13 Mart 2015 Cuma

Günün Olumlaması

BUGÜN DE , HER GÜN OLDUĞU GİBİ KOŞULSUZ SEVGİYLE DOLUYUM...
GÜLÜMSÜYORUM VE ÇEVREMDEKİ TÜM İNSANLARLA BİRBİRİMİZE POZİTİF ENERJİMİZ İLE KALPTEN SEVGİ BAĞI HİSSEDİYORUZ ...
OLUMLU DÜŞÜNÜYORUM VE HERŞEY BENİM HAYRIMA OLUYOR .HAYATIMDA BOL SEVGİ , PARA , HUZUR , YETERLİ ZAMAN VE SONSUZ BİLGİ HER ZAMAN VAR. ONLAR TAM ZAMANINDA KARŞIMA ÇIKIYORLAR. TÜM GÜZELLİKLERİ KALBİME YERLEŞTİRDİĞİ VE BUNU KULLANMA GÜCÜ VERDİĞİ İÇİN ALLAH'A SONSUZ ŞÜKÜRLER OLSUN.

MUTLU CUMALAR :) 


10 Mart 2015 Salı

Bir Ateş Alıp Gideceğim :)

O kadar yoğun çalışıyorum ki son günlerde hiç vakit bulamadım yazmaya , halinizi hatrınızı sormaya ...
Takip te edemiyorum ama en kısa sürede tekrar başlayacağım okumalarıma , yorumlarıma ...

Hem bu da güzel sevgili dostlar , bazen zevk aldığımı hissediyorum hayatımdaki kaostan :)
Herşey yolunda , hayat çok güzel , arada bir kaç cümle bile olsa yazıp , paylaşabileceğim bir bloğumun ve birbirinden değerli blog arkadaşlarımın olması çok çok daha güzel ..

Hepinizi Öptüm :)
Tekrar Görüşeceğizzz :)

23 Şubat 2015 Pazartesi

Günün Olumlaması

İYİ VE GÜZEL ŞEYLERİ HIZLA HAYATIMA ÇEKİYORUM.HAYATIM HUZUR VE UYUM İÇERİSİNDE İLERLİYOR.VE BUGÜN İÇ DÜNYAMDA HUZUR BULMAYI VE HERKESE HUZUR VERMEYİ SEÇİYORUM ..



20 Şubat 2015 Cuma

GEÇMİŞİME SAYGI DURUŞU

Bu aralar bir melankoliklik var üzerimde , üstüme üstüme geliyor zamanın acımasızca tükettiği hatırı sayılır geçmişim ..

Özlüyorum , hem de çok ..

Geçen zaman sanki kötü anıları beynin en arka odalarına saklıyor da , daha çok acı verebisin diye en özel anlarını hatırlatıyor sana ..
Daha güzel anılar , artık yaşanamayacağının , geri gelemeyecek oluşunun verdiği acıyı daha iyi özümseyebilmemiz için , daha güzel , en güzel anılar ...

Ne zaman ve nasıl başladı bu bilmiyorum ...
Sanırım doğduğum ve binbir anımın geçtiği şehrimden ayrıldıktan sonra gün yüzüne çıktılar .
Her zaman içerisinde olduğum mekanlar , sokaklara şimdi içerisinden değil de , çok uzaklardan bakıyorum . 
Ve işte şimdi öğreniyorum asıl özlemenin ne demek olduğunu ...
Bir zamanlar sahip olduğum ama bir şekilde hayatımdan çıkan ya da çıkardığım her şeyi özleyebilmek gibi bir alışkanlık edindiğimi farkediyorum ...
Ve ilk kez her zamanki duvarlarımı örüp , bu duyguları görmezden gelmek yerine tüm hücrelerime  kadar bu duyguları yaşayıp , geçmişi yad etmeyi tercih ediyorum.

Bir gün gelecek ve her yaşayan canlı gibi göçüp gideceğim bu duraklama diyarı dünyadan ...
Ve tüm ömrü hayatım sanki birkaç gün geçmişcesine ' dün gibi ' görünecek gözüme , buna eminim ...
Geride bıraktığım 25 yılı hatırlamam ve hissettiklerim bunun bir teminatı aslında ...

Ve demem o ki dostlar ; zaman nasıl da hızlı geçiyor değil mi ?

Bizler ise hiç ölmeyecekmiş gibi öyle bencilce yaşıyoruz ki , böyle devam ettikçe , umutsuzca özlemeye makum kalacağız ...

İşte bu umutsuluk içerisinde yaptığım tek şey ; 

GEÇMİŞİME DERİN BİR SAYGI DURUŞU ...

17 Şubat 2015 Salı

KARLI VE MUTLU SABAHTAN GÜNAYDIN :)

Bugün her yer bembeyaz ...  Her yer kar ...
Hem de öyle ıslatan , ayağınızı kaydıran bir kar değil bu , pamuk şekeri gibi , içimi ısıtan , baktığım her yerde doğanın eşsiz manzaralara bürünmesini sağlayan mükemmel bir kar ...

Gökyüzü kristal beyazı , baktıkça gözlerimi kamaştırıyor ...
Usul usul üzerime düşen kar taneleri ise her saniye mutluluk olarak yerleşiyor kalbime ...

Ben bugün çok güzel başladım güne ...
Manzara harika ,  dilerim hepimizin günü de harika anılarla , güzel manzarlarla dolu olsun ve günün sonunda kalbimizde sebepsiz mutluluklarla ve günü dolu dolu yaşamanın mutluluğuyla uykuya dalalım ..
Kocaman sevgilerimle :))
                                                                                               
                         HAPPY LADY :)

16 Şubat 2015 Pazartesi

Hayat Kızmak İçin Çok Kısa

Bugün...

Evet evet. Bugün kızgın olduğun kim varsa karşısına geç...

Onun suratına dikkatle bak.

Ta gözlerinin içine...

Minicik pırıltılar yakalamaya ifadeleri çözmeye çalış gözbebeklerinde SON DEFA!!!

Ve onun gözlerinden ayırmadan gözlerini şu sözü hatırla: O çok kısa bir zaman sonra öLECEK!!!

Senin için çok kısa zaman ne demektir?

üç gün...?!!!!

üç gün sonra öleceğini biliyorsunuz artık onun; ama o bilmiyor...

Davranışın değişir mi ona karşı?

üç gün sonra ölecek bir yakınınız sizi kızdırabilir mi???

Veya ona kızdığın hadise gerçekten kızmaya değer mi?

üç gün çok mu kısa..? Onun gönlünü bile almaya yetmez mi?

O zaman otuz gün sonra onun bir daha gönlünü alamayacağın uzaklığa

taşınacağını düşün...

Kabri başında oturup ağlamak mı yoksa dizi dibinde oturup konuşmak mı

daha kolay daha az can acıtıcı....

Bırakalım hadi üç günü otuz günü...

O insanın üç yüz hadi üç bin gün sonra ölecegini hesap edin...

çok mu uzun...!

Bitmeyecek kadar mı?

Bugün.... Evet bugün bir görünmez gözlük tak gözüne ve çevrene onunla bak

Ailendeki insanlara bu gözlükle bak...

Okuldaki veya iş yerindeki arkadaşlarına bu gözlükle bak...

Ve hatta bu yazıyı o gözlükle oku; ''YARIN YOK''

Bugün herkese heryere ve herşeye dikkatle bak...

AYNALARA BILE....

HAYAT;

KIZMAK İÇİN ÇOK KISA!!!!!

Herşey Olabilirsin Bu Hayatta , Ama ...

Her şeyin olabilir ve sen her şey olabilirsin. Evlerin, arabaların. Bilgisayar vs… her türlü teknolojik

imkanın, renk renk elbiselerin, pahalı parfüm ya da kremlerin ve pahalı alışkanlıkların…Ve sen!

Her şey olabilirsin…Güzel ya da çirkin.

Uzun ya da kısa olabilirsin.

Boylu poslu. Gösterişli ya da gösterişsiz…

Tombul ya da zayıf…

Genç ya da yaşlı…Kadın ya da erkek olabilirsin…

Anne, baba olabilirsin.

Kardeş, ağabey, dost, arkadaş…Huzurlu ve huzursuz…

Güleryüzlü ya da somurtuk.

Sakin ya da hareketli…

Sabırlı, dayanıklı, heyecanlı, atak ve coşkulu olabilirsin.Hatta her an içinde bulunduğun duruma göre bir

şey de olabilirsin.Sonra iş sahibi olabilirsin ya da işsiz…

Üniversite ya da lise yada ilköğretim mezunu olabilirsin.Bir meslek sahibi olabilirsin.

Öğretmen, memur, işçi, doktor, mimar ya da avukat…

Hatta mesleğinde üst seviyelere çıkabilir ve unvanların olabilir…

Bütün bu özelliklerin çevrende pek bir takdir görebilir, övgüler alabilirsin…Tüm bunlar iyidir hoştur,

güzeldir …Büyüklerin dediği gibi adam bile olabilirsin.Ama

İnsan olmak başka bir şeydir…Onun ne okunacak bir kitabı ne de ezberlenecek bir formülü vardır. İnsan

olmak yukarıda saydıklarım ile saymadıklarımın tamamını kapsar…Eğer;İnsanları toplumsal alt

kimliklerine göre ayırmadan, cinsiyetlerine göre kayırmadan, zengin, fakir ya da meslek ya da

unvanlarına göre değil önce insan olduğu için sevip sayıyorsan…Ve çevrendekilere sahip olduklarına göre

değil, (seninle paylaşmamış olsa bile çevresindekilerle…) Paylaştıklarına göre önem, değer ve anlam

verebiliyorsan.Verdiğin sözü tutuyor ve özün ile sözün birbirini tamamlıyorsa, iyiniyetli, samimi,

merhametli, dürüst ve alçak gönüllü isen insan olmaya başladın demektir.Pek havalı sıfatların olabilir ama

en havalısı insan olmaktır. Kadın ya da erkek olmaktan, toplumsal sıfatlarından çok daha anlamlıdır. Ve

tüm bunların yanına bir de erdem kattın mı insan oldun demektir.Ve insan olduğunda sen artık insanların

yüzlerine değil ruhlarına bakmaya başlarsın.

12 Şubat 2015 Perşembe

Hava Çok Soğuk , İçim İse Sıcacık ..

Sanırım kış aşığı biri oldum çıktım bu yeni şehrimde ..
Malum hava şartları İstanbulda'kine nazaran çok daha acımasız ve dondurucu ..
Ama burada içimi ısıtan birşeyler buldum , beni ben yapan gizilenmiş değerler çıktılar gün yüzüne ve nedendir bilmiyorum ama sevdim ben buraları ...

Her gün işe gitmeden önce sanki çalışmaya değil de , kayak keyfi yapmaya gidiyor gibiyim :)
Bu durumdan da hiççç şikayetçi değilim tabi ..
Şimdilik benden bu kadar , soğuk kış günlerinde içinizin sımsıcak sevgi dolu olması ve bu sevgiyle çevrenizde var olan tüm insanları ısıtabilmeniz dileklerimle ...

3 Şubat 2015 Salı

Meğer Ne Çok Özlemişim Sizleri ...

Bir süredir karmaşalardan ve zamanımı iyi kordine edemeyiimden dolayı yazılarıma ara vermiş bulundum ..
Bilinçli değildi ama insan bir kere koyverdimi gerisi geliyor zaten ..
Bugün açtım bloğumu ve güzel yorumlar gördüm , blog arkadaşlarımdan havadisler aldım ...
İçimden geçen tek yoğun duygu ise şöyle ;

MEĞER NE ÇOK ÖZLEMİŞİM BURALARI ...

20 Ocak 2015 Salı

Boşanmaların Esas Sebebi Evliliktir !

İngiltere' deki sınavda çıkan bu soruya verilen en mantıklı ve hınzır cevaptır işte bu başlıkta gördüğünüz :)
Ve bu cevabı yazan öğrencimiz henüz 8 yaşındaymış ..

19 Ocak 2015 Pazartesi

Ölürken en çok pişman olunan 5 şey nedir ?


Hayatta en çok nelerden pişmanlık duyarsınız ?
Keşkeleriniz çok mudur ?
Keşkeleriniz olmasaydı daha mutlu bir hayatınız olur muydu ?
Kuşkusuz, hepimiz keşkelerin az olduğu bir hayatı düşleriz.
Bakın, Avustralya’da yıllar boyunca evlerinde ölümü bekleyen hastalarla çalışan hemşire Bronnie Ware, emekli olduktan sonra deneyimlerinden yararlanarak yazdığı kitapta insanların hayatlarının son günlerinde en çok neye pişman olduklarını listelemiş.
İnsanların ölümlü olduğu gerçeğiyle yüz yüze geldiklerinde çok önemli değişimler geçirdiğini belirten Ware, ölmek üzere olan hastaların inkar, korku, öfke, pişmanlık ve sonunda kabullenme gibi aşamalardan geçtiğini söylemiş.
Hastalarına en çok ne için pişmanlık duyduğunu soran hemşire, aldığı yanıtların temelde benzer olduğunu ve beş başlık altında toplandıklarını keşfetmiş :
1. “Keşke başkalarının benden beklediği hayatı sürmek yerine düşlerimi gerçekleştirme cesaretim olsaydı.” Ware’e göre insanlar, yaşamlarının sona erdiğinin farkına varıp geriye döndüklerinde düşledikleri şeylerin çok büyük bir kısmını gerçekleştirmediklerini görüyor ve pişman oluyor.
2. “Keşke bu kadar çok çalışmasaydım.” Ware’e göre erkek hastaların büyük bir kısmı, işleri nedeniyle ailelerine ve dostlarına yeterince vakit ayıramadıkları için pişman oluyor. Ware, erkek hastaların büyük bir kısmının eğer bir şansları daha olsa dönüp çocuklarının kaçırdıkları anlarını yaşamak istediklerini gözlemledi.
3. “Keşke duygularımı dile getirmeye cesaretim olsaydı.” Birçok insanın diğerleri ile ilişkilerini belirli bir düzeyde tutmak için duygularını bastırdığını söyleyen Ware, bastırılan duyguların insan sağlığı üzerinde son derece olumsuz etkileri olduğunu ileri sürdü.
4. “Keşke arkadaşlarımla ilişkimi sürdürseydim.” İnsanların kendi yaşamlarına çok fazla odaklanıp arkadaşlarıyla ilişkilerini yitirdiğini ancak ölüm yatağında fark ettiğini söyleyen Ware, ölmekte olan insanların en çok eski arkadaşlarını özlediğini söyledi.
5. “Keşke kendime daha çok mutlu olmak için izin verseydim.” Çoğu insanın mutluluğun aslında bir seçim olduğunu ölüm anı gelene dek fark etmediğini söyleyen Ware, insanların rahat yaşamak uğruna eski alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı kaldığını belirtti. Alışkanlıklarından vazgeçmek istemeyen insanların değişme korkusu yaşadığını ve daha fazla mutlu olma şansını kendi kendilerine yok ettiğini belirten Ware, ölüm yatağındaki hastalarının “Keşke daha çok gülseydim, keşke aptalca şeyler yapmaktan bu kadar korkmasaydım” diyerek pişmanlıklarını dile getirdiğini sözlerine ekledi
Alıntı

16 Ocak 2015 Cuma

Ben Çok Şanslı Bir İnsanım

Çünkü ;
Öyle güzel insanlar tanıyıp , insan olmanın gerekliliklerini tekrar tekrar minicik bir olaydan bile , öyle yoğun hissediyor ve öğreniyorum ki ..

İnsanlığın önemini yaşayarak görebiliyorum , samimi , sıcak gülümsemeli insanlarla aynı ortamda bulunup , gerçek diyaloglar kurabiliyorum ...

Nasılsın derken bile o sorunun bir formalite değil de gerçek bir merak cümlesi olduğunu iliklerime kadar hissedebiliyorum ..

Ben çok şanslı bir insanım çünkü ,
Değerli bireyler olmanın para ya da statüyle hiç te alakalı olmadığını her geçen gün daha iyi kavramamı sağlayan diyaloglar yaşıyorum ...

Ve ben gerçekten çok şanslı bir insanım çünkü ;

Tüm bunların farkına varabiliyor ve daha yaşanması muhtemel bir çok hayat dersime gönlüm , gözüm açık bir şekilde bakıyor ve bekliyorum ...


15 Ocak 2015 Perşembe

GÜNÜN SÖZÜ

İllaki neden sorusunu sormak istiyorsan, neden yaratıldığını sor kendine !

Bütün cevaplar seni mutlu etmeye yetecektir.

Mutlu Olmak için hiç bir neden göremiyorsan! ya körsün ya da Yaradana ve yaratılanlara nankörlük 

sınırlarını zorlamaktasın!

Öyle bir şey Olur ki bir iki dakika önceki haline dönmek için neler vermezdim diyecek hale gelirsin!

Bu AN'ın kıymetini bilerek gelecek anlarını güzelleştirebilirsin!

Hayat sana herşeyi verdi!

Şimdi sıra sende ona Olan borcunu mutluluğunla öde!

Bırak ruhunu özgürce uçsun artık.

13 Ocak 2015 Salı

GÜNÜN OLUMLAMASI

Kendimi , yaşamı , herkesi olduğu gibi kabul ediyorum. İçimdeki sevgiyi keşfetmek ve onu herşeye ve herkese yansıtabilmek için Yaradan ' ım ; seninle bağımı koparmama izin verme ve bana yardım et.
Verdiğin herşeye şükürler olsun. Yaradanım ; herşey senin elinde .Huzurum da sevgim de herşey olması gerektiği gibi. Ben hayatım boyunca , olumlu bir insan olmayı ,olumlu düşünmeyi ve olumlu hissetmeyi seçiyorum. Evrendeki tüm mutluluk , zenginlik ve sevgiyi kendime çekiyorum ve bunun bilincinde olduğum için sana şükrediyorum.

12 Ocak 2015 Pazartesi

Mutlu Akşamlar

Hayellerinizi gözden geçirdiğiniz, kendinize mutlu sonlar yazdığınız bir akşam olmasi dilegimle ...

9 Ocak 2015 Cuma

GÜNÜN SÖZÜ

Küçük Ruhlar...

Küçük ceplere sığarlar...

Bir işe başlarken,şöyle derler:

"Korkuyorum!"

Vasat Ruhlar...

Orta şekerli hayatlar yaşarlar...

Bir işe başlarken,şöyle derler:

"Bilemiyorum!"

Büyük Ruhlar...

Kartallar gibi yüksekten uçarlar...

Bir işe başlarken,şöyle derler:

"İnanıyorum!"

8 Ocak 2015 Perşembe

BİR GÜZELLİK YAP KENDİNE

Ve sadece sahip olduklarını düşün; mutlu ol onlarla...!
Sahip olamadıkların üzülsün senin olmadıklarına...

''Bir güzellik yap kendine!

Bir güzellik yap kendine!
...Keşkeleri hiç düşünme!
Mutlu ol seçimlerinle.
Bırak keşkeler üzülsün senin seçimlerine...

Bir güzellik yap kendine!
Her yeni günü senin günün ilan et ve şımart kendini olabildiğince!
Bırak dünler üzülsün seçilmediğine...

Bir güzellik yap kendine!
Kalbinde daha da büyüt sevgisini sevdiklerinin!
Bırak sevmediklerin üzülsün kalbinde yerleri yok diye!


Bir güzellik yap kendine!
Sev kendini, kimseleri sevmediğin kadar.
Mutlu ol varlığınla!
Bırak seni sevmeyenler üzülsün!
Yüreklerine sığamayacak kadar büyüksün diye''...

TOLSTOY ' UN 10 ALTIN KURALI

√ Erken kalk, mesela sabah saat 5′te.

√ Erken yat, mesela akşam 9′da.

√ Az ye, tatlı ve şekerlemelerden uzak dur.

√ Evinin işlerini elinden geldiğince kendin yap, başkalarına yaptırma.

√ Amaçlarını parçala ve böl. Mesela bir genel hayat amacın olsun. Ama bunun yetmeyeceğini bil ve hayatta başarmak istediklerine dair ayrı ayrı küçük hedefler de edin. Bir sonraki yılın, bir sonraki ayın, bir sonraki haftanın ve bir sonraki günün hedeflerini hep ayrı ayrı, net bir şekilde belirle. Abart, bir sonraki saatin, bir sonraki dakikanın hedeflerini bile düşün. Kulağına küpe olsun: Büyük bir hedefe ulaşmak için küçük bir hedeften feragat edebilirsin.

√ Kadınlardan uzak dur.

√ Arzunu çok çalışarak öldür.

√ İyi bir insan ol, fakat başkalarının bunu bilmesine izin verme.

√ Daima gücünün yettiğinden daha az harca.

√ Şimdikinin on katı zengin olsan bile, hayat tarzını katiyen değiştirme.

DAHA İYİ BİR İNSAN OLMAK VE BAŞARI BİR HAYAT İÇİN 3 ŞEY KURALI

Bir Hint Dergisinde insanların başarılı olabilmesi ve iyi bir insan özelliğini kazanabilmesi için aşağıda verilen on altın öğüde uyulması gerektiği ifade edilmektedir. Ardından da üç şey kuralı aktarılmaktadır.

1. Düşünmeye vakit ayır; Düşünce güç için kaynaktır.
2. Eğlenceye vakit ayır; Eğlence gençliğin sırrıdır.
3. Okumaya vakit ayır; Okuma bilginin pınarıdır.
4. Duaya vakit ayır; Dua, güç anla...rda direnmenin desteğidir.
5. Sevmeye vakit ayır; Sevme yaşamı tatlı kılan şeydir.
6. Anlaşmaya vakit ayır.
7. Gülmeye vakit ayır; Gülme ruhun müziğidir.
8. Vermeye vakit ayır; Verme günün aydınlığıdır.
9. İşini yapmaya vakit ayır.
10. Teşekküre vakit ayır; Teşekkür, yaşam pastasının kremasıdır.


İdare edilecek 3 şey;

Dilimiz, huyumuz, hareketlerimiz.
Sevilecek 3 şey:
Cesaret, nezaket, yardım.
Nefret edilecek 3 şey:
Kin, kibir, nankörlük.
İstenen 3 şey:
Sağlık, dostluk, huzur.
Düşünülecek 3 şey:
Hayat, ölüm, sonsuzluk


                                                                                                   

7 Ocak 2015 Çarşamba

ÇALIŞABİLEN LADY' den SEVGİLERLE ..

Vee işte nihayet 'işleyen demir ışıldar' felsefeme uygun bir yaşam tarzına geçiş yapıp , tekrar çalışıyor olmanın sevincini yaşıyorum.

Bir çok iş görüşmesi yaşadım , neredeyse tamamı da aklımdakilerden çok çok uzak işler çıktı ..
Ama asla inancımı yitirmedim ve hayallerimden de vazgeçmedim. Ne istediğini bilmenin ve bunu ısrarla istemenin en güzel yanı da işini sevebilmek ve sevgiyle yapabilmek.

Umarım bu dilek ve düşüncelerim daim olur.
Şimdilik benden bu kadar . En kısa sürede yeniden görüşmek üzere..

28 Aralık 2014 Pazar

SİZE BUNLARI HİÇ BİLMEDİĞİNİZ BİR YERDEN YAZIYORUM ( EVLİLİK , AŞK , İLİŞKİLER, SÜREKLİLİK )

Yanımda kahvem var ..
Ve onun hemen yanında severek okumaya devam ettiğim kitabın Aşkın 7 Hali ...
Saat 01:01
Sahi sevgilim beni mi düşüüyor oluyordu bu ?
Kim bilir hangi delinin attığı taşı arıyoruz bizler bu hurafeleri dillerimize pelesenk yaparak ...

Misafirimiz vardı bu gece ...
Girdik yine evli çift modlarına , bakalım hayırlısı ...

Zaman bir tokat gibi yapıştırsa da hali hazırda 6 senelik evli olduğumuzu bana göre hava hala hoş..
Çünkü ne evli gibi hissediyorum ne de 6 senedir aynı kişiyle yaşamış ve yaşıyor olmanın bağlılık ve sorumluluğunu ...

Bu aslında iyi bir şey bir çok açıdan ..
Her şeyden önce bağımlı bir ilişki içerisinde bulmuyorsun kendini ...
Hayatının sonuna kadar onunla olmak zorunda değil , istediğin sürece ve bunu karşılıklı hissedebildiğin sürece sürdürebileceğini biliyorsunuz ...

Uzun yıllar biriyle yaşamış olmak ve bunu sürdürebilmek aslında çılgınca fikir ...
Düşünsenize , siz dahil herşey değişiyor hayatınızdaki ve o kişi hep hayatınızın bir bölümünde eşlik ediyor ya da işgal ediyor ...
Kişiye göre değişiyor tabi bu ...

Herşeye rağmen evlilik güzel şey .
Bazen kendinizi güvende hissettiriyor. Yanlızlaşma ihtiyacını da ortaya çıkarttığını inkar edemem ama yanlızlık korkusunu bir şekilde yok ediyor ...

Zaman geçtikçe aşk yerini sevgi ve de alışkanlığa bırakıyor ...
Deli divane dolaşmıyorsun da ortalarda , sıkılmıyorsun da varlığından ...

Ama itiraf ediyorum , insan bazen kendinden bile sıkılıyorken , eşinden de sıkılabiliyor kolayca ...
Ya da benim böyle ..

Aslında herkesin belli bir süreden sonra bunları zaman zaman hissedeceğinden eminim ama kaçı bunu kendisine bile itiraf edebilir bundan emin değilim ...

Her neyse , ne diyordum ...
Evlilik fena bir fikir değil aslında , herkes yana yakıla sevgili ararken ve bundan ideal koca hayalleri malzemesi toplarken , bir çok kişiden önce bu yollardan geçmiş biri olarak evliliği tavsiye edebilirim.

Ama ;
Eşim dediğiniz erkeği asla hayatınızın merkezine koymamalısınız ...
Hayatınız eş ve evlilikten ibaret kalmamalı ...
Kendinizi sınırlamamasınız hiç bir şey için ..

Zaten eşim dediğiniz kişi de sizi evlilik adı altında kafese sokmayacak biri olmalı , toplumsal dayatmaları sorumluluğunuzmuş gibi yansıtmayacak ve en önemlisi evlendiniz nasılsa diye kendini salmayacak ...

Evleneceklere tavsiyem , bunu yapın ...
Evli ve mutsuz olanlara ise ; mutsuzluğunuzun üzerine gidin , çaba gösterin .. Son elinizi de iyi niyetle oynadığınızda ve sorun hallolmadıysa muhteşem jübilenizi arkanıza bakmadan giderek yapabilirsiniz ...
                                                                     
                                                                         

25 Aralık 2014 Perşembe

İŞ GÖRÜŞMESİ OLAYLARI

İlk iş görüşmemden bu yana bir çok iş görüşme deneyimim oldu ..
Ne ilkinde heyecanlandım , ne de son görüşmelerde ..

İşin garip tarafı bir yerden sonra bu grüşmelerin gözünüzde çok sıradanlaşmış olması ve sizin seçici olmaya başlamanız ...

Mesela ;
Bugün özel bir şirkette yöneticilik için iş görüşmesine gittim. Marka hepimizin bildiği kaliteli bir marka ve firma oldukça kurumsal ...

Herşey güzel , iş tanımı yapıldı , fırsatlar konuşuldu ...
Karşımda bölge sorumlusu oluğunu söyleyen , yorgunlıktan yaka paçası dağılmış orta yaşlarının başında bir bey var ..
Öncelikle özür diliyor görüntüsünden dolayı , lütfen kusuruma bakmayın , günlerdir yorgunum , bu sebeple biraz dağılmış görünüyorum vs ...

İşi güzelce anlattı ...
Burada sorun yok ...

Sonra konu döndü dolaştı bana geldi gayet normal olarak. Cv'imi inceledi dikkatle , aslında benden daha gergin tavırlar sergiliyor olması şaşırttı beni ...
Sanki iş görüşmesini yapan tarafmışım gibi hissettirdi kendimi bana ...

Bu zamana kadar yaptığım işlerden konuştuk. Parekende sektöründen vs ..
Erken evliliğe geldi mesele ..
Tabi 24 yaşında birinin karmaşık bir Cv ile karşında oturmasına değil de , bir çocuğu olduğuna şaaşıracaktı adam .. Başka neye şaşırsın ? Hobilerime mi , değil mi ?

Ve tüm konuşmaların ardından olayı kopartan o kilit soruyu sordu bana ...
Bundan 5 yıl sonrası için hayatınızla ilgili ne hayal ediyorsunuz ?

Sorma işte böyle şeyler , anlatırım , kaldıramazsın hayallerimi ...

Ama anlattım ....

Sanırım görüşmenin neticesini belirleyen de görüşmenin bu kısmı oldu  ...

Genel bir soru olduğunu söyledi , sorunun cevabının iş olarak sınırlandırılmamasını rica etti ve ben de azıcık ucundan bahsettim haliyle gelecek planlarımın ...

Ama herşeye rağmen , Güney Amerika'da bir sahil kasabasında , okyanusun kıyısında , dingin bir hayat istediğimi ( New Jersey'de olabilir ), kendimle ilgili planlarımın olduğunu , yazmakta zorlandığım ama direndiğim bir kitap projemin olduğunu , ciddi anlamda yağlı boya öğrenmek istediğimi vesaire , vesaire planlarımdan bahsetmeseydim ve daha standart şeyler söylemeyi becerebilseydim daha iyi bir şey yapmış olablirdim ..

Ve tüm bu konuşmaların sonucunda , o kilit soruyu sordu bana sevgili Bölge Müdürü adam ;
Her şey tamam , benim açımdan sorun yok ama sen yetinebilecek misin konuştuğumuz pozisyondaki bu işle ?

Ve herzaman ki gibi dürüst oldum ve  gelmeden önce işsizliğin verdiği bunalımdan dolayı bu işi çok istediğimi düşünmüştüm ama uzun vadede konuştuğumuzda , haklı olabilirsiniz dedim ...

Sonuç sevgii dostlarım ; bu işi istemediğime karar verdim ...

Böyle karmaşık zamanlarımda hep Aykut Oğut'un kitabında yazdıklarını hatırlarım ..
Değerimizi ve yaşantımızı belirleyen bizleriz her zaman ...
Belli bir standartı arıyorsak ve bunu hakettiğimizi düşünüyorsak bu konuda net olacağız ...
Her verdiğimiz taviz bizim değerimizi düşürür ve sonuç olarak bizi mutsuz eder ...
Bu sebeptendir ki sırf çalışmayı istiyorum diye , içime sinmeyen bu işe başlamayacacağım ...
Ve inanıyorum ki , aklım ve kalbimdeki işi er ya da geç bulacağım ..

Hayatınızı inandıklarınız ve vazgeçtikleriniz belirler sevgili dostlarım ...

BU YÜZDEN ;
SADECE KENDİNİZE VE ALLAH'A İNANIN , ÇÜNKÜ GERİSİ İNANILACAK GİBİ DEĞİL ...

                                                                                                                                             GRİ LADY

24 Aralık 2014 Çarşamba

Gerçek Mutluluk Aanlık Mutluluklarda Gizlidir

Hayatın karmaşasında sürüklenip giderken , mutluluğu hep ulaşılması gereken bir hedefmiş gibi gördük ...
Hayallerimiz bile koşşulladıklarımzıla şekillenirken , mutluluğun aslında bakış açımızda olduğunun farkına bile varamadık ...

İnsanlar girer hayatımıza , kimisi güzelleştirir , şükretmenizi sağlar , kimisi kötüleştirir ve sahip oldularınızı farketmemizi sağlar ve bir şekile yine güzelleştirir  ...

Her halükarda kardadır aslında insan oğlu ...

Önemli olan mutluluğun birilerinin varlığında gizli olduğu yanılgısından çıkıp , gerçek dünyayla yüzleşmeniz. Sonrasında zaten gerçek mutluluğu ; minik anları farkedip , bir bardak kahve ve kitabın bile samimiyetsiz insanların varlığından kurtulabilmenizi kutlayabileceğiniz müthiş bir kutlama aracı olabileceğini farkettiğinizde hissetmeye başlayacaksınız ...


23 Aralık 2014 Salı

NEREDE KALMIŞTIK ?

Olmadı , yapamadım daha fazla yazamadan ...:)

Biraz ara vermenin bana daha fazla zaman kazandıracağını , farklı şeylere yoğunlaşıp , yapmak istediklerimi hayata geçireilme fırsatı sağlayabileceğimi düşünmüştüm...
Kabul ; yanılmışım ...

Hani çok duyduğumuz bir söz varya ; YAZMASAYDIM ÖLECEKTİM diye ..
Aynen öyle , yazmadığım süre zarfında yazabiliyor olmanın ve paylaşmanın verdiği inanılmaz rahatlık ve huzuru kaybettiğimi hissettim. Ve bu hiç iyi hissettirmedi...
Bu sebeptendir ki , işte geldim buradayım demek istiyorum sizlere ...

Kafam karışık mı karışık  , hayaller hedefler ve mevcut durumum olabildiğince saçma bir hal almışken yazmanın beni tekrar kendime getireceğini düşünüyorum .

Şimdilik ben geldim demek istedim...
Ve sizler iyiki bıraktığım yerdesiniz ...

Çok yakında görüşmek ; paylaşmak ve birlikte beyin fırtınası yapabilmemiz dileklerimle ...
Mutlu Akşamlar :)

                                                                                                                                               GRİ LADY

9 Aralık 2014 Salı

Veda ...

Bir süredir severek yazdığım ve çok kıymetli arkadaşlıklar edindiğim bloger paylaşımıma ara vermeye karar verdim.

Her zaman açık yüreklilikle ve severek yazdım . Şimdi de aynı şekilde biraz ara vermeye ihtiyacım olduğunu söylemek istiyorum.

Her zaman blog arkadaşlarımı okumaya devam edeceğim. Bu süre zarfında iyi şeyler yapmayı ve hep belirttiğim gibi ' ölmeden önce arkamdan kalıcı ve faydalı şeyler bırakma ' konusuna yoğunlaşacağım.

Kabuğuma çekilmeye ihtiyaç duyduğum bu süre zarfında daha çok okuyup , daha çok yazacağımı umuyorum.

Tekrar görüşebilmemiz ümidi ile ...

Her birinize sevgilerimle ...

HOŞÇAKALIN.
                                                                                                                                            
  GRİ LADY
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...