10 Şubat 2016 Çarşamba

Burcumdan Dolayıymış Ya Hu !

Maymun iştahlılık bir kişilik özelliği midir ?
Evet , sanırım öyle ve ben de bu guruba dahil bir kişiliğe sahibim .
Duygularımı çok yoğun olarak yaşıyorum.
Burçlarla ilgilenmem ama bahsedilen genel karakter özellikleriyle neredeyse birebir örtüşüyor ruh halim.
Bir Akrep burcu kadınıyım ...



Bu karmaşıklık , kontrolcü ve kararsız tutumlarım yoruyor beni ...
Aslında tamamiyle başka bir yazı yazmaktı amacım ama bu kez profösyonel bir makale yazarı havamdan çıkıp içimi dökmeyi tercih edeceğim galiba ...

Şimdi yazım için resim bakarken fark ettim de anlatmak istediğim tüm duygular daha önce taşıdığıma inandığım özelliklerden ibaretmiş ...


Daha önce yazılmış , tekrarlamaya gerek yok ...
İşte böyle dostlar bugünkü ruh halim ...


Fikirlerimin netleşmesine ve dilediğim şeylere daha fazla tutkuyla bağlanmaya ihtiyacım var sadece ...




9 Şubat 2016 Salı

Ruhum Sıkılıyor Ne Yapmam Lazım ?

Sebepli ya da sebepsiz içinizin sıkıldığı anlar oluyor değil mi ?
Benim oluyor ...
En can sıkıcı olanlarsa bir sebep yokken gelen bunalım hissi özellikle ...
Peki böyle bir durumda neler mi yapabiliriz ?

Öncelikle kafamızdaki o sessiz can sıkıcı boşluğu atabilmek için bir müzik açabiliriz ...

Justin nasıl fikir mesela ? 



Ya da Drake ?
Hatta onun gibi usulca dans etmek ...



Böyle anlarda çok zor biliyorum ...
Şükredebilmek , güzele odaklanmak ... Ama bunu yapabilirsek o kara bulutlar anında yerini pembe bulutlara bırakabilir .


Düşünün ...
Sahip olduklarınıza odaklanın. Minnet ve şükran kıvılcımlarını hissedene kadar sahip olduklarınızı düşünün.

Mesela ben ,
Aklıma ilk bir aileye sahip olduğum için ne kadar da şanslı olduğum geliyor. Onlar olmasaydı  , özellikle de anne ve babam hayatım ne kadar anlamsız olurdu .
Ama burada bir sorun var . En son onlar hayatta ve yanımda oldukları için ne zaman şükrettiğimi hatırlamıyorum bile ...

Belki de hiç şükretmedim .
İşte o kara delik ! Mutsuzlukların baş mimarı şükürsüzlük ve güzellikleri görememe ...


Gelelim başka neler yapabileceğimize ...

Düşünce şeklimizi değiştirebilsek , hayatımızı değiştirebiliriz. Ama bunlar bizim bilmediğimiz sular olduğu için biz ' güvenli ' olduğunu düşündüğümüz kısımdan çıkmaya korkuyoruz ...
Ruh halimiz için de durum böyle .


Sorun çokk büyük , altından kalkamayacağınız sorunlar da olsa , basit bir iç sıkıntısı da olsa aslında herşey değişiyor.
Biz o kadar kendimizle meşgulüz ki etrafımızda yaşananlarla , şu dakikalarda dünyanın farklı farklı yerlerinde insanların neler yaşayabildikleriyle ilgilenmiyoruz bile.

Belki biri şu an borç batağı yüzünden intihar ediyor ülkenin birinde ...
Belki biri yoğun bakımda ve ailesi tüm gücüyle dua ediyor onun yaşayabilmesi için ...

Belki biri açlıktan uyuyamıyor , çaresizce yatağının içinde oturmuş ağlıyordur.
Belki birinin yatacak bir yatağı bile yoktur !


Düşünebiliyor musunuz ?

Biz insanız ...
Ve bizim gibi insanlar bizim umrumuzda bile olmayan , ilgilenmediğimiz hatta duymak bile istemediğimiz ne sorunlar yaşıyorlar .
Ama bilmek , haberdar olmak bile rahatsız ediyor değil mi bizi ?

Çünkü biz kendimizle öyle meşgulüz ki ...
Sahip olduklarımızın farkında varıp şükredebilmek gibi bir seçeneğimiz varken biz hep o küçük , mutsuz, daha fazlasını isteyen , sevgisiz şımarık çocuk gibi davranıyoruz .

Her neyse !
Biraz müzik , biraz empati ve sahip olduklarımızın farkına varıp şükredebilme ...

Ve en önemlisi de herşeyin gelip geçici olduğunu hatırlayıp yüzünüzü güzele çevirmek kötü ruh halinin ilacıdır .
Unutmadan ;
Yalnız değilsiniz ve Dünya yaşadıklarınızın çok daha fazlasını yaşayan ve tek seçeneği güçlü olmak zorunda olan yüzlerce kişiyle dolu ...



Yaşayan Evler

Güzel bir eve sahip olmanın , onu istediğimiz şekle getirebilmemizin yolu çoğu zaman paradan geçse de - bu harika evler oluşturmak için yeterli değildir !


Paranız ile güzel eşyalar satın alabilirsiniz evet , hemde en iyilerinden.
Ama bu sizi ' yaşayan bir ev ' sahibi yapmaz ...
Daha çok mağazanın içinde bulunan demo katologlar gibi bir şey olur eve gelen mobilyalar .


Evi ' ev ' yapacak sizin ufak dokunuşlarınızdır .
Bu dokunuşlar olmadan , size ait birşeyler eklemeden ben evin bir ruhu olabileceğine malesef inanmıyorum .


O yüzden huzur bulacağınız bir eve sahip olmak için olmazsa olmazınız para değil , fikirlerdir !


Bir çerçeve , elde öreceğiniz ufak bir koltuk şalı ya da karma karışık bir karakalem resim ...


Sizi yansıtacak ve tarz olacak bir ev için sadece hayal gücünüzü kullanmanıza ihtiyacınız var .


Daha mutlu bir ev ortamı için ihtiyacınız olan şey ' fikir '...


 Örnek resimlerde yakalayacağınız ufak dekorasyon fikirleri size göz kırpacakatır .


Lütfen sadece bakın ...


İlham her yerde ...













çocuk odadı dekorasyonları

yastıklar,örgü


evde yap,dıy,kendin yap el işleri,grşlady








8 Şubat 2016 Pazartesi

Böğürtlen Kışı Kitap Yorumu

GRİ LADY , KİTAP YORUMU

Herkese Merhaba :)
Öncelikle huzurlu , mutlu bir hafta diliyorum herkese ...
Uzun zaman oldu kitap yorumu yazmayalı .
Ve inanın çokkk uzun zaman oldu beni böyle heyecanlandıran ve sayfaların ellerimin arasından su gibi akıp gittiği bir kitap okumayalı .


Sarah Jio !
Belki de okuyucu kitlesinin % 70 ' i Türk okuyuculardan olan şu muhteşem kadın !
Muhteşem evet .Hayal dünyasını kelimelerine yansıtıp on binlerce okurun  beğenisini kazanan kitaplar yazabilmek benim için fazlasıyla muhteşemlik içeriyor .


Yazar çok popüler evet ama benim onun kitaplarıyla buluşmam epey geç oldu .
Ben yine her zamanki gibi ön yargılı davranıp - sırf iyi reklamı olduğu için bu kadar çok sattıklarını düşündüğüm Sarah Jio kitaplarını okumayı düşünmemiştim.
Ama hepiniz biliyorsunuz yeni bir işe giriştim son zamanlarda ...
İkinci el ve sıfır kitaplar sattığım bir instagram hesabım var artık ve oradan benimle iletişime geçenlerin en çok sorduğu kitaplar Sarah ' ın kitapları olduğundan artık okumam farz olmuştu.


Fazla uzatmadan gelelim kitap hakkındaki düşüncelerime ;
İki günde bitirdim bu kitabı.
Hikaye daha ilk sayfadan öyle sarıp - sarmalıyor ki insanı zaten gerekli vaktiniz varsa tek oturuşta bile bitirebilirsiniz.
Anlatım dili , betimlemeleri , karakter analizleri ...
Her biri içinize işliyor ve kitap bittikten sonra sanki bir roman okumuş değil de , yakın bir arkadaşınızın anlattıklarını dinlemişsiniz gibi hissediyorsunuz .


Ve kitabın en etkileyici kısmı ;
Kitaba başlarken anlatılanlar öylesine kalbimi kırdı ki ...
Okurken içim burkuldu , müdahale etmek , olayların akışını değiştirmek istedim.
Ve yazar öyle güzel bir son yazmış ki , okurken oluşturduğu gizli yaraları da muhteşem bir şekilde sarmış olmuş .

Kısaca ;
Bu kitap önce kalbinizi kıracak ve harika sonu ile size çok çok iyi gelecek !
Hala okumadıysanız , mutlaka okuyun .

4 Şubat 2016 Perşembe

Merhaba Küçük Lokmalarım !

Bir laf vardır , büyük lokma yut - büyük söz söyleme diye... Bende tam tersi - küçük lokma yut büyük söz söyleme hali vardı .

Ben hep o küçük lokmaları yuttum bu yaşıma kadar :)

Bir bakıyorsun ' Asla Yapmam ' dediğiniz şeylerin baş rolündesiniz . Kaç tane Asla'mın baş rolünde oynadım bir bilseniz !

Ama bir yandan yapmam dediklerimin eninde sonunda başıma geliyor olması garip ama kendimi önemli hissettiriyor bana .
 Ben milyarlaca insanın içinde yaşayan herhangi biri olarak , cılız sesimden yankılanan değer yargılarım - kınamalarım - fikirlerimin bir önemi var ...
 Önemi var ki yanlış şeyler çıktığında kelimelerimden , o kelimelerin bir bedeli var .

Müjde Gri Lady ! Demek ki sahipsiz değilsin. Demek ki cılız sesin çokkk uzaklara ulaşıyor da , söylediklerinin karşılığı tekrar gelip sana ulaşıyor !


Ayıplamak , kınamak , küçük görmek ...
Bunların her biri sonrasında bize misliyle dönecek kötü davranışlar . Ama insanız işte , herhangi bir yerde karşımıza çıkan olay hakkında yorum yapmaktan da alamıyoruz kendimizi .

Mesela benim yaşadıklarım ;

Büyük Söz 1 : Lisedeyken evlilik ve evlenme yaşı hakkında pek ahkam keserdim arkadaşlarıma - aileme ...
Ben hayatımı yaşamadan , gezip tozmadan ve hele de 27 - 28 yaşına gelmeden ASLA evlenmeyeceğim derdim.
Erken yaşta evlenenleri de uzaydan gelmişler gibi yadırgar - kezban bulurdum !

SONUÇ :  Lise 2 ' nin bittiği yaz tatilinde tanıştığım o motorlu - asi gençle lise biter bitmez ve üniversite için hali hazırda dersaneye gidiyorken evlendim :)
Üniversiteye evli biri olarak başladım .


Büyük Söz 2 : ' Hadi erken evlenirler anlarım ! Aşık olmuştur benim gibi. Ama kardeşim , evlenir evlenmez çocuk yapmak ta nedir yaa ? İnsan bir evliliğin tadını çıkarır dimi ?

SONUÇ : Üniversite'nin 2. yılı ve ben okul sebebi ile dersler - ev - dersler şeklinde yaşıyorum.
Ve düşündük ... Şimdi okul bitecek ve çalışmaya başlayacağım . Birkaç yıl sonra illa ki bir bebeğimizin olmasını isteyeceğiz . Hazır şimdi çalışamıyorken bir de bebek yapalım . O arada bebek doğar  - biraz büyür. Okul da bitmiş olur . Oh mis , rahat rahat çalışma hayatına geçiş yapabilirim !


Büyük Söz 3 : ' Ben asla büyüklerimiz evliliğinde olduğu gibi kavga etmeyeceğim. Kızgın olsam bile alacağım eşimi karşıma , sakin sakin konuşacağım. Asla dırdırcı bir eş olmayacağım!

SONUÇ : ' Ama sadece yüksek sesle konuşuyorum kiii , hem kendini anlatma çabası ne zamandır dırdır diye adlandırılıyor :) '


Büyük Söz 4 : Ben üniversite mezunuyum . Çağrı merkezi gibi dandik yerlerde ne işim var !

SONUÇ : Okul bitti , deli gibi iş arıyororum , bebeğimize annem bakacak ama ben yeni mezun olduğum için çalışacak bir iş bulamıyorum. Ne oldu sizce ?
Evet , bir çağrı merkezinde işe başladım. Kısa sürdü ama olsun - gerekli ders alındı mı ? Evet alındı !


Büyük Söz 5 - 6 -7 ...  : Ben asla hayatı çocuk ve eşinden ibaret olan biri olmak istemiyorum. Herkesin tek bir şansı var hayatta . Dünyaya bir kere geliyoruz ve onu bir erkek ve çocuk yetişmek için harcamak istemiyorum. Hayallerim var . Yapmak istediklerim var ...
Ve ben asla ev hanımı bir anne olmak istemiyorum. Çalışmak benim için nefes almak gibi !


Tek çocuk ideal . Ne gerek var kendini sıkıntıya sokmaya ... Hem kardeşleri görüyoruz bu devirde , hepsi birbirinden nefret eder halde . İyi arkadaşı olsun yeter !

SONUÇ :  :)
Valla güzel günler göreceğiz , güneşli günler demek istiyorum :)

Henüz deneyimlemedim bu sözlerimi ama , sanırım hayatımızın yarısı kınamakla - diğer yarısı da kınadıklarımızı yaşamakla geçiyor .

GRİLADY,grilady

Sizin de var mı başınıza gelen böyle asla yapmam dedikleriniz ama çoktann yaşamış olduğunuz olaylar ?
Yoksa bana özel mi ?
Yorumlarsanız daha az suçlu hissedeceğim galiba kendimi :)
Merakla fikirlerinizi bekliyorum. .Çok çok sevgiler :)

Bu arada kelimelerimize dikkat  !!  :)


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...