Bir laf vardır , büyük lokma yut - büyük söz söyleme diye... Bende tam tersi - küçük lokma yut büyük söz söyleme hali vardı .
Ben hep o küçük lokmaları yuttum bu yaşıma kadar :)
Bir bakıyorsun ' Asla Yapmam ' dediğiniz şeylerin baş rolündesiniz . Kaç tane Asla'mın baş rolünde oynadım bir bilseniz !
Ama bir yandan yapmam dediklerimin eninde sonunda başıma geliyor olması garip ama kendimi önemli hissettiriyor bana .
Ben milyarlaca insanın içinde yaşayan herhangi biri olarak , cılız sesimden yankılanan değer yargılarım - kınamalarım - fikirlerimin bir önemi var ...
Önemi var ki yanlış şeyler çıktığında kelimelerimden , o kelimelerin bir bedeli var .
Müjde Gri Lady ! Demek ki sahipsiz değilsin. Demek ki cılız sesin çokkk uzaklara ulaşıyor da , söylediklerinin karşılığı tekrar gelip sana ulaşıyor !
Ayıplamak , kınamak , küçük görmek ...
Bunların her biri sonrasında bize misliyle dönecek kötü davranışlar . Ama insanız işte , herhangi bir yerde karşımıza çıkan olay hakkında yorum yapmaktan da alamıyoruz kendimizi .
Mesela benim yaşadıklarım ;
Büyük Söz 1 : Lisedeyken evlilik ve evlenme yaşı hakkında pek ahkam keserdim arkadaşlarıma - aileme ...
Ben hayatımı yaşamadan , gezip tozmadan ve hele de 27 - 28 yaşına gelmeden ASLA evlenmeyeceğim derdim.
Erken yaşta evlenenleri de uzaydan gelmişler gibi yadırgar - kezban bulurdum !
SONUÇ : Lise 2 ' nin bittiği yaz tatilinde tanıştığım o motorlu - asi gençle lise biter bitmez ve üniversite için hali hazırda dersaneye gidiyorken evlendim :)
Üniversiteye evli biri olarak başladım .
Büyük Söz 2 : ' Hadi erken evlenirler anlarım ! Aşık olmuştur benim gibi. Ama kardeşim , evlenir evlenmez çocuk yapmak ta nedir yaa ? İnsan bir evliliğin tadını çıkarır dimi ?
SONUÇ : Üniversite'nin 2. yılı ve ben okul sebebi ile dersler - ev - dersler şeklinde yaşıyorum.
Ve düşündük ... Şimdi okul bitecek ve çalışmaya başlayacağım . Birkaç yıl sonra illa ki bir bebeğimizin olmasını isteyeceğiz . Hazır şimdi çalışamıyorken bir de bebek yapalım . O arada bebek doğar - biraz büyür. Okul da bitmiş olur . Oh mis , rahat rahat çalışma hayatına geçiş yapabilirim !
Büyük Söz 3 : ' Ben asla büyüklerimiz evliliğinde olduğu gibi kavga etmeyeceğim. Kızgın olsam bile alacağım eşimi karşıma , sakin sakin konuşacağım. Asla dırdırcı bir eş olmayacağım!
SONUÇ : ' Ama sadece yüksek sesle konuşuyorum kiii , hem kendini anlatma çabası ne zamandır dırdır diye adlandırılıyor :) '
Büyük Söz 4 : Ben üniversite mezunuyum . Çağrı merkezi gibi dandik yerlerde ne işim var !
SONUÇ : Okul bitti , deli gibi iş arıyororum , bebeğimize annem bakacak ama ben yeni mezun olduğum için çalışacak bir iş bulamıyorum. Ne oldu sizce ?
Evet , bir çağrı merkezinde işe başladım. Kısa sürdü ama olsun - gerekli ders alındı mı ? Evet alındı !
Büyük Söz 5 - 6 -7 ... : Ben asla hayatı çocuk ve eşinden ibaret olan biri olmak istemiyorum. Herkesin tek bir şansı var hayatta . Dünyaya bir kere geliyoruz ve onu bir erkek ve çocuk yetişmek için harcamak istemiyorum. Hayallerim var . Yapmak istediklerim var ...
Ve ben asla ev hanımı bir anne olmak istemiyorum. Çalışmak benim için nefes almak gibi !
Tek çocuk ideal . Ne gerek var kendini sıkıntıya sokmaya ... Hem kardeşleri görüyoruz bu devirde , hepsi birbirinden nefret eder halde . İyi arkadaşı olsun yeter !
SONUÇ : :)
Valla güzel günler göreceğiz , güneşli günler demek istiyorum :)
Henüz deneyimlemedim bu sözlerimi ama , sanırım hayatımızın yarısı kınamakla - diğer yarısı da kınadıklarımızı yaşamakla geçiyor .
Sizin de var mı başınıza gelen böyle asla yapmam dedikleriniz ama çoktann yaşamış olduğunuz olaylar ?
Yoksa bana özel mi ?
Yorumlarsanız daha az suçlu hissedeceğim galiba kendimi :)
Merakla fikirlerinizi bekliyorum. .Çok çok sevgiler :)
Bu arada kelimelerimize dikkat !! :)