16 Eylül 2014 Salı

SEVGİLİYLE SEVİŞMEK Mİ ? SEVİŞMEK İÇİN SEVGİLİ OLMAK MI ?

Bir erkek ya da kadın bulmak , yani kısaca ' sevgili ' olarak nitelendirebileceğimiz birini hayatımıza almamız artık çok çok kolay ..
Önemli olan hayattan ne beklediğimiz , nasıl bir gelecek çizdiğimiz kendimize ..




Evlilik için yanıp tutuşan ve ' evli olmak ' sıfatını almanın hayatında bir üst bölüme geçebileceğine , level atlayacağına inanan kadınlar tanıyorum ..
Ya da ' evlilik ' tanımlamasının ön yargısına bürünmüş ve evlilikten arkasına bakmadan kaçan genç , hayat dolun kızlar ..

Hal böyle olunca , ilişki formları da bizim beklentilerimize göre şekilleniyor doğal olarak ..
Ya ilk gördüğümüz erkeği ' evlenilecek koca ' olarak etiketliyoruz ve dört elle yapışıyoruz ..
Ya da her gördüğümüz erkeği potansiyel ' sevgili ' olarak algılıyoruz ve gecelik ilişkileri normal karşılamaya başlıyoruz ..

Her ikisine de itirazım yok benim ..
Dilediğimiz gibi yaşar , bu konuda da kimseye söz hakkı tanımayız sonuçta ..
Çünkü ; bahsedilen bizim hayatımızdır .. Başkalarının görüşleri bu konuda teferruttır ..!

Benim yazmak istediğim konu ise bahsettiklerimin dışında ve hayatımızın tam içinde olanlar ..

Bir erkekten etkilediniz ..
Tek gecelik değil de uzun soluklu ve duygusal paylaşımlı bir ilişki beklenti içerisine girdiniz ..
Peki karşınızdaki adamın aynı fikirleri paylaştığını nereden bilebilirsiniz ??
Malum artık büyük bölümün ( kızlar ve erkeklerin ) gecelik eğlenceleri normal karşıladığı , birbirinden bağımsız ve sadece cinsellik içeren etkileşimlerde bulunduğu günümüzde , bir çok erkeğin yaklaşımının da bu yönde olduğu su götürmez bir gerçek ...
İşte bu konuda eğer olacak ise ; bir ilişkinin boyutunun erkek değil , kadın tarafından belirlenebileceği görüşündeyim ..
Eğer kolay kadın olup , ilk görüşmede erkeğe bütün mahremiyetinizi açarsanız ( istisnalar mutlaka vardır ve umarım çoktur ki ucuz ilişkiler sarmasın etrafımızı  ) ortada ' ilişki ' kelimesi telafuz edilse de duygusal bir ilişki başlangıcının bu olmayacağını gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ..

Çünkü bir erkek kovalamak ister , zorlu yollardan geçip kadınını fethetmek , etkilemek ister ..
Kadının asaleti tavırlarında gizlidir ..
Bu yüzden ' kolay  kadın olmamayı ' ilişkinin formunu belirlediğini düşünüyorum ..

Sonrasında tabi ki yaşanmak istenenler yaşanır ve bu konuda sizin dışınızda kimse etik bir sınır çizemez ama ilişki koçlarının sevgiliyle cinsellik yaşamak için biraz sabırlı ve kuralcı olmak gerektiğini konusunda görüş bildirdiklerini de belirtmek isterim..


Ama öyle bir şey oldu ki ; karşımızdaki adam tam da hayallerimizin erkeği ..
Geçirilen sosyal zamanların sonrasında gün yatak odasında bitti , kontrollü ya da kontrolsüz olaylar böyle gelişti ..
Peki şimdi ne olacak ? Bu tek gecelik bir ilişki ya da sadece seks ilişkisi olarak mı devam edecek ??
Tabiki hayır !!
Ama cinsellik yaşadıktan sonraki tutumunuz çok çok önemli bir rol üstlenecek ve ilişkinin akibetini mutlak suretle belirleyici olacaktır..
Görüşmelerinizin temelinde sosyal paylaşımlar olur ve duygusal olarak ta bir uyum ve arkadaşlık elde edebilirseniz tadından yenmeyen bir ilişkiniz olabilir ..
Ya da diğer ihtimalle , erkeğin cinsel uyarım hissettiğinde size ulaştığı ve karşılıklı tatminden ibaret bir ilişki de yaşayabilirsiniz ..
Her iki koşulda da mutlu , huzurlu olmanızı dilerim tabi ki ..
Ne de olsa hiçbir ilişki diğeriyle aynı değildir ..
Sadece cinsellikten ibaret bir paylaşımda bulunmak istemiyorsanız söyleyebileceğim tek şey ; her ne aşamada olursanız olun işleri yavaştan almanız ve cinsel boşluğu değil , duygusal boşluğu doldurabilmeniz ..
Çünkü bir erkeğin yatağına girmek değil ,  kalbine girebilmektir asıl olan ..
Ve bu ; siz gerçekten istiyor ve sevgi duyuyorsanız hayatınıza aldığınız erkeğe ilişkinin seyrini de değiştirebileceğiniz anlamına geliyor ..
Sadece cevap vermeniz gereken tek bir soru var  ;

SEVGİLİYLE SEVİŞMEK Mİ ?? SEVİŞMEK İÇİN SEVGİLİ OLMAK MI ??

Cevabınız hangisi olursa olsun , ne istediğinize duygularınız ile karar verin ve yaptığınız hiçbir şeyden pişmanlık duymayın ..
Çünkü hayatınızda karşınıza çıkabilecek en iyi öğretmen aynaya baktığınızda gördüğünüz yüzdür..


12 Eylül 2014 Cuma

BAŞLIKSIZ MUTLULUKLAR ..

Bir hafta daha biterken , önümüzdeki hafta bu günlerde ameliyatım gerçekleşmiş olacak ve şu  ' ameliyat olucam ' muhabbetinden artık sizleri baymıyor olacağım ...
Hafta sonunu saymazsak son iki iş günü çalışacağım , dolayısı ile son iki iş günü yazabileceğim ve sonrasında bir süre buralarda olamayacağım ..
Benim bir süredir hayata bakış açım ' İşin Allah'a kalmışsa olmuş bil ' felsefesiyle bütünleşti diyebilirim..
Bu yüzden içimde korku , şüphe ve birazcık bir endişe barındırmıyorum ..
Bu ameliyat olacak ! Hem de çok güzel olacak Allah'ın izni ile ..
Buna gönülden inanıyorum çünkü ben bu konuda ve bir çok farklı konuda da  Uğur Koşar ' ın kitaplarında bolca dile getirdiği gibi ' Bana Allah Yeter ' demeyi öğrendim ..
Okuduklarımı hayatıma uygulama çabalarımın verdiği mutluluk ve paylaşmanın içimde oluşturduğu sevinç ile bu yazıyı okuyan herkesi sevgiyle kucaklıyorum ..
Umarın her gününüz hayatınızın bir önceki gününden daha güzel bir gün olur ve içinizde hep kocaman neşe baloncukları olur ..
Sevgilerimle :))
GRİ LADY

11 Eylül 2014 Perşembe

ASİ / MONİCA MCCATY

Çok çok çok beğenerek okuduğum bir kitap oldu Asi ..
Konusunun ismi ile uyumlu olmadığını düşünsem de ( çünkü baş kahramanımız güzel kızımızın bir asiliğini göremedim :)) oldukça keyifli bir aşk romanıydı ..
Lachlan Maclean ' ın kendinden emin ve prensiplerinden vazgeçmeyen tavrı bir çok kadının çekim duyacağı türden ..
Neyse lafı çok uzatmayayım ve kitabın arka kapağında yer alan konu özeti ile satırlarıma veda edeyim ..
Seviyorum sizleri :))




KONUSU : Lachlan Maclean, klanını korumak için her şeyi göze almıştır. İskoçya’nın en inatçı kızını, onu evliliğe ikna etmek gibi gizli bir emelle kaçırması gerekse bile. Vahşi arzulara sahip, emirler yağdırmaya alışkın bir lider olan Lachlan, güzel Flora’nın alevler püskürmesine hiç hazır değildir. Flora onun klanını kurtarma planını sekteye uğratacak ve sert, yontulmuş görüntüsünün altındaki yumuşak kişiliğini ortaya çıkararak, belki de felaketine neden olacaktır.

Highland’daki en büyük evlilik ödülü olan Flora ne pahasına olursa olsun siyasi bir anlaşma gereği feda edilen annesinin kaderini yaşamamaya kararlıdır. Kendisini esir alan kişiye gaddarlığının bedelini ödeteceğine dairyemin eder ve tehlikeli bir tutkuyla onu cesurca bir irade savaşının içine sürükler. Geçmiş bir trajedinin ağır ağır kaybolmakta olan laneti ise henüz söze bile dökülmemiş aşklarının önünde büyük bir engel oluşturacaktır.SİTE:www.kitapyurdu.com

9 Eylül 2014 Salı

BİR KİTAP DAHA BİTTİ - UZAK KIYILAR - KRİSTEN HANNAH


Çok güzel bir kitabın daha sonuna gelmiş olmanın mutluluğu ve burukluğu içinde yazıyorum bu satırları sizlere ..
Nedense her ' güzel ' kitap sonrasında bu tür duygulara kapılıyorum. Okuduğum karekterler birer roman kahramanından çok bir dost ve arkadaşmış gibi hissettiriyor . Bu da yazarın betimleme gücünü ve karakterleri oluşturmasındaki başarının bir kanıtı oluyor haliyle ..
Uzak Kıyılar Kristen Hannah ' ın okuduğum ikinci kitabıydı ..
İlkinin adı  Evden Çok Uzakta ve o romanı da beğenerek okumuştum.
Uzak kıyılar için de aynı şeyleri düşündüğümü söyleyebilirim. Tahmin edilebilir bir sona sahip olmasına rağmen keyifle okunan ve zaman zaman hüzünlendiren , zaman zaman hayatınızı sorgulatan ve bazen de gülümseten bir kitap olmuş ..

grilady, giri lady





8 Eylül 2014 Pazartesi

MUTLU EVLİLİK İÇİN YAPMA-MANIZ GEREKEN 5 ŞEY

1-) ASLA KÜFÜR ETMEYİN

Erkekler kadınların onlar gibi davranmalarından ve özellikle de küfür etmelerinden nefret ediyor. Bunu eşim ve erkek arkadaşlarımdan çok sık duydum..
Küfür ettiğini duyan bir bayandan , ne kadar güzel olursa olsun çok çabuk soğuyabiliyorlarmış  mış mış ..
Sanki onlar küfür ettiğinde biz kör kütük aşık oluyoruz :)

Naber Kanka ???

2-) BAKIMSIZ OLMAYIN 

Erkekler evlenince kilo alıp , çoraplarını sağa sola atsalar da kadınlara rahatlama lüksünü tanımıyorlar ne yazık ki .. Evlendikten sonra da eşlerini her daim bakımlı ve güzel görmek istiyorlar. Ama şunu unutmamalılar ki biz bayanlar onlar için değil , öncelikle kendimiz için , iyi hissettiğimiz için bakımlı olmayı seviyoruz. Keşke bu erkekler için de geçerli olsaydı .. ( İstisnalar kaideyi bozmaz tabi ki :)

3-) BAĞIRMAYIN , EL KALDIRMAYIN

Bu manzaralar ilişkinin ileri evrelerinde yaşanabilecek hararetli tartışmalar sonucu açığa çıkabilir. Ama bu tür bir ilişkinin kimseye fayda ve mutluluk getirmeyeceğini söylemeye gerek yok. Kalkan el ile birlikte sevgi de ters yönde yere çakılır , benden söylemesi ...


4-) ÇOK KONUŞMAYIN  

İşte benim meselem :))
Aman yanlış anlaşılmasın , çok konuşan yani erkeklerin deyimi ile dırdır yapan bir eş değilim. Aksine ilişkimizin her döneminde açık olmaktan yana ve bunu kendimi ifade ederek başarmaya çalışan bir bireyim ama gelin görün ki erkekleri kadınların iletişim çabalarından hiç mi hiç anlamıyorlar .. Bu yüzden boş verin , kendinizi hiçç yormayın. Nasılsa anlamıyorlar , bir de üstüne dırdırcı ilan edilme riskiniz çıkıyor ortaya ..


5-) İLGİSİZ OLMAYIN

Erkek evlenince kendi içinde bir rahatlama dönemine giriyor bir süre sonra ... Sevgiliyken size iltifatlar yapan , çiçekler böcekler alan adam yavaş yavaş tarihin derin sularına gömülmeye başlıyor ..
Siz aman boğulmasın bir elinden tutayım deseniz de o yüzme bilmemeyi öne sürerek her zamanki gibi kolayına kaçıyor ..
Ama tüm bunların yanında gelin görün ki , bir bebek gibi ilgi bekleyip , bunu göremediğinde farklı yöne yönelmeyi de hak sayıyor ..
Kadının toplumsal üstünlüğü burada da açığa çıkıyor ve ' yuvayı dişi kuş yapar ' önermesi ile yine biz kadınlara büyük sorumluluk yüklüyor . Çünkü ilgi göstermezse ' eşinin ihtiyaçlarını karşılayamadı ' gibi bir yoruma maruz kalıp , haksızlıktan yerlerde sürünüyor ..
Neyse demem o ki  ; ilgisiz kadın istemiyorlar ...
Sanki bizler ilgisiz erkek manyağıymışız gibi !!!




MUTLULUK

Mutluluk…
Kimimize göre mükemmel bir kariyer , kimimize göre mutlu bir aile hayatı ya da sadece son model bir araba ve lüks bir daire …
Her birimiz bir bütünün parçası olmamıza rağmen birbirimize benzerliklerimizin yanında farklı beklentilerimiz de bir o kadar fazla ..
Ne yazıktır ki çoğu zaman ‘ mutluluk ‘ dediğimiz duygu halini yaşayabilmek için kendimize şartlar hazırlayıp , bunların gerçekleşmesini bekliyoruz.. Ve hedefler gerçekleştiğinde gerçek mutluluk hala çok uzakta , yeni bir hedefte hissedilmeyi bekliyor oluyor …

Yeni bir iş bulduğumuzda ya da bir araba sahibi olduğumuza hissetmeyi umduğumuz mutluluk ; yani şartlı mutluluğumuzun süresi yalnızca yeni bir hayali kurmaya başlamamıza kadar devam ediyor ..
Ve biz böyle davrandıkça gerçek mutluluk ne yazık ki hiç gelmiyor …
Neden mi ??
Çünkü maddelere bağlanılan tüm tatminler kısa sürelidir ..
Bizler ruhu olan , manevi varlıklarız ..
Çünkü asıl doyuma ulaşması gereken egomuz değil , ruhumuzdur ..



Gerçek mutluluğu kalbimizle ve tüm ruhumuzda hissedebilmemiz için içimize dönüp , ruhumuzu da doyurmalıyız ..
En az maddi hedeflerimiz ve hayallerimiz kadar  ,menevi bakım ve hedeflere de ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum.
Yoksa aksi halde , yaşamın telaşında bir akıntıya savrulup yaşamaktan ve maddi hedefler koyarak mutluluğu bekleyen bir hayat yaşamaktan öteye gidemeyeceğiz …

                                                                                                                  Sevgilerimle Gri Lady..


5 Eylül 2014 Cuma

IRKÇI DEĞİLİM , SADECE RUS KIZLARINDAN NEFRET EDİYORUM ..

Hemennn söyliyeyim ; güzellikle ilgili bir sıkıntım yok. Güzel olan her şeyden nefret eden o geçimsiz , hiçbir şeyi çekemeyen kızlardan değilim ..
Yaram var bu konuda deşmeyin ..
Bırakın kendi halime , bu kez yargılamayın , he deyip geçin ...

Sevmiyorum işte ...
Sevmiycem sevmiycem diye şarkı bile söyleyecek kadar rezil duygular besliyorum artık bu ırkın hanımlarına karşı  ..
Artık dedim evet , bu bir süredir böyle ama dedim ya deşmeyin ..
Bilseydiniz hak verirdiniz ...

Her neyse ..

Bir kere sevmeme nedenlerimin başında , güzel olmalarına karşı bir o kadar etik duygulardan yoksun olmaları geliyor ..
Paranın kokusunu aldıklarında en elit takılanı , en iyi eğitim almış olanı bile anında Aksaray'ın arka sokaklarında çalışan hemşerilerinin kıvamına gelebiliyor ..
Davranış bozukluğu , haddi olmayan ısrarcı bakışlar da başta bahsettiğim etiksizliğin bir getirisi tabi ki ..
En sinir bozucu yanları ise , Allah'ın lütfu güzelliklerinden başka bir taraflarını kullanamıyor olmaları ..Mesela beyinleri gibi...
Hee bir de arkadaşların evli Türk erkeklerine karşı müthiş zaafları vardır ki  ,  evli bir erkeği baştan çıkarmayı marifet görmesini sağlayan , aşşalık mı aşşağılık bir aile terbiyeleri vardır ki .. SORMAYIN GİTSİN !!'

Anladınız siz zaten durumu herhalde ..
O zaman açık konuşacağım ;
KIZIM SENİ BİR ELİME GEÇİRİRSEM - KIÇINA TEKMEYİ BASMAK SÜRETİ İLE ÜLKENE DÖNEBİLMEK İÇİN YALVARACAKSIN  !!!!!
ÖPTÜM CANIM !

GÜZEL OLDUĞUN KADAR SALAKSIN DA ..

HADİ BLOGERLAR ; ÜCRETSİZ BLOG ANALİZİNİZİ YAPTIRIN

Merhaba sevgili arkadaşlarım , 
Dün tesadüfen gördüğüm bir siteden bahsetmek istedim sizlere çünkü tamamen ücretsiz ve biz blogerlara yön gösterici nitelikli bilgi paylaşımı sağlıyorlar ..
Siteye buradan ulaşabilirsiniz. Burada belirtilen formu doldurduğunuzda bloğunuz ile ilgili değerlendirme yapıp size mail yolu olarak geri dönüyorlar ..
Kısa sürede geri bildirim yapıp , bloğumun gelişmesi adına bir çok bilgi verdiği için bu yazı vesilesi ile seosözlük ' teşekkürlerimi sunuyorum..
Gelen raporda aşağıdaki maddelerdeki gibi kontroller yapılıp , ayrıntılı rapor sunuluyor sizlere ..
Ücretsiz Blog Analizi Rapor İçeriği
  • İçerik Kalite Kontrolü
  • Anahtar Kelime Araştırması
  • 404 Hata Kontrolü
  • Robots.txt Kontrolü
  • Site Haritası Kontrolü
  • Site Hızı Kontrolü
  • Rich Snippets Kontrolü
  • Title ve Meta Kontrolü
  • H1-H2 Tag Kontrolleri
    grilady
    Teşekkürler ...

BİRİ DUYGUSUZSUN MU DEMİŞTİ ???

Tamam kabul ediyorum , duygularını açık etmeyi zayıflık olarak gören biri olabilir karşınızda ..
Bu belkide başkalarının yanında gardımı indirmek istemeyişimden olabilir ..
Ya da bildiğin ağlamaya da korkuyor olabilirim ..
Ya da her neyse , belkide görmeni istediğim şekilde ' duygusuz ' olarak algılanmak hoşuma gidiyordur  ..
Bilmediğin bir kendini koruma sistemi de olabilir bu ..
Ama bu asla insani duygulardan yoksun olduğum ya da anlaşılan anlamı ile ' duygusuz ' olduğumu göstermez ..

Tüm bunları neden mi yazıyorum ???
Sebebi ; sevgili çalışma arkadaşıma duygusal şarkılardan ve benim enerjimi düşüren şeylerden uzak durduğumu söylememden sonra bana alt anlamı ' duygusuz insanın insani değerlerinin olamayacağını ' söylemesinden kaynaklanıyor ..
Sahi sevgili arkadaşım , gerçekten de böyle mi düşünüyorsun ..?
Belki de beni hala tanımıyorsundur ..


Tamam kabul ediyorum , bizi geçmişe götüren , unutulmaya yüz tutmuş anılarımızı canlandıran anlar yaşamak bazen iyi gelebilir ..
Ama bazen ..

Ben bunu tercih etmiyorum sadece ..
Geçmişi hatırlamak ve dipsiz bir melankolinin içerisine girmektense an da kalıp mutlu kalmayı , mutlu olmayı tercih ediyorum ..

Güzel anılarımın olmayışından değil , artık bunların ' anı ' olduğu gerçeğini kabul ettiğimden  ..
Anladın mı dost ??

4 Eylül 2014 Perşembe

--- YATÇAZ KALKÇAZ / YATÇAZ KALKÇAZ --

Ameliyatıma bu haftayı saymazsak bir hafta kalıyor ...
Heyecan var ama korku hissetmemek için olabildiğince unutmaya çalışıyorum ameliyat olacağımı ..
Tıpkı hamileyken yaptığım gibi , o zamanlar sanki karnımdaki bebişi hiç doğurmak zorunda kalmayacakmışım gibi davranır , doğum hakkında hiç konuşmaz hatta düşünmezdim bile ..
Şimdi de aynı taktiği uygulamaya çalışarak gizliden gizliye de gün sayıyorum..
Yani yatçaz kalkçaz - yatçaz kalkçaz ve ağzımı burnumu kıracaklar :))
Şaka şaka sadece burnumu kıracaklar :)) Ama belki hazır başlamışken hızlarını alamayıp kafa göz dalarlarsa bilemeyeceğim ..
Yani böyle işte benim bu günlerde ruh vaziyetim ..
Olmak istediğimden emin olduğum bir ameliyat var ufukta ve onu yaşamayacak gibi davranarak moralini yüksek tutmaya çalışan bir de ben ...

gri lady,bloger
Ben bir ameliyat olup geleyim..

2 Eylül 2014 Salı

EVLİLİĞİ PEKMEZ SANDIM , YERİM YERİM BİTMEZ SANDIM ..

Bakıyorum da çevreme , bütün kız arkadaşlarım birer birer gelinlikli resimlerini paylaşıp , evliliklerini ilan ediyorlar Facebook'tan..
Tabi bu heyecanları yaklaşık bir 5 - 6 sene öncesinden yaşayıp , tüketmiş biri olarak artık bana çok bir şey ifade etmese de yinede hoş anlılar canlanıyor beynimin ücra köşelerinde ..
Sahi ya , ne günlerdi ..
Evlilik hakkında atıp tutarken hiç hesapta yoktu tabi aşık olup erkenden evlenmek ..
Zamanla da bildiğin kanatlı melekten , süpürgeli cadıya dönüşmek ...

Bakın ne kadar güzel değil mi , kendimi biliyorum en azından ... :)
Şaka bir yana , sevgiliyken eş olması kolay da , eş olduktan sonra tekrar sevgili gibi olabilmekte mesele ..
Neden sevgili olacakmışım canım , eşim oldu işte , ötesi mi var diyebilecek olanlarınız vardır mutlaka ..
Ama monotonluğun karşısında ayakta güçlü bir şekilde durabilmek adına başlardaki o güçlü hislerinizi hatırlamanız şart oluyor bir kaç yıl sonra ..
Yoksa evlilik dediğimiz şey akşamları beraber yemek , sonrasında televizyon keyfi ve en son sevişmek ..
Hee bir de haftasonları sosyalleşme çabalarınızdan öteye gidemiyor malesef ..

Son söz ne mi ??
Eş olmayın arkadaşlar ..
Sevgili olun ..
İtici olmayın , çekici olun ..


Sevgilerimle :)

1 Eylül 2014 Pazartesi

BİR GÜN DAHA BİTTİ AMA YARIN YENİ BİR GÜN ..

Hafta için , hafta sonunun gelmesini iple çekerken ..
Hafta sonu da evde fazla vakit geçirmekten sıkıldığım için , işim olduğu için şükrederek başlıyorum bu yeni güzel haftaya ..
Dilerim bol kahkahalı , keyifli ve güzel sürprizlerle  - dolu dolu bir hafta bizi kucaklar ..
Her zaman söylediğim gibi , Pazartesi biter , hafta biter ..
Bu Pazartesi de göz açıp , kapatıncaya kadar çabuk geçti ..
Şimdi sıra çok sevdiğim evimize gidip dinlenmek ve aile olmanın tadını çıkarmak ..

Bazen ne farkediyorum biliyor musunuz ?
Kendime hedefler koyup , bir koşuşturmaca yaratmaya çalışırken , anda kalmayı ve sahip olduklarımın farkına varmayı unutuyorum ..
Bu yüzden her halimize şükretmenin , sahip olduklarımızın garantisi olduğunu unutmamamız dileğimle ..
Mutlu huzurlu akşamlar diliyorum.Her neredeyseniz ...
Sevgilerimle ..


26 Ağustos 2014 Salı

ARAYIP , SORMASAM DA .. UNUTTUM SENİ SANMA SAKIN ...

Hayat tüm sıradanlığı ile akıp giderken , farkettim ki bloğa yazı yazmam da bu sıradanlığa dahil olmuş bir eylem halini almış..
Bu sebeple biraz ara verdim yazı periyodlarıma ki , sıkmayayaım , sıkılmayayım ..
Hayat güzel , hafta sonları ise her şeyden güzel olarak geçmeye devam ediyor ve çok şükür hayatımızda her şey güzelce akıp gidiyor ..
Peki sizler neler yaptınız ??

Benim malum burun kırma operasyonuma sayılı günler kaldığından azıcık ta olsa bir panik , biraz da korku hissetmeye başladım ..
Ama güzel haber ; dün gece rüyamda burun ameliyatı sonrası çok rahat nefes alabildiğimi be burnumun da çok güzel göründüğünü gördüm ..
Hadi hayırlısı ..
Güzel düşünen güzel görürmüş diyerek ; her şeyin harika olacağına inanıyorum ..
Ne kalbime ne de hayatıma , tabi ki sizlerinde ; hiçbir olumsuzluk girmesin inşallah ... :))
Mutlu huzurlu günler , haftalar diliyorum hepimiz için ..
Sevgilerimle ...

21 Ağustos 2014 Perşembe

ROBİN SHARMA ' DAN BAŞARILI HAYAT İÇİN 60 ÖNERİ

Robin Sharma benim çok değer verdiğim yazarların başında gelir ve sözlerinin tamamı kendi adıma dikkate alınmaya değerdir..
İşte ünlü yazardan hayatımızda güzel değişiklikler yaratabileceğimiz tavsiyeler ..


1- Her gün egzersiz yapın.
(Günde 30 dakika tempolu yürüyüş bile bir şeydir.)
2- Şükretmeyi hayatınıza ciddi biçimde katın.
3- İşinizi hobi olarak görün.
(Bunun kolay olmadığının farkındayım fakat tüm kişisel gelişimciler bunu söylüyor.)
4- En iyisini umun, en kötüsüne hazırlanın.
5- Günlük tutun.
6- Benjamin Franklin'in hayatını okuyun.
(Kendisi eski ABD başkanlarından biri ve gerçekten motive edici bir yaşam öyküsüne sahip.)
7- Haftanızı planlayın.
8- Hayatınızdaki en öncelikli 5 şeyi bilin.
9- Dikkat dağıtıcı şeylere kanmayın.
 (İşiniz varken Facebook'a dalmayın. Her hadi çıkıyoruz diyenin peşinden işi gücü bırakıp eğlenceye çıkmayın.)
10- Çok su için.
11- Yaptığınız işi her gün geliştirin.
12- Kendinize bir akıl hocası bulun.
(Akıllı mantıklı yakın bir akraba, arkadaş bile olur.)
13- Bir koçla çalışın.
14- Her gün sabah 5'te uyanın.
(Bu biraz fazla erken sanki :) Sadece erken uyanın diyelim mi? )
 15- Daha az yemek yiyin.
(Daha sağlıklı şeyler yiyin.)
16- Kendinize daha çok kahraman/idol bulun.
17- Birinin kahramanı/idolü olun.
18- Tanımadığınız insanlara gülümseyin.
(Herkese değil tabii. Etrafta garip insanlar bol.)
19- Tanıdığınız en etik insan olun.
20- Mükemmelden daha azıyla yetinmeyin.
21- Hayatın basit zevklerinin tadını çıkarın.
(Gün batımı veya bahçedeki çiçek mesela.)
22- Gelirinizin en azından %10'unu her ay biriktirin.
23- Sanat galerilerinde zaman geçirin.
(Müzeler,sergiler de aynı hissi verecektir.)
24- Koruluklarda yürüyün.
(Şehirlerde bulunması zor fakat sakin parklar bulabilirsiniz.)
25- Size yardımcı olan insanlara teşekkür mesajları yazın.
26- Size yanlış yapan insanları affedin.
27- Liderlik etkili olmakla ilgilidir, unvan ve övgülerle değil.
28- Sevdiğiniz insanlarla hayatınız boyunca hep hatırlayacağınız anlar yaratın.
29- 5 çok iyi arkadaş edinin.
30- Hayret verici biçimde nazik olun.
(Lütfen demek o kadar zor değildir ve çok işe yarar.)
31- Televizyonu fişten çıkarın.
32- Televizyonu satın.
(Ferrari'si olmayan televizyonunu satsın :) )
33- Her gün bir şeyler okuyun.
34- Haberlerden kaçının.
(Kimin kimi doğradığını öğrenmemek hayatınızı daha mutlu kılabilir.)
35- Sahip olduğunuz şeylerden memnun olun.
36- Hayallerinizin peşinden gidin.
37- Kendinize özgü, sahici olun.
(Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol da diyebiliriz.)
38- Hırslı olun.
(İyi anlamda tabii)
39- Özür dilemeniz gerektiğini bildiğinizde özür dileyin.
40- Yaptığı iyi bir şey için bir başkasını kutlamak için fırsatı kaçırmayın.
41- Bir vizyonunuz olsun.
(Hayatınızın nasıl olmasını istediğiniz hakkında bir görüşünüz olsun.)
42- Güçlü noktalarınızı bilin.
43- Bir işteki eksikliği değil iyiyi görmeye odaklanın.
44- Sabırlı olun.
45- Vazgeçmeyin.
46- Kendi pisliğinizi toparlayın.
(Fiziksel olarak olmasının yanı sıra, yaptığınız hatalar manasında da.)
47- Güzel kelimeler kullanın.
(Günlük hayatınızda hoş kelimeler kullanmak güzel bir alışkanlık olmaz mı?)
48- Daha fazla seyahat edin.
(Başka ülke/şehir olamasa bile, bilmediğiniz yeni restoranlara/semtlere/sokaklara gidin.)
49- "As You Think"'i okuyun
(Yazar bu kitabı önermiş.Ben bunu sizi mutlu edecek kişisel gelişim kitapları ve yazıları okuyun şeklinde yorumlamakta sakınca görmüyorum..)
50- Ebeveynlerinize saygı duyun, onlara değer verin.
51- Taksicilere bahşiş verin.
(Ve yemekleri kapınıza kadar getiren kuryelere de..)
52- İyi bir takım arkadaşı olun.
53- Eleştriler karşısında enerjinizi yitirmeyin.
(Ama bir insan sizi eleştriyorsa kulak ardı etmeyin)
54- Dağlarda vakit geçirin.
(Dağ bulamazsanız şehir stresinden uzak,tercihen yüksek bir yerlerde vakit geçirmeye çalışın.)
55- En önem verdiğiniz 5 değerinizi bilin.
(Bunlar etik değerler olabilir, aileniz, eşiniz vb. olabilir.)
56- Çok meşgul olmaktan sonuç almaya yönelin.
(Çok meşgul ama az iş yapandansa "Bir şeyi yaptım işte sonucu bu" insanı olun.)
57- Yenilikçi olun ve bunu hep yapın.
58- Daha az konuşun. Daha çok dinleyin.
59- Tanıdığınız en iyi insan olun.
60- Hayatınızı öenmli görün ve o hale getirin.
(Siz öylesine bir şey değilsiniz, önemli ve değerli bir canlısınız. Bunu bilin! )

19 Ağustos 2014 Salı

DAHA KEYİFLİ YAŞAM İÇİN UYGULAYABİLECEĞİNİZ 74 YOL ..

Gün geçmiyor ki yeni bir formul çıkmasın daha mutlu ve huzurlu bir yaşam için ..
Bütün bunların sebebinin zaman zaman sadece manevi boşluğumuzdan oluştuğunu düşünsem de , aralarında faydalı bilgiler olduğunu düşündüğüm bu 'keyifli yaşam formülünü ' sizlerle de paylaşmak istedim ..
' Her gün bu önerilerden 5 tanesine daha işlerlik kazandırın inanın kazanan siz olacaksınız.' diyor İmer Okar.. Deneyelim , görelim ..:)

neşeli ayaklar

 1. Vücudunuza dar gelen kıyafet giymeyin.
 2. İlaçla yaşamaktan kaçının.
 3. Randevularınızı önceden ayarlayın.
4. Hafızanıza güvenmeyin; mutlaka yazın.
5. Aracınızı, bozulmadan servise götürüp bakım yaptırın.
6. Her kilidin yedek anahtarını yaptırın ve belli yerlerde bulundurun.
7. Daha sık 'hayır' deyin.
8. Yapacaklarınızı öncelik sırasına sokun.
9. Zamanınızı israf etmeyin.
10. Öğle ve akşam yemeklerini basitleştirin.
11. Kötümser insanlardan uzak durun.
12. Önemli evrakın birden fazla fotokopisini çektirin.
13. Evde çalışmayan ne varsa tamir ettirin.
14. Yapmaktan hoşlanmadığınız işler için yardım isteyin.
15. İhtiyaçlarınızı önceden belirleyin.
16. Bir defada yapılması zor büyük işleri, küçük parçalara ayırın.
17. Etrafı toplayın, dağınıklıktan kurtulun.
18. Gülümseyin.
19. Bebekleri gıdıklayın.

GIDI GIDI :)



20. Dost bir kediyi veya köpeği okşayın.
21. Kendinizi, bütün soruların cevabını bilmekle yükümlü hissetmeyin.
22. Karşılaştığınız insanlara, onların hoşuna gidecek bir şey söyleyin.
23. Yağmur yağmasını isteyin; yağınca yağmurda yürüyün.
24. Arada bir çarşı hamamına gidin.
25. Kendi kendinize, nerede eski günler, her şey daha güzeldi demekten vazgeçin.
26. Verdiğiniz kararın ne anlama geldiğini iyi düşünün.
27. Kendinize güvenin.
28. Nüktedan olun.
29. Sizi mutlu edecek bir şey yapmayı yarına bırakmayın.
30. Hiç tanımadığınız insanlara yürekten bir merhaba deyin.
31. Eski bir arkadaşlarınızla karşılaşınca ona sıkıca bir sarılın.
32. Hava açıksa, gece yıldızları seyredin.
33. Bir şarkıyı ıslıkla çalmayı öğrenin.
34. Arada bir şiir okuyun.
35. Kendinize bir demet çiçek alın. Bir çiçek koklayın.
36. Yardım istemekten çekinmeyin; alamazsanız üzülmeyin.
37. Görünüşünüze özen gösterin.
38. Her şeyi kararında yapın; ifrata kaçmayın.
39. Nerede gerekiyorsa, orada mutlaka gerekli emniyet tedbirini alın.
40. Daima daha iyisini yapmaya çalışın, ama mükemmeliyetçi olmayın.
41. Resim ve heykel sergilerini gezin.
42. Ayakkabınızı boyatın.
43. Kuaföre gidin.
44. Kendi kendinize bir şarkı mırıldanın.
45. İyi bir müzik dinleyicisi olun.
46. Kendi kendinize yetmeyi öğrenin.
47. Her gün biraz idman yapın; her fırsatta yürüyün.
48. Dünyanın en yetenekli insanı olmadığınızı kabul edin gerekiyorsa elimden ancak bu kadar geliyor deyin.
49. Yeni moda birkaç şarkıların sözlerini ezberleyin.
50. İşe erken gidin.
51. İşe her gün aynı yoldan gitmeyin.
52. Amirinizden izin alıp bazen işten erken çıkın.
53. Kırlarda dolaşın.
54. Maça gidip bağırın.
55. Başkaları dilemeden, siz onlara iyi günler dileyin.
56. Teşekkür edin.



57. Arabanıza güzel koku yayan bir alet koyun.
58. Evde kendi kendinize yemek pişirin, güzel bir sofra kurun, sonra da afiyetle yiyin.
59. Başkalarını adam etmekten vazgeçin.
60. Severken karşılık beklemeyin.
61. Sinemada film seyrederken patlamış mısır atıştırın.
62. Bir ağaç, olmazsa bir çiçek dikin.
63. Şişmanlamayın.
64. Hatıra defteri tutun.
65. Bazı şeyleri de bilmeyin
66. Kağıttan bir uçak yapıp uçurun.
67. Bir derneğe veya kulübe girin, arkadaş edinin, toplantılara katılın.
68. Mutlaka yeterince uyuyun.
69. Az konuşun, çok dinleyin.
70. İş arkadaşlarınıza ve dostlarınıza iltifatı esirgemeyin.
71. Bir güne yapılacak çok şey tıkıştırmayın.
72. Acelesiz yaşayın; daha önünüzde yaşanacak çok güzel günler var.
73. Stresli davranmak, doğuştan gelen değil, sonradan kazanılan kötü bir huydur; bunu unutmayın.
74. Son söz: Öfkeyi, kendinize zevk edinmeyin.
                                                                                                                                           ALINTIDIR

18 Ağustos 2014 Pazartesi

' EN DERİN İLETİŞİM SESSİZLİKTİR VE SEVGİ ONUN İÇİNDE FİLİZLENİR '

Ne de güzel bir önermede bulunmuş sevgili Uğur Koşar ..
Boşuna söylenmemiş ; ' aynı dili konuşanlar değil , aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir ' diye ..
Sessizlik her ne kadar kendini anlatmayı seven biz kadınlar için bir süre sonra çok zor olsa da , sanırım mutlu birliktelik için de büyük bir gereklilik ..
 'Sen sus gözlerin konuşşun ' sözü artık bir klişe değil , ilişkiyi kurtarma evrakası ...
Bu arada evraka demişken , bu da benim tezim ;
İlişkiler zaman geçtikçe garip bir boyut atlıyor ve zaman zaman çiftler kendilerinden bile sıkılabiliyor..
Çünkü tek düzeliğe girmiş bir yaşam , acil müdahale edilmesi gereken acil durum vakaları gibi bir hal alıyor zamanla ..
O zaman neymiş ; sıkılmamak için, sıkmamak gerekliymiş ..
Yani sonuç olarak , ' sen sus , ben seni anlarım ' mış işin özü...


15 Ağustos 2014 Cuma

ÖNCE HAYAL ET , SONRA DUA ET ...


Allah' ım öyle planlarım ve yapmak istediklerim var ki ..
Nolur bana hepsini tek tek nasip et :) Amiinn :))



Cuma duamızı da yaptıktan hemen sonra yazıma dönebiliriz ..
Her yeri görmek isteyebilirsiniz bu dünyada ..
Umarım da hepimiz olmak istediğimiz yerlerde olma şansını yakalar ve çok güzel anılara sahip oluruz ..
Benim de seyahatlerle ilgili uçsuz bucaksız hayallerim var ..
Ama bir yer var ki ; o yeri görmek bu planlarımın en başını büyük büyük harflerle süslüyor ...

*** BÜYÜK BRİTANYA ADASI ***
 
 
  
Glasgow 
  Edinburgh 
    
    
    
    
  Newcastle 
    
    
 Belfast  
    
 Manchester  
 LiverpoolLeeds 
 DublinNottingham 
  Leicester 
 BirminghamCambridge 
 MalvernBedford 
 OxfordLondra 
 CardiffRamsgate 
 BristolHastings 
 DevonSeaford 
 BournemouthBrighton 
 Reigate 
SouthseaSouthamptonWokingBrinsbury


Önceleri sadece Londra ile sınırlı planlarım şimdi bu tarihi yarımadanın tamamını kapsamaya başladı..
Çünkü muhteşem doğası ile İSKOÇYA , GALLER ve İNGİLTERE birbirinden kopamayacak kadar eşsiz güzellikleri içinde barındırıyormuş , yeni anladım :))

Bir gün bu doğa üstü güzelliklerle boy boy selfie çekip yayımlamayı ümit ederek sonlandırıyorum yazımı ..
Sevgilerimle ..





PUKKA

BÜYÜK BRİTANYA TURU























14 Ağustos 2014 Perşembe

ADI İLE ALAKASIZ AMA ÇOK İLGİ ÇEKİCİ BİR FİLM İZLEDİM - Nora Roberts: Angels Fall / DÜŞLERİN ÖTEDİNDE



Çalıştığı yerdeki katliamdan kurtulan tek kişi olan Reece Gilmore, o günden bu yana mücadele ettiği kâbuslarından ve korkularından uzaklaşmak arzusuyla yollara düşer.

Geçici olarak yerleştiği Angel's Fist Kasabası'ndaki yerel bir restoranda çalışmaya başlar. Bir gün dağda tek başına yürüyüş yaparken bir çiftin tartıştığını görür. Tartışma şiddetli bir kavgaya ve ardından da kadının ölümüyle sonuçlanan bir cinayete dönüşür. Bu vahşete tanık olan tek bir kişi vardır; o da Reece.

Gerilim kitapları yazan Brody isimli yakışıklı adam, patikanın biraz aşağısında temiz dağ havasının tadını çıkartmaktadır. Reece koşarak yanına gelip onu olay yerine götürdüğünde çittin çoktan gitmiş olduğunu görürler.

 Daha sonra gelen polis de, Reece'in saldırıyı gördüğünü iddia ettiği alanda hiçbir ize rastlayamaz. Reece kasabada yeni olduğu ve geçmişte yaşadıkları kısa bir sürede kulaktan kulağa yayıldığı için, Brody dışında kimse ona inanmaz. Genç kadın kasabada bir katil olduğuna emindir ve bu katil çok geçmeden, olayın peşini bırakması için ona çeşitli oyunlar oynamaya başlayacaktır. Artık Reece'in yapabileceği tek bir şey vardır; Brody'ye güvenmek ve çok geç olmadan katilin kimliğini ortaya çıkarmak.

Filme tv de rastladığımda uyumaya hazırlanıyordum aslında ..Saat 23:30 olmuştu ve erken uyandığım için uykumun inanılmaz gelmesine rağmen filmi gördüğümde adeta kitlendim ..Kasabaya yeni yerleşen ve aşçılık yapmaya çalışan bu kadının gizemli yada tehlikeli bir yanının çıkacğını düşündüm ve uykusuz kalmama rağmen heycenla filmin sonuna kadar mantık yürüttüm ..
Ve bir çok gerilim filminde olduğu gibi kurgu izleyiciyi ters köşeye yatırdığı için sonuç çok çok ilginç oldu ..Ve yine bilemedim sonuç olarak katilin kim olduğunu :))
Uzun lafın kısası dostlar , daha önce hiç adını duymadığım bu filmi ben çok ilgi çekici buldum. Benim gibi düşük doz gerilim ve aşk filmlerini seviyorsanız izlemenizi tavsiye ederim :)Sevgilerimle ..

13 Ağustos 2014 Çarşamba

KADINLAR DIRDIR YAPMAZ , SADECE DAHA İYİ ANLAŞILMAK İSTERLER

Bir kadının konuşması , eğer erkeğin ilgisini çeken bir içeriğe sahip değilse ve kadın erkek istediği zaman susmayıp , kendini ifade etmeye çalışmayı sürdürürse ne yazık ki  bu konuşmanın genel adı ' DIRDIR ' olarak nitelendirilmektedir ...
Kadının iletişim becerisi , erkeğin iletişim özürü ile birleştiğinde ne yazık ki konuşmalar her zaman karşılıklı sürmeyebiliyor . Konu hakkında söylenilenlerden rahatsız olan erkek her ne kadar istemediği bir dilaloğun bitmesi için can atsa da , kadın asla kendini ifade etme özgürlüğünden taviz vermez ..

Ve sonuç ; anlaşılmak ve ilgi görmek isteyen kadının kendini ifade etme çabaları , çok bilmiş erkekler tarafından dırdır yapma teşhisi ile ya sonlandırılır , ya da dinlenilmeyerek daha da kırıcı bir netice ile son bulur.


Ama erkekler şunu unutmamalıdır ki ; 

Bir kadın susarak gider 
Eğer bir kadın şikayet ediyorsa , erkek bilmelidir ki ; o ilişkiden hala ümidi vardır kadının ...
Ne zaman ümidini o ilişkiden kestiyse ,o zaman sevgisi de yara almış demektir.
Bir kadının kavgalarından , çığlıklarından korkmamak gerekir ; çünkü kadının gidişi 
Sessiz ve asildir ...
                                        CEMAL SÜREYYA
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...