26 Ocak 2016 Salı

İkinci Çocuk ?

AİLE OLMAK,İKİNCİ ÇOCUK,ikinci çocuk

Bu aralar çevremde benimle yaşıt arkadaşlarımın ikinci çocuk haberlerini çok sık alır oldum. Aslında 26 yaş için ikinci çocuk bana erken geliyor. Ama tabi ki kişilerin hayata bakışı , tercihleri ve ilk çocuklarının yaşı bu kararda etkili oluyor.

İkinci çocuk , ilk çocuktan sonra aileleri düşündüren ciddi bir karar. Ben de 7 yaşında bir oğlu olan genç bir anne olarak ikinci çocuk konusunda zaman zaman düşüncelere kapılıyorum.
Kardeş şart mı soruları ...
Tekrar bebekli hayata dönüş ...
İşe ara verme korkusu ..

Ev hanımlığı moodu beni hep bu fikre uzak kılan sebeplerden.

Ama ;


Hayata dair yeni heyecanlar da istenmiyor değil ...
Eğer güzel bir aileniz varsa yeni bir bebeğin o aileye getireceği heyecanı az çok tahmin edebiliyorum. Ve sanırım biraz da kızıyorum kendime bu konuda çok katı olduğum için ve çokkk büyük konuştuğum için.



Her konuda genelde olumluyu görmeye çalışan ben ; ikinci çocuk konusunda nedense kendimi kapana kısılacakmış gibi hissediyorum.
Daha az zaman  , daha az seyahat , daha az sosyallik ve en sevmediğim şey olan evde daha fazla zaman geçirmek ...


Hayat keşke resim karelerinde yakalanan anlardaki gibi daha özgürce ve mutlu yaşansa...
O zaman bende belki ne istediğime karar verip , o konuda niyetimi açıkça ortaya koyabilirdim.


Şimdilerde ikinci çocuk konusundaki tavrım , birinden bebek haberi geldiğinde çokk sevinme ve ' acaba biz de mi düşünsek '  ve yaklaşık bir saat sonra ' Allah korusun , benim psikolojim kaldırmaz iki çocuğu ' gel-gitleri arasında şekilleniyor ...

Tecrübeli anneler bir adım beri gelsin de aydınlatsın şu kararsız - maymun iştahlı bendeniz i  :)

24 Ocak 2016 Pazar

Hayat Güzeldir

Her ne yaşarsak yaşalım , yarının neler getireceğini kestiremediğimiz hayatlar sürüyoruz .
Bugünün kötü anılarını ya da ömrümüzün en harika gününü bir anı olarak geçmişte bırakabilip , yarına umutla bakmalıyız.

Haydi niyet edelim o vakit !
Yarın çok güzel bir gün olsun inşallah !
Yaşadığımıza şükredeceğimiz olaylar yaşayıp , mutluluğu iliklerimizde hissedelim.

Her şeyden önce eğer yarına açarsak gözlerimizi ;
Bu yeni gün için  evvela Allah ' a bol bol şükredelim...

İyi geceler ...

22 Ocak 2016 Cuma

Bu Sabah ... 22 Ocak Cuma 2016

bu sabah,sabah sabah, kar,kar tanesi

Günaydınnnnnnnn ,
Lapa lapa harika bir kar yağan günden sevgiler herkese .
Bugün bir kaç gündür ara veren o sevimli kar yağışı tekrar başlamış. İşe gitmek için dışarı çıktığımda kocaman bir kar tanesi karşıladı beni...
Gördüğüm manzara çok güzeldi.
 Şükrettim bu saatte uyumadığım , işe gidiyor olduğum için ve bu muhteşem anı yaşayabildiğim için.
Ve o yüzüme çarpan kocaman kar tanesi , akabinde istemsiz gelen şükür isteği bana kendimi çok özel ve şanslı hissettirdi.
Ve düşündüm yolda yürürken ,
Belki de bir gün değil , her gün şanslıyımdır. .  .
Bir kar tanesinden çok daha fazla hayatımdaki şükür sebepleri...
Allah'ım nasıl da kapanmış gözlerim beni sarıp sarmaladığın güzelliklere .
Nasıl şükürsüz , sensiz birine dönüşmüşüm ben böyle !

Daha dün Demii Lovato ' nun kitabında bir önerisi ilgimi çekmişti ...
Diyordu ki , ' Olaylar karşısında direnmek yerine teslim olmayı deneyin.
Ve her neye inanıyorsanız , bir tanrı , evren , karma vs . Ona sığının. Çünkü sizin üstünüzde bir yaratıcı var . Sizin bir yaratıcınız ! '
Tıpkı kişisel gelişim kitapları ile ünlü Aykut Oğut 'un  ' Evrenden isterken ' nasıl olacağıyla ilgilenmeyin. Evren sizin için hazırlar. Siz sadece isteyin ve bekleyin. Deneyimlemenin tadını çıkarın ' da kastettiği gibi ...
Tıpkı Uğur Koşar ' ın her kitabında bahsettiği ' Allah 'ı işlerinizde vekil edinin. Allah 'ım bu işimde seni vekil kılıyorum. Ben aciz bir insanın. Sen dilemezsen hiçbir şey yapamam. Sen bana yardım et. Sen bu işimde yanımda ol , hakkımdakini hayırla sonuçlandır ' dediği gibi ...
Tıpkı Cübbeli Ahmet Hoca 'nın ' Hasbiyallah - Bana Allah Yeter ' i kalben inandığımızda her işimizde Allah bize kafidir , sırtınız yere gelmez ' dediği gibi ...

inanış,islam,motivasyon

Hepsi farklı inanışlar , farklı kültürler ama yöntem , doğru tek değil mi ?
Bunu farkedebildiğimizde ve gerçekten inandığımızda gerçekten de sırtımız yere gelmeyecek.
O güne kadar da , farkettirene şükürler olsun minicik mucizeleri bile.
Devamı biz istersek pek yakında ...

21 Ocak 2016 Perşembe

"Yarın Hakkın divanına varınca, Süleymandan hakkın alır karınca !



Kanuni Sultan Süleyman Han bir gün seferdeyken otağın kurulduğu çadırı dayayan direği karıncalar sarmış.

Askerlerden biri de padişahın yanına gelerek "Hükümdarım, çadırın direğini karıncalar sarmış. Böyle giderse direği yiyip çadırı yıkacaklar." demiş.
Bunun üzerine Kanuni Sultan Süleyman zamanın kadısı Ebu Suud efendiye bir name gönderir.

"Çadırımın direğini karıncalar sarınca,
Bir mahsuru olur mu karıncayı kırınca"

Böyle zarifane bir üslubu tebessüm ederek okuyan Ebus suud efendi yine zarifane bir karşılıkla cevap verir;

"Yarın Hakkın divanına varınca,
Süleymandan hakkın alır karınca"

Bu cevabı okuyan padişah hemen emir verir, karıncalara ve direğe dokunmayın, çadırın yerini değiştirin.

Ne güzel bir kıssa değil mi ? Böyle ecdadın , nasıl torunlarıyız bir düşünmek gerek . 
Daha hassas , daha duyarlı ve bize yakışır bir ' insan ' olabilmemiz dileğimle ...
Sevgilerimle.

20 Ocak 2016 Çarşamba

Günün Duası



Tanrım!
Güçlülerin yüzüne gerçeği söylemek için
ve zayıfların alkışını ve sevgisini kazanmak için
ve yalan söylememek için bana yardım et.
Eğer bana para verirsen mutluluğumu alma
ve eğer bana güçler verirsen muhakeme yeteneğimi çıkarma.
Eğer başarı verirsen alçak gönüllüğü çıkarma.
Eğer bana alçak gönüllüğü verirsen saygınlığımı çıkarma.
Görünenin diğer yüzünü tanımama yardım et.
Benim düşüncelerime katılmıyor diye bana karşı olanları hainlikle suçlayarak,
onların karşısında suçlu duruma düşmeme izin verme.
Kendimi sever gibi diğerlerini de sevmeyi
ve diğerlerini yargılıyormuş gibi kendimi de yargılamayı öğret bana.
Başarılı olduğum zaman sarhoşluğuma izin verme.
Ne de başarısız olursam olayım, umutsuzluğa düşmeme izin verme.
Daha ziyade, başarısızlığı başarının öncesindeki bir deneme olduğunu hatırlamamı sağla.
Hoşgörünün, güçlerin en büyüğü olduğunu
ve intikam arzusunun zayıflığın ilk görünüşü olduğunu öğret bana.
Eğer paradan yoksun bırakırsan, bana umudu bırak.
Ve eğer beni başarıdan yoksun bırakırsan,
başarısızlığı yenebilmek için irade gücünü bırak bana .
Eğer beni sağlık bağışından yoksun bırakırsan, inancın lütfunu bana bırak.
Eğer insanlara zarar verirsem, özür dileme gücünü ver bana .
Ve eğer insanlar bana zarar verirse, affetme ve merhamet gücünü ver bana.
Tanrım! Eğer ben seni unutursam sen beni unutma."

Mahatma Gandhi

13 Ocak 2016 Çarşamba

Senin İmzan Ne ?


Hepimizin ortak yönleri var .
Mesela hepimiz insan olarak dünyaya getirildik ...
Aynı gökyüzünü paylaşıyoruz .
Tek bir yaratıcı tarafından mucize eseri dünyaya getirildik vesaire vesaire .

Bir amaç uğruna getirildiğimiz  aşikar ama , ola ki öylesine bir deneyim için yaşıyor olalım bu dünyada ...

Boş boş ve  kuralsız .

Bu durumda bile sizce ters gitmeyen bir şeyler yok mu ?

Bir yolcu isek bu Dünya adını verdiğimiz gezegende ve devam eden bir yolumuz var ise ...

Ayak izlerimiz nerede ?

Yada şöyle yöneltmeliyim belki de sorumu.
Yolculuk bittikten sonra , bizim oradan geçtiğimizi gösteren izimiz , varlığımızı ispatlayacak imzamız nerede ?

Bahsettiğim sadece yaşamış için ' yaşamak ' değil ...
İz bırakmak , değerli kılmak ve faydalı olmak . En azından olmayı denemek.

Bu yüzden bir imza bırakmalıyız ardımızdan .
Tıpkı öleli yüzyıllar olan bir yazarıın deneyimlerini eski bir kitaptan okumak gibi ...
Yada renklere aşık bir ressamın tablosunu boyadığı o an'ı nı ölümsüzleştirmesi gibi .
Bir şairin çektiği acıyı kelimelere sıkıştırıp , kağıda döktüğü gibi ...

Bir imzamız olmalı . Bir izimiz .
Bize gerçekten ' yaşıyorum ' u hissettirecek bir şey !


Şimdi kapatın gözlerinizi .
Hayır , uyumak için değil bu kez !

Bir imza bulacağız hepimiz şimdi kendimize ...

Neyi başarmak isterdiniz ?
Adınız hangi iş ile anılsın , neyi başarmaktan  gurur duymayı dilerdiniz ?

Düşünün ve gözlerinizi açtığınızda ;

Artık uğruna gerçekten çaba göstereceğiniz bir amacınız ve ardınızda bırakabileceğiniz bir eseriniz olsun .


                                                                                    GRİ LADY


12 Ocak 2016 Salı

Uğur Koşar Allah De Ötesini Bırak 2 - Niyet

Uğur Koşar Kitapları,uğur koşar sözleri

Yeni bitirmiş olduğum Uğur Koşar 'ın Allah De Ötesini Bırak isimli kitabının ikincisi ile karşınızdayım .
Kitap ilkinin devamı niteliğinde olmasa da anlatım benzerliği ve içeriğinde barındırdığı bolca kıssalardan dolayı çok yakın etkiyi bırakıyor üzerinizde.

Uğur Koşar 'ın kitaplarının çok satmasının sebebi ne onun engin İslami bilgisi ne de özel bir yetenek !
Uğur Koşar sadece bizim farklı kaynakları okuyarak öğreneceklerimizi , dini kaynaklarda bol bol karşımıza çıkabilecekleri tek bir çatı altında topluyor o kadar.

Daha ılımlı bir uslup ile Allah ' ı , Peygamberimizi ve dinimizi anlatıyor.

Allah De Ötesini Bırak -2 kitabına gelecek olursak ;

Kitap Başlıklar halinde derlenmiş ve içeriğine uygun kıssa ve sözler ile de anlatımın kuvvetlendirilmesi amaçlanmış.

İlk  başlık olan Her şeyi Allah ile paylaşmak kısmında sıkıntıların yalnızca Allah ' a arz edilmesinin ne kadar önemli olduğunu ve insanın kalben Allah Bana Yeter Dediğinde Allah ' ın , kişinin niyetini boşa çıkartmayacağını anlatıyor.

Sonraki bölümlerde iç seslerimizden bahsediyor yazar.
İki türlü ses olduğunu ve birinin rahmani - diğerinin ise şeytani olduğunu belirtiyor.
Bizi kavgacı yapan , öfkelendiren , acılarımızı hatırlatan , geçmiş anılarımızı hatırlatıp bizi hüzünlendiren hep o şeytani sesmiş.

Kitabı okurken hakikaten iç sesimizin kullandığı cümleleri birebir kullanmış Uğur Koşar.
Yani şeytanın kelimelerini...

Bu durumda ne yapmak gerekiyormuş peki ?
O sesi önemsememek ve dua etmek...

Kitap genel olarak bu bahsettiklerim üzerinden şekilleniyor ve dediğim gibi bol bol bir yerlerden anımsayacağınız , kulak aşinalığınızın olduğu kıssa ve hikayelerden oluşuyor.




Okunabilir mi ?
Evet okunabilir. Ama ne olur ; kısa süre sonra hatırınızda kalmayacak bilgiler edinmiş olursunuz.

Benim bu yazdıklarım dışında kitaptan hatırlayabileceğim bir kaç şey ,

  • Din adamı olmayan , dini eğitim almamış birinin bile ufak bir araştırma ile güzel dinimi anlatan hikayeleri kullanarak gayet te güzel kitap yazabilir yeterlilikteymiş gibi görünebilmesi !
  • Mükemmel bir dinimizin olduğu ama onu hiç öğrenmeye çalışmayaşımız .
  • Ne kadar merhametli bir Allah ' ın yarattığı insanlar oluşumuz .
Ve son olarak şeytanın gerçekten insanın düşmanı olduğu ve sadece vesves verme fırsatı olmasına rağmen bizi o ucuz vesveseler ile nasıl da yönlendirebildiği ve kendine uydurduğu ...





8 Ocak 2016 Cuma

Harry Potter ve Merhaba Çocukluğum !

Yıl 2002 ...
Ben o zamanlar 12 yaşlarında bir çocukken Harry Potter ' in sihirli dünyasında giriş yapalı henüz 1 yıl olmuştu Harry Potter ve Felsefe Taşı kitabı ve filmi ile ...


Öyle farklı bir dünyaydı ki kafamın içinde oluşan , saatlerce sayfalara gömülüp gerçek dünyadan kopmama neden olurdu .



 Ailemin bu kadar yoğun okumalarımdan rahatsız olmasına rağmen Harry Potter kitapları olmasaydı belkide okumanın ne kadar kıymetli bir alışkanlık olduğunu anlayamayacaktım.



Şimdi bile filmin afişlerini gördüğümde , kitaplarına dokunduğumda o çocukken hissettiğim heyecanı hissedebiliyorum.


Bu postu da bunun için hazırlıyorum ...


Şöyle bir dursun kenarda , 


                                                  Benim ve tüm Harry Potter sevenler için ...
























7 Ocak 2016 Perşembe

Siktir Et Demenin Yoları

John C. Parkin ' in Siktir Et isimli kitabını duymuşsunuzdur . Kişisel gelişim kitaplarına yeni bir soluk kazandırmış güzel bir kitaptı. 
Size bahsedeceğim kitap ise ilk ve ikinci kitabın devamı ve sağlaması niteliğinde olan ' Siktir Et Demenin Yolları ! 


Kitapta kısa bir giriş bölümünden sonra hayata dair nelere siktir et diyebileceğimiz konusunda öneriler ve cümleler bulunuyor. 
Bizim küfür olarak algıladığımız Siktir Etmek kelimesi aslında bir tavsiye , rahatlama cümlesi ve motivasyon olarak çıkıyor karşımıza . 
İşte kitaptan birkaç örnek cümle ; 

Bugünkü planlannıza S*ktir
Et deyin. Gerçekleşecek
muhteşem şeylere kendinizi
hazırlayın.

Başkalannın sizin hakkınızda
ne düşündüğüne S*ktir Et
deyin.

Herkesi ve her şeyi
yargılamaktan vazgeçin.
S*ktir Edin. Yargılamak zaten
sıkıcı değil mi?

Kendinizi sakın başkalanyla
kıyaslamayın. S*ktir Edin.
Dışanda her zaman sizden
"iyi" ve sizden "kötü"
insanlar vardır.

Hayatta S*ktir Et
diyemeyeceğiniz şeylerden
biri nedir? Peki derseniz ne
değişir?

Kaybolan hayallere S*ktir Et
deyin ve onlann yerine yeni
hayaller bulun. 

Sanki paraya hiç ihtiyacınız
yokmuş gibi yaşayın.

Neye inanırsanız o
·gerçekleşir. Saçma sapan bir
• şeye ınanın.

Özel durumlar için
kendinize hayali bir meslek
uydurun: Ben haşereyle
mücadele elemanıyım ve
hamamböceği istilasında
uzmanım.
(Hamamböceğinin
- ugraşması en zor
yaratıklardan biri olduğunu
biliyorsunuz değil mi?)

Belki de gerek yoktur:
Çok kazanmaya.
Çok başarmaya.
Çok yapmaya.
Çok olmaya.
S*ktir Et.

Harika bir sevgili olmaya
S*ktir Et deyin ve onun yerine
nasll hissediyorsanız öyle
olun.

Araşt1rdınız.
Terapinizi yaptınız.
Bütün rozetleri aldınız.
Bütün bunlar daha önce
de aynı yerde olduğunuzu
keşfetmek içindi.

Yaramaz bir kız/erkeksiniz.
Bir şeyleri çok ciddiye
ahyorsunuz.
Bütün bunlara S*ktir Et diyen
20 tane cümle yazın.


İLGİNÇ BİR GERÇEK
Herhangi bir şeye S*ktir Et de- .
diğinizde ve kendinize güvendiğinizde
ya da kendinizi
olaylann doğal akışına
b1raktığınızda, eğer isterseniz
hiç çaba göstermeden iyi ve
güzel görünmenin yanı sıra,
hayahnıza mucizeleri çeker
ve kendinizde bariz bir şekilde
süper kahraman güçlerini
bulursunuz. İşte gerçek bu.

31 Aralık 2015 Perşembe

Gelsin Bakalım Yeni Yıl Hayalleri

Ne demiş Pablo Picasso ; 

Hayal edebildiğiniz her şey gerçektir !

Oysa bizler hayal kurarken bile içimizdeki ' nasılsa olmayacak ' sesini susturmadan sadece düşünmüş oluyoruz. Oysa gerçekten isteme enerjisine geçebilsek elde edemeyeceğimiz hiçbir şey yok. Bu konuda sadece biraz daha inançlı olarak istememiz ve hayal etmemiz gerekli o kadar !

Umutsuzluğa kapıldığınızda tek bir söz gelsin aklınıza ; 
'Vermeyi istemeseydi , istemeyi vermezdi .'

İşte bu yüzden gerçekten düşünün , hissederek .
Ne istiyorsunuz ? Neyin olması sizi kalbiniz yerinden çıkacak gibi heyecanlandırır ve ne sizi çocuklar gibi mutlu eder ?


2015 yılı bugünden itibaren tekrar yaşayamayacağımız bir geçmiş zaman dilimi olarak anılarımıza karışacak .
Yeni doğacak gün ile her zamanki gibi devam etmek de bize bağlı , yeni kararlarımızla daha coşkulu ve ümitli başlamak da ...

Öncelikle geçen yıla ve geçmişimize bir sünger çekelim. 


Yeni bir sayfa açabilmek için öncekileri kapatabilmemiz gerek.

' Geçmişi, geçmişimdeki herkesi ve kendimi sevgiyle affediyorum ve serbest bırakıyorum . ' 

Şimdi gelecek yılımız için sıfırdan bir ' biz ' ve sıfırdan bir yaşam hedefleyebiliriz.

Ben bu yıl sizlere yeni yıl planlarınızı hazırlarken gelecek zaman kipini bırakmanızı öneriyorum . 

Yani ;
2016 Yılı İçin ;
Daha çok kitap okuyacağım , Yurt dışına çıkacağım vb. şekilde değil , ' olmuş hale ' geçerek 2016 yılı olanlar listesi hazırlamanızı tavsiye ediyorum.

Mesela ;
Bu yıl her ay kitap bitirdim.
Çok istediğim Londra seyahatine çıktım.
İdeal kiloma kavuşmak için gerekli olan 4 kiloyu Mart ayında verdim.
Yeni arkadaşlıklar edinim.
Çok istediğim elbiseyi aldım .


Mantık olmuş hissiyle hareket edip , enerjinizi en önemlisi de inancınızı yükseltmek. Tıpkı '  Şampiyon olmak istiyorsan şampiyon gibi düşünmelisin ' sözünde de bahsedildiği gibi .

Tüm bunların dışında gerçekten bu dilek dileme ve hayalleri  oluşturmayı her yeni yıl için sadece bir kez değil de daha sık yapmalıyız .

İsteyin , hayal edin ve hatırlamanız için tüm dilekleriniz görebileceğiniz bir yere asın ...

2016 ' nın ilk günlerinde tekrar görüşmek üzere 

Harika dilekleriniz olsun bu yıl için. 

Ve inanmayı unutmayın ki , 
hepsi gerçek olsun ....

Sevgilerimle ...



24 Aralık 2015 Perşembe

Haydi Ajanda Kullanalım!

Benim gibi kırtasiye delilerin çok sayıda olduğunu biliyorum. Haydi buradakiler el kaldırsın , sevenler bir adım beri gelsin çünkü anlatacaklarım onlarla ilgili ...

Yeni yıla sayılı günler kalmışken eminim sizinde elinize sağdan soldan numune , tanıtım amaçlı dağıtılan bir ajanda geçecektir. Geçmese bile zevkinize uygun oldukça hoş ajandalardan birini satın alabilirsiniz. Bunu geleceğinize bir yatırım olarak düşünün , anı toplayıcısı ve bir beyin fırtınası odası !



Ajanda dağıtım ve alımı çok fazla olan ülkemizde genelde verilen ajandaları ya kullanmaya kıyamayız yada alelalede not düşülen müsveddeler olarak kullanırız. Oysa ajandalar çok iyi birer zaman planlayıcılardır.
Tamam kabul ediyorum , gelişen teknoloji ve android telefonların hayatımıza girmesiyle zaten kullanımı az olan bu defterciklere daha az ihtiyaç duyulur oldu ama defter ve kalemin büyüsü her zaman farklı ve özeldir diye düşünüyorum.

Gelelim elimizdeki temiz , henüz kullanılmamış ajandamızla neler yapabileceğimize ;


2016 tarihli , yeni bir ajandanız var ise bunu Ocak ayından itibaren planlayıcı olarak kullanabilirsiniz. 
Gelecekteki etkinliklerinizi , aile ve arkadaşlarınızın doğum günlerini , gelecek tarihlerde yapmayı planladıkladıklarınızı ajandanıza not edebilir , kendinize o güne dair yapılacaklar listesi oluşturabilirsiniz.

Eğer yoğun bir iş hayatınız yoksa bu tarz bir kullanım size gereksiz geliyor olabilir . 
O zaman gelelim ajanda ve not defterlerinin en keyifli kullanım alanlarına ; 

İlgi alanlarınıza göre bir hobi defteri oluşturmaya ne dersiniz  ?

Kitap okumayı seviyorsanız okuduğunuz kitapları not alabilir , gelecek yıllarda hatırlayabilmek için konusu hakkında küçük notlar yazabilirsiniz .


Aynı şekilde film izlemeyi sevenler ya da yemek yapmayı seçenler de defterlerini bu konuda geliştirebilirler.


Çok düşünen az konuşan ya da tam tersi bir kişiliğiniz varsa defterinizi tamamen kişisel bir deftere dönüştürebilir , günlük hatta anlık bir defter yapabilirsiniz.

Kendimden örnek vermek gerekirse benim lisede tuttuğum anlık defterler vardır mesela ...
En yakın arkadaşlarımla sırayla yazdığımız , en sevmediğimiz derslerde o anki durumu anlatıp ne kadar sıkıcı bir gün olduğunu , tenefüste yapmayı planladıklarımızı yazdığımız defterler ...

Yıllar sonra onları okumak  , arkadaşlarımın el yazılarını görmek nasıl mutluluk verici bir şey tahmin edersiniz :)


Bunların dışında kişisel gelişim kitaplarını okumayı sevenler aşinadır ; bir şükür günlüğü tutmak ta oldukça güzel bir eylemdir.
Şükretmenin hissettirdiği o gün boyu mutluluğu hissedebilmek için sabah saatlerinde özellikle ufak şükür cümleleri kurmanızı tavsiye ederim. Gerçekten de zamanla şükredeceğiniz şeylerin arttığını farkedeceksiniz.

Tüm bu tavsiyelerimin dışında , yapılması gerçekten keyifli olan bir şey var ki ;
O da Scrapbook tutmak !



Gazete küpürleri , fotoraflar , yapışkanlı kağıtlar , stickerlar scrapbook hazırlamak için en eğlenceli meteryallerdir. Tabi renkli kalemler ve bol miktarda da hayal gücü gerekli son olarak .

Defterlerle aşk yaşayan biri olarak benim birkaç tane scrapookum var . 
Sevgili eşimle sevgili olduğumuz dönemlerde hazırladığım ( içerisinde bana verdiği minik notlar  - çiçekler  - ilk yolculuğa çıktığımızdaki otobüs biletlerimiz vs . ), hamileyken hazırladığım ( içerisinde muayne kağıtlarımın bile olduğu :) ve evlilik yıl dönümümüzde hediye ettiğim  fotoraflı - dünden bu güne şeklinde hazırlanmış anı scrapbooku .



O zaman ne diyoruzz  ;haydi ajanda kullanalım bu yıl . Not defterleri renkli kalemler hayatımızı renklendirsin.
Yaşadığımız an öyle kıymetli ki , tarihe not düşeceğiniz ufacık bir karalama bile ileride çok çok değerli bir anınıza dönüşecek.
Bu yazıyı bir daha aynı hislerle okuyamayacaksınız mesela , şu geçen üç saniye öncesini belkide hiç hatırlamayacaksınız . Ama eğer bir deftere sahip olursanız , anlarınız ve anılarınıza da sahip olabilirsiniz.

Cümlelerimi burada sonlandırıp , son sözü yazmak hakkındaki görüşlerini bildiren değerli insanların cümlelerine bırakıyorum ...


Bir amaç, ancak onu yazıya geçirildiği zaman, güç kazanır.
Steve Chandler


Ancak yazıya geçmiş düşüncenin değeri vardır; geri kalanlar boş çırpınmalardan, rüzgarın alıp götürdüğü bir saatlik hayallerden, başka bir şey değildir.
Emile Zola


Yirmi yaşında şiirler yazıyorsanız, bu yirmi yaşında olduğunuzu gösterir, kırkında şiir yazıyorsanız, bu şair olduğunuzu gösterir. Francis Carco


Yazmak, aynı zamanda susmak, söylememek, sesini kesmek demektir, gürültüsüz haykırmaktır. Marguerite Duras


Bir satırsız bir günüm yok. Pline l’Ancien


Düşünmenin en iyi yolu, yazmaktır. Pascal Quignard

Bir amaç, ancak onu yazıya geçirildiği zaman, güç kazanır.  Steve Chandler




Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...