesef , onlarca kitap okuyup , son çıkan kitaplara karşı gösterdiğimiz alakayı biraz da inandığımız dinin kitabına göstemiş olsakdık bu oradan buradan toplanmış yarım yamalak öğretilere! itibar ediyor olur muyduk ?
Eğer az biraz okusaydık inancımızın kitabını , bilirdik zaten şükretmenin önemini ...
Şükrettiğimiz her ney ise onun artacağını ...
Dua etmenin gücünü , hayatımızı nasıl da değiştirebileceğini ...
İyiyi istemenin , iyi şeyler olacağına inanmanın da duanın bir çeşidi olduğunu ...

Yani demek istediğim daha pozitif biri haline gelebilmek için onlarca kişisel gelişim kitabı yalayıp yutmaya gerek yok...
Adamların bir kitapta anlattıkları zaten bize birkaç cümle ile anlatılmış ...
Neden kendi kültürümüze , inancımıza bu kadar yargılıyız , uzağız anlamıyorum...

' Gül Düşünürsen Gülistan Olursun, Diken Düşünürsen Dikenlik Olursun!' (Hz.Mevlana)
İşte alın size olumlu düşüncenin önemi , alın size kişisel gelişim , olumlama ,  çekim yasası ...

Bu tepki size değil , kendime ...
Bu kızgınlık aslında bir vicdan azabının dışa vurum şekli ...
Özür diliyorum geri getirmesi mümkün olmayan , geçen zamanımdan !
Özür dilerim çünkü , ben , beni çok yanlış yerlerde aramışım ! Yanlış yerlerde oyalanmışım !

Evet başlık neydi ???
Nasıl Daha Pozitif Bir Hale Gelebiliriz değil mi ???

Cevabım Net !!!
Bizim kültürümüze , inancımıza ait olan şeyleri yalan yanlış empoze etmeye çalışanlardan ziyade , biraz araştırma yaparak , biraz inanarak ve neye inandığımızı sorgulayarak , bize ait , toplumumuzda yetişmiş değerli insanların hayatlarını , yaşam felsefelerini okuyarak , şükrederek ; ama neden şükrettiğimizi de bilerek daha pozitif biri haline gelebiliriz ...



Güne Güzel Başlama

Güneş sızıyorsa odaya , açık pencereden ılık rüzgarlar esiyor , pencerenin perdesini usulca savuruyorsa ...
Kuş sesleri geliyorsa dışarıdan ...
Dalga sesleri ve tuzlu su kokusu da ayrıca ...
Bir de nefis bir yeni pişmiş , sıcak ekmek kokusu bir yandan ...
Güne güzel başlanmaz mı hiç evden çıktığınızda kuma değen çıplak ayaklarınız olduğunda ???
Doğa ile  barış yapmış , içi içe yaşadığınız bir ortamda ...


 Hayal ettiğiniz bir eviniz yoksa ...


 Sayısız sorun omuzlarınızda , yaşam enerjinizi kaybettiğinzde ya da  ...


Gülümsemek için yormayın kendinizi ...


 Sadece düşünün bir ;


 Vermeyi istemeseydi yaratıcımız , istemeyi verir miydi ... ?


Bu yüzden şimdi tekrar düşünün nasıl bir güne uyanmak istediğinizi  ...


Ve her zaman dediğim gibi ; Hayal Ettiğiniz Herşey Gerçektir ...

Hayal Ettikleriniz Bir Gün Mutlaka Gerçeğiniz Olur ...
Bu yüzden hayal edin, isteyin ve bu güne güzel başlayın ...
 Sevgilerimle ...

18 Ağustos 2015 Salı

Prof. Dr. İlber Ortaylı

Osmanlı tarihi üzerine ekol tanımadağım , hep konuşşasa da dinlesem hissi uyandıran  , Türkiye ' de malesef sayılı kişilerden biridir İlbey Ortaylı ...
Engin tarihi bilgisinin yanı sıra Aydın kelimesinin de tam karşılığıdır kendisi..
Bildiği dil sayısını gizleyerek hakkında efsaneler çıkmasına sebep olmuş , rahat tavırlarıyla ayar vermenin idolü haline gelmiştir.
Söyleşilerinde engin bilgi denizinden süzülerek ağzından çıkan her söz bizler için ders niteliğinde olup , tarih profösörleri bile kendisinin önünde saygıduruşuna geçmektedir.

Dışarıdan her ne kadar küfürbaz , bilgisiyle insanları ezen egoist bir görünüm sergilese de  , sohpetlerini dinlediğinizde şeker bir adam olduğu hemen anlayacağınız biridir İlber Ortaylı .
Hakkında yapılan birbirinden komik caps ' lere bizimle birlikte gülüp eğlenecek kadar da kompleksiz bir kişiliktir kendisi ...

İşte o capslerden bir kaçını sizlerle paylaşıp , izlemeyenler varsa youtube'tan birkaç programını izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum.







17 Ağustos 2015 Pazartesi

Sendromsuz Bir Pazartesi ' nin 5 Yolu


 1-) Bu günün Pazartesi olduğuna takılmayın. Başlangıcı olan herşey bitmeye mahkumdur...
2-)Abartmadan sizi mutlu eden , neşe ve enerjinizi arttıran yiyecekler tüketin. Çikolata , kahve ya da dondurma ... Neyi çok seviyorsanız artık ...
3-)Arkadaşlarınızla sosyal medyada ya da iş arkadaşlarınız ile olabildiğince sosyalleşin.
4-)Güne başlarken sizi güldürebilecek yazılar okuyun , resimlere bakın ve enerjik müzikler dinleyin .
5-)Kendinizi ve masanızı , çalışma ortamınızı düzenleyin. Mümkünse Pazartesi günü en sevdiğiniz kıyafetlerinizden birini giyin , masanızı düzenleyin ve işlerinizi organize edin.




13 Ağustos 2015 Perşembe

Bir fikre , Tavsiye ya da Yoruma İhtiyacım Var / KafamdaKİ DeLi Sorular ....??????

Bir çeşit bunalımda mı yoksa kırılma noktasında mıyım kestiremiyorum ...
Ama birşeyler olacağı kesin...
Bunu hissedebiliyorum .
Sürekli yapmam gereken  , başarmam gereken şeyler olduğunu söylüyor içimdeki ses . Evet ben bu sese güveniyorum.
Ama ne yapmam konusunda kestiremiyorum kafamdakileri....
Önüm sisli , ileride beni bekleyenlerin varlığını hissedebiliyorum ama görüntü net değil ...
Görebilmek için yakınlaşmam gerek ...

İdeallerimi sorguluyorum bir çok kez , aynı soru , farklı yerler ...
Ne istediğimi , neyi başardığımı ve nasıl yol aldığımı ...

Lise ve öncesinde yazar olmak gibi bir hayalim vardı . Çevremdekilerin yönlendirmesinin de bu dileğimde etkisi olmuştu tabi ki ...

Şimdilerde ise bir sanat dalıyla mutlaka içli dışlı olmak istemem ama hangi dalında olacağıyla ilgili bir karara varamamam geleceğimi şekillendirmemde hiç yardımcı olmuyor bana.

Karakalem yapmayı denedim , yağlı boya tablolar ve cam boyamalar ...
Sayfalarca hikayeler yazdım , fena da değillerdi ama hiçbiri bir hevesten öteye gidemedi şimdilik ...

Yoga'ya merak sardım , biraz Plates ve Dansa da ...
Şimdilerde ise Dağcılık sporu için yanıp tutuşuyorum ...

Doğada olmayı , fotoraf çekmeyi , traking yapmayı , bisiklete binmeyi yani kısaca doğa sporlarını çok seviyorum ...


Hep hayalini kurduğum gibi az kazandıran ama huzurlu olduğum bir işe sahibim ...
Kendime ayırabileceğim ama ayırmadığım boş vaktim var ...
Ve yapmak istediklerimi hayata geçirebileceğim ...

20 ' li yaşlarımın başından beri bir arayış içerisindeyim , yaşım oldu 24 ...
Henüz ne aradığımı bulabilmiş değilim. Ne kadar yazık , ne kadar üzücü değil mi ?

Kapasitemin yarısını bile kullanmadığım bir işe sahipken ve ne yapmam gerektiği konusunda derin kararsızlıklar ve bocalamalar yaşıyorken aklımdaki karanlık bulutları aydınlığa çıkarmama yardımcı olabilecek ne olabilir ???

Bir fikir , bir tavsiye , bir yorum ...
Açıkçası kendiminki dışında duyabileceğim bir dış sese ihtiyacım var ...
Ben buradayım ve yorumlarınızı heyecanla ve merakla bkliyorum ...
Şimdiden teşekkürler ...

Sizin Ahlaki Normlarınıza Ekmek Banar , Yerim !!!

Bazen insan sevgim ayaklar altına düşüp , üzerine basılıp , ele alınamayacak , kalbe tekrar sokulamayacak hale gelebiliyor.
Tanıdığımız insanlar , diyalog kurduklarımız , kurmak zorunda olduklarımız ...
Biz her ne kadar etki altında kalmamayı yeğlesek te ister istemez psikolojimize etki edebiliyorlar ...
Sanırım ben de en umursamaz zamanlarımda bile bu gereksiz insan müsfettelerinin uyandırdığı hislere duyarsız kalamıyorum.
Bazen sizi hiç tanımayan biri , hakkınızda herşeyi biliyormuşcasına hadsizce konuşmaya kalkabilir . Ya da sadece telefonla iletişime geçtiğiniz biri kolayca sizi eleştirebilir...
Peki bu durumda bizler ne yapıyoruz ???

Sadece hakkınızda , izin verdiğiniz kadarını bilebilirler ...
Ve yanlızca umursadığınız kadar değerli olurlar ...
Bu sebeple ;
Salla gitsin Lady !

12 Ağustos 2015 Çarşamba

Yavaş Yavaş Ölürler

Yavaş yavaş ölürler
Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile
girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.

Yavaş yavaş ölürler
Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı
görmek istemekten kaçınanlar.

                                                  Yavaş yavaş ölürler
                                                 Aşkta veya işte bedbaht olup yön değiştirmeyenler,
                                            Rüyalarını gerçekleştirmek için risk almayanlar,
                                                    Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına
                                                 çıkmamış olanlar

                                 Pablo Neruda

11 Ağustos 2015 Salı

Keşke Kadın Olsam - Aykut Oğut - Kitap Yorumu


 Aykut Oğut ile bir çoğunuz gibi Evrenden Torpilim Var kitabı ile tanışmıştım. Ve satış rakamlarınında görüşümü doğrulayacağı gibi ciddi patlama yaşamış , insanları olumlu bakış açısı konusunda oldukça bilinçlendirmişti ...

Kapağını ayna olarak tasarladığı ikinci kitabıyla da benzer bir başarıyı yakalamış , ama bende kendini tekrar ettiği hissini uyandırmadan da edememişti .

Şu Egoları Şişirsekte Mi Saklasak kitabını tamamlayamadan yarım bırakmış ve bu tarz kişisel gelişim kitaplarıyla da arama mesafe koymuştum. Sebebi neredeyse hepsinin aynı şeyleri , farklı kelimelerle anlatmaya çalışmaları ve bunu can sıkıcı hale getirmeleriydi...

Tüm bu okuma deneyimlerinden sonra Aykut Oğut yeni kitabıyla karşımıza çıktı ;
' Keşke Kadın Olsam ' dedi ve bir çok kadının ilgisini çekmeyi başardı ...
Zaten okurlarının neredeyse tamamının kadın olduğu düşünülürse mantıklı bir çıkıştı yaptığı .
Kitabı  yayımlandıktan bir kaç ay sonra yeni bir kitap satın almak için kitapçımda rastladım eski yazar dostum , iyi konuşmacı ve espirütüel diliyle kendini sevdirmiş Aykut ' a ve aldım kitabını ...
Bakalım bu kez neler anlatacak dedim kendi kendime ...

Aykut Oğut

Kitap hakkındaki görüşlerime gelecek olursak ;
Aykut Oğut'un ne anlattığından ziyade nasıl anlattığıyla ilgileniyorsanız oldukça başarılı bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Yazım dilindeki samimiyet , kullandığı kelimeler sizi bir dostunuzla sohpet ediyormuş hissine bürüyor. Ama nasıl bir dost :) ???

Benim için, tüm yaşam felsefesini artık bildiğim , kendini farklı cümleler kurarak tekrar eden ama bendeki hatırından dolayı ve zamanında bana kattığı değerli bilgilerden dolayı tahammül gösterdiğim , konuşkan , zeki ama yeni bir fikri olmayan bir dost gibi ...

Kitapta kadın olmanın güzelliklerinden , içimizdeki güçten ve dişil enerjiden bahsediyor...
Tam da tüm kadınların hissettiği , duygusal kodumuzda olan  merhamet , kıskançlık , inanç , yapma gücü vs. gibi doğuştan taşıdığımız genetik özellikler gibi ...





Aykut Oğut ' un toplumumuzun biz kadınlara uyguladığı baskılar , gelenekler , ayrımcılıklar gibi konulara da değindiği bu kitabını  güzel vakit geçirmek için okuyabilirsiniz.

Ancak kitabı bitirdiğinizin ertesi günü  size kazandırdığı birşey olmadığını farkederseniz geçirdiğiniz zamana üzülmeyin...
Benden söylemesi :)
Sevgilerimle ...
Gri Lady


10 Ağustos 2015 Pazartesi

Hedeflerimiz Olan Bir Hafta Olsun ...

Bulunduğunuz ortam , yaşam şekilleri , çevrenizdeki insanların alışkanlıkları ister istemez sizin de hayatınızı şekillendiriyor.
Sıkı sıkıya bağlı olduğunuz alışkanlıklarınız gün geliyor , teferruat gibi görünmeye başlıyor gözünüze ...
Ama hayatınıza dair hala hedefleriniz var ise  ve hayal kurmayı başarıyorsanız şanslısınız , umudunu taze tutan o azınlık insanlar arasındasınız demektir ...

Hayallerimiz ve belirlediğimiz hedefler bizi biz yapan alışkanlıklar kazanmamıza ve hayatımızı şekillendirmemize yardımcı olurlar ...

İşte bu yüzden kendimizle başbaşa kalarak hayal kurduğumuz ve hedeflerimizi gözden geçirdiğimiz bir hafta olsun inşallah ...
Mutlu Haftalar..
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...