17 Şubat 2016 Çarşamba

Gurbetçi Aile


Eğer ikinci kez anne olursam sebebi kesinlikle Tuğba Altınışık'tır buradan herkese duyuruyorum  :)
Bir aile bu kadar mı güzel olur . Tam da hayallerde canlandırılan tablolarda olduğu gibi ,  çoluklu çocuklu , neşe dolu , birbirine aşkla bakan karı-koca ve dünya tatlısı çocuklar .

Ben ki evde olmayı , tüm gününü evde geçirmeyi sıkıcı , bunaltıcı ve zaman kaybı olarak gören , çalışmaya aşık bir bayanım ...
Yine de Tuğba 'yı izledikten sonra tüm değer yargılarım değişti ,aile olmanın ötesinde başka mutlulukların peşinde koşmamaya meylettim.
Mutlu bir ailen varsa çok çok çok şanslısın onu anladım.
Hem o hep kabusum olan çalışmayıp , evde çocuk bakma olayına bakış açım da değişiyor sanırım Tuğba yüzünden :)


O anneliği öyle tadını çıkararak yapıyor ve hayatından öylesine memnun ki kendimi mutluluğun peşinde koşan ama elindekileri görse zaten mutlu olacak biriymiş gibi hissettim.
Hep ileriye bakıyorum ve önümde duran mutluluk sebeplerimi göremiyorum bu yüzden onu fark ettim.

Açıkçası bunu zaten kendisine de belittim , Youtube kanallarını gördüğümde ' günlük hayat vs ' yazınca ne alaka falan dedim ... Günlük hayatın nesi paylaşılır vs , epey ön yargılı yaklaştım. Aynı zamanda da ilgimi çekti ve bir bakayım bakalım neler varmış diye izlemeye başladığımda resmen o video senin , bu video benim dolanıp durdum Gurbetçi Aile kanalında.


Ben çok çok sevdim ...
Prenses Melis , Elma yanaklı dünya tatlısı Mert sanki çok yakın arkadaşımın çocuklarıymış gibi hissediyorum artık. Tuğba'nın hamileliği , ikici bebek haberi ve bu süreci de izleyicileriyle paylaşması gerçekten emek isteyen bir uğraş ...
Doğum için evde çıktıklarında bile kısacık ta olsa video çekecek kadar önemsiyor onu sevenleri ve işte bu yüzden de izlenmeyi hak ediyor ...


Ben ilgiyle ve keyifle izliyorum .
Sizlere de tavsiyemdir , sevgiler :)


16 Şubat 2016 Salı

Kişisel Blog Yazmanın ...

... Dayanılmaz hafifliği gibi klişe bir tanımlamayla devam etmek isterdim ama kişisel blog yazmanın can sıkıcı taraflarına değinmek istiyorum aslında .


Kişisel blog yazmak bir çeşit terapi .
Hele ki benim gibi yazarak rahatlayan biriyseniz harika bir yöntem ama ;

Bloğunuzun hem okunup hem de okunmamasını istemek gibi bir tezatlık bu işe biraz limon suyu sıkıyor .
Ee haliyle de insanın yüzünde bir buruşma ifadesi veriyor çoğu zaman .
İşte bu yüzden anlatmak istediklerimi anlatamadığım çokkk olmuştur.

Tüm bunlar bloğunuzun yakın çevrenizden okunma ihtimali yüzünden oluyor . Ben yaptım siz yapmayın !
Çok profosyonel paylaşımlar yapmakla ilgilenmiyorsanız bloğunuzu bir kale , iç dökme , dostluklar kurabilme ortamı olarak görüyorsanız bunu yakın çevrenizin bilmemesinde fayda var . Sonuçta onlara anlatamayacağımız - anlatmak istemediğimiz şeyler olabilir ...


Paylaşmak isterken sizi tanıyan insanların tepkileri sizi endişelendirebilir vs vs .
Ben daha çok özel hayatım hakkında konuşmak isteyip de kendini susmak zorunda hissedenlerden oluyorum bu noktada ...
İnsanlar sizi siz izin verdiğiniz kadar tanıyabilirler ve ben bu konuda oldukça cimriyim .
Beni yeterince tanımak yakın akadaşlarımın ve ailemin tekelinde diye düşündüm hep . O yüzden bloğumdan haberdar olan beni seven - sevmeyen , ne düşündüklerini bilemediğim , eski iş arkadaşlarım vs olduğu için bu durumda elim kolum bağlı ...



İşte böyle ...
Acılarımı paylaşamıyorum ki düşmanlarım sevinmesin ...
Planlarımı açık seçik anlatamıyorum kiii şimdiden reklam olup , dillenmesin ...

Ama tanımadan sevdiğim Ailem yani sizler, her şeye rağmen iyi ki varsınız ...
Yazmak , fikirlerinizi alıyor olmak çok çok güzel.
En önemlisi de tanımadan sevmek - seviliyor olmak .
İşte sevginin en kıymetli hali bu .

10 Şubat 2016 Çarşamba

Burcumdan Dolayıymış Ya Hu !

Maymun iştahlılık bir kişilik özelliği midir ?
Evet , sanırım öyle ve ben de bu guruba dahil bir kişiliğe sahibim .
Duygularımı çok yoğun olarak yaşıyorum.
Burçlarla ilgilenmem ama bahsedilen genel karakter özellikleriyle neredeyse birebir örtüşüyor ruh halim.
Bir Akrep burcu kadınıyım ...



Bu karmaşıklık , kontrolcü ve kararsız tutumlarım yoruyor beni ...
Aslında tamamiyle başka bir yazı yazmaktı amacım ama bu kez profösyonel bir makale yazarı havamdan çıkıp içimi dökmeyi tercih edeceğim galiba ...

Şimdi yazım için resim bakarken fark ettim de anlatmak istediğim tüm duygular daha önce taşıdığıma inandığım özelliklerden ibaretmiş ...


Daha önce yazılmış , tekrarlamaya gerek yok ...
İşte böyle dostlar bugünkü ruh halim ...


Fikirlerimin netleşmesine ve dilediğim şeylere daha fazla tutkuyla bağlanmaya ihtiyacım var sadece ...




9 Şubat 2016 Salı

Ruhum Sıkılıyor Ne Yapmam Lazım ?

Sebepli ya da sebepsiz içinizin sıkıldığı anlar oluyor değil mi ?
Benim oluyor ...
En can sıkıcı olanlarsa bir sebep yokken gelen bunalım hissi özellikle ...
Peki böyle bir durumda neler mi yapabiliriz ?

Öncelikle kafamızdaki o sessiz can sıkıcı boşluğu atabilmek için bir müzik açabiliriz ...

Justin nasıl fikir mesela ? 



Ya da Drake ?
Hatta onun gibi usulca dans etmek ...



Böyle anlarda çok zor biliyorum ...
Şükredebilmek , güzele odaklanmak ... Ama bunu yapabilirsek o kara bulutlar anında yerini pembe bulutlara bırakabilir .


Düşünün ...
Sahip olduklarınıza odaklanın. Minnet ve şükran kıvılcımlarını hissedene kadar sahip olduklarınızı düşünün.

Mesela ben ,
Aklıma ilk bir aileye sahip olduğum için ne kadar da şanslı olduğum geliyor. Onlar olmasaydı  , özellikle de anne ve babam hayatım ne kadar anlamsız olurdu .
Ama burada bir sorun var . En son onlar hayatta ve yanımda oldukları için ne zaman şükrettiğimi hatırlamıyorum bile ...

Belki de hiç şükretmedim .
İşte o kara delik ! Mutsuzlukların baş mimarı şükürsüzlük ve güzellikleri görememe ...


Gelelim başka neler yapabileceğimize ...

Düşünce şeklimizi değiştirebilsek , hayatımızı değiştirebiliriz. Ama bunlar bizim bilmediğimiz sular olduğu için biz ' güvenli ' olduğunu düşündüğümüz kısımdan çıkmaya korkuyoruz ...
Ruh halimiz için de durum böyle .


Sorun çokk büyük , altından kalkamayacağınız sorunlar da olsa , basit bir iç sıkıntısı da olsa aslında herşey değişiyor.
Biz o kadar kendimizle meşgulüz ki etrafımızda yaşananlarla , şu dakikalarda dünyanın farklı farklı yerlerinde insanların neler yaşayabildikleriyle ilgilenmiyoruz bile.

Belki biri şu an borç batağı yüzünden intihar ediyor ülkenin birinde ...
Belki biri yoğun bakımda ve ailesi tüm gücüyle dua ediyor onun yaşayabilmesi için ...

Belki biri açlıktan uyuyamıyor , çaresizce yatağının içinde oturmuş ağlıyordur.
Belki birinin yatacak bir yatağı bile yoktur !


Düşünebiliyor musunuz ?

Biz insanız ...
Ve bizim gibi insanlar bizim umrumuzda bile olmayan , ilgilenmediğimiz hatta duymak bile istemediğimiz ne sorunlar yaşıyorlar .
Ama bilmek , haberdar olmak bile rahatsız ediyor değil mi bizi ?

Çünkü biz kendimizle öyle meşgulüz ki ...
Sahip olduklarımızın farkında varıp şükredebilmek gibi bir seçeneğimiz varken biz hep o küçük , mutsuz, daha fazlasını isteyen , sevgisiz şımarık çocuk gibi davranıyoruz .

Her neyse !
Biraz müzik , biraz empati ve sahip olduklarımızın farkına varıp şükredebilme ...

Ve en önemlisi de herşeyin gelip geçici olduğunu hatırlayıp yüzünüzü güzele çevirmek kötü ruh halinin ilacıdır .
Unutmadan ;
Yalnız değilsiniz ve Dünya yaşadıklarınızın çok daha fazlasını yaşayan ve tek seçeneği güçlü olmak zorunda olan yüzlerce kişiyle dolu ...



Yaşayan Evler

Güzel bir eve sahip olmanın , onu istediğimiz şekle getirebilmemizin yolu çoğu zaman paradan geçse de - bu harika evler oluşturmak için yeterli değildir !


Paranız ile güzel eşyalar satın alabilirsiniz evet , hemde en iyilerinden.
Ama bu sizi ' yaşayan bir ev ' sahibi yapmaz ...
Daha çok mağazanın içinde bulunan demo katologlar gibi bir şey olur eve gelen mobilyalar .


Evi ' ev ' yapacak sizin ufak dokunuşlarınızdır .
Bu dokunuşlar olmadan , size ait birşeyler eklemeden ben evin bir ruhu olabileceğine malesef inanmıyorum .


O yüzden huzur bulacağınız bir eve sahip olmak için olmazsa olmazınız para değil , fikirlerdir !


Bir çerçeve , elde öreceğiniz ufak bir koltuk şalı ya da karma karışık bir karakalem resim ...


Sizi yansıtacak ve tarz olacak bir ev için sadece hayal gücünüzü kullanmanıza ihtiyacınız var .


Daha mutlu bir ev ortamı için ihtiyacınız olan şey ' fikir '...


 Örnek resimlerde yakalayacağınız ufak dekorasyon fikirleri size göz kırpacakatır .


Lütfen sadece bakın ...


İlham her yerde ...













çocuk odadı dekorasyonları

yastıklar,örgü


evde yap,dıy,kendin yap el işleri,grşlady








8 Şubat 2016 Pazartesi

Böğürtlen Kışı Kitap Yorumu

GRİ LADY , KİTAP YORUMU

Herkese Merhaba :)
Öncelikle huzurlu , mutlu bir hafta diliyorum herkese ...
Uzun zaman oldu kitap yorumu yazmayalı .
Ve inanın çokkk uzun zaman oldu beni böyle heyecanlandıran ve sayfaların ellerimin arasından su gibi akıp gittiği bir kitap okumayalı .


Sarah Jio !
Belki de okuyucu kitlesinin % 70 ' i Türk okuyuculardan olan şu muhteşem kadın !
Muhteşem evet .Hayal dünyasını kelimelerine yansıtıp on binlerce okurun  beğenisini kazanan kitaplar yazabilmek benim için fazlasıyla muhteşemlik içeriyor .


Yazar çok popüler evet ama benim onun kitaplarıyla buluşmam epey geç oldu .
Ben yine her zamanki gibi ön yargılı davranıp - sırf iyi reklamı olduğu için bu kadar çok sattıklarını düşündüğüm Sarah Jio kitaplarını okumayı düşünmemiştim.
Ama hepiniz biliyorsunuz yeni bir işe giriştim son zamanlarda ...
İkinci el ve sıfır kitaplar sattığım bir instagram hesabım var artık ve oradan benimle iletişime geçenlerin en çok sorduğu kitaplar Sarah ' ın kitapları olduğundan artık okumam farz olmuştu.


Fazla uzatmadan gelelim kitap hakkındaki düşüncelerime ;
İki günde bitirdim bu kitabı.
Hikaye daha ilk sayfadan öyle sarıp - sarmalıyor ki insanı zaten gerekli vaktiniz varsa tek oturuşta bile bitirebilirsiniz.
Anlatım dili , betimlemeleri , karakter analizleri ...
Her biri içinize işliyor ve kitap bittikten sonra sanki bir roman okumuş değil de , yakın bir arkadaşınızın anlattıklarını dinlemişsiniz gibi hissediyorsunuz .


Ve kitabın en etkileyici kısmı ;
Kitaba başlarken anlatılanlar öylesine kalbimi kırdı ki ...
Okurken içim burkuldu , müdahale etmek , olayların akışını değiştirmek istedim.
Ve yazar öyle güzel bir son yazmış ki , okurken oluşturduğu gizli yaraları da muhteşem bir şekilde sarmış olmuş .

Kısaca ;
Bu kitap önce kalbinizi kıracak ve harika sonu ile size çok çok iyi gelecek !
Hala okumadıysanız , mutlaka okuyun .
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...