26 Kasım 2015 Perşembe

Hayata Dair Sözler

Bazen bir cümle okuruz ve o an bir aydınlanma , bir ferahlık hakim olur düşüncelerimize ...


Yada ihtiyacımız olan iyi hissettirecek güzel bir söz duymaktır bazen ama o söz kimse tarafından söylenmez ...


İşte böyle durumlarda insan , kendi kendine iyi gelebilecek şeylerin peşine düşmeli ...


Hani o ihtiyaç duyulan söz var ya ?


İşte onu bulup , en derinliklere kazımalı ...


Ne istediğimizi , nasıl biri olacağımızın farkına varmalıyız ..













23 Kasım 2015 Pazartesi

Aşk Nereden , Nereye ...


Bir adam düşünün ki , 
Gördüğünüzde heyecanlandığınız , avuçlarınızın içini terleten , kalp ritminizi değiştiren ...

Bir adam düşünün ki ,

Onun ilgisini fark ettiğinizde ayaklarınızın yerden kesildiği ,


Aşık olmasıyla , kendinizi masal prensesi gibi gibi hissettiğiniz ...



Tüm hikayeler güzel başlar aslında değil mi ? 
Ama hikayenin sonunu okumadan asla bilemezsiniz mutlu mu -  mutsuz mu  bir hikaye okuduğunuzu .

Aşk ta tıpkı bu hikayeler gibidir...
Mutlu sahneler harikadır evet ama sonunu asla bilemezsiniz ...

Aşık olduğunuz prenses bir cadıya , yada o yakışıklı prensiniz ruhsuz bir varlığa dönüşebilir...

Belki ayrılırsınız ...

Ya da evlenirsiniz , hiç belli olmaz ...


Evlenirseniz masal devam eder, 

Masalınızın kahramanı hala aynı kişiyse , aşk dolu ...


Ama garip bir şekilde mutasyona uğrayıp - tanıyamadığınız şekilde davranıyorsa kötü bir saçmalığa dönüşür .

Eğer masalınız devam ederse ,

Ya aşk filmlerindekiler gibi romantik zamanlar geçirirsiniz , 


Ya da ; 


18 Kasım 2015 Çarşamba

O Eski Halimden Eser Yok Şimdi

Üzerine ölü toprağı serilmiş , sosyal hayattan uzak , trafiğin olmadığı , az insan ama yine de az huzur diyebileceğim şehirden herkese günaydın .

Önceleri bayılarak dinlediğim hit şarkılarla dolu müzik listemi dinlerken , ne kadar da değiştiğimi fark ettim acı bir şekilde ...
Resmen bulunduğum kabın şeklini almış ve bu şehirde yaşayan herhangi birine dönüşüvermişim !
Burada yavaş akan hayat beni de bir hayli yavaşlatmış ki , hayata dair hayallerimi bile unutturuvermiş .

Hayrola!

Sen böyle amaçsızca yaşayan , gelecek günden beklentisiz birine ne zaman dönüştün Lady!
Nerede sosyal hayatın ?

Nerede arkadaşlarınla hunharca kahkahaların ?


Nerede New York hayallerin ?


Hani hitap okurdun ! Nerede o zengin kitap bilgin !!!!



Uyanış günün bugün olabilir evet ama ,

Önce 

Sor bakalım kendine ; 







16 Kasım 2015 Pazartesi

Neden Çocuk Yaparız ?


Bunu bir çocuk annesi birinin yeni sorgulamaya başlaması biraz tuhaf ama insanın hayatını değiştiren bir mucizeyi istemeye karar vermesi de o kadar tuhaf aslında ...

Evlilikten bir sonraki basamak olarak görülen ve hatta bazılarının sırf çocuk sahibi olabilmek için evlendiği -çocuk meselesi hayati bir karar ...
Çünkü artık siz anne - baba olduğunuzda hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır...
Siz de eski siz gibi olmayacaksınız bu arada ...

Yepyeni bir düzen ve sizin bir parçanız olan ve her bakışta aşık olacağınız bir bebek !


Bebek sahibi olup ta bundan pişmanlık duymanın evli ve her şeyin yolunda gittiği ilişkilerde mümkün olabileceğini düşünmüyorum...
Anne - baba olmak ama özellikle de anne olabilmek Allah'ın insanoğluna bahşettiği en büyük hediye ...
Ama uzun uzadıya düşündüğünüzde neden çocuk yapmak istediğiniz de sonraki yaşam formunuz açısından çok çok önemli ...

Tüm bu konular aslında yeni evli arkadaşım ile yaptığımız sohbet sırasında şekillendi...
O ilk kez çocuk sahibi olabilme ihtimali üzerinde karar aşamasındayken ben ise tek çocuk sahibi bir anneyim.
Ve bana kalırsa ikinci çocuk kararını vermek - ilk çocuktan kat kat zor ve ciddi bir karar...
Çünkü artık yaşayacağınız süreç size sürpriz değildir ve tecrübeleriniz sizi daha kolay ikna edebilir güçlülükte olumlu - olumsuz yönde ...

Açıkçası genç bir anne olarak ikinci çocuk fikrini belki kötü bir benzetme olacak ama ' ayağıma sıkmak ' olarak görüyorum...
Bu çocuk sevmediğimden falan asla değil ki zaten hangi insan özellikle kendi çocuğunu sevmez ki ?
Bakış açım belki beni yanıltıyor olabilir ama ikinci çocuktan sonra artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını düşünmeden edemiyorum...
Hali hazırda büyümüş ve artık kendi işini kendi gören akıllı - sağlıklı bir çocuğa sahipken bununla yetinebileceğim fikrim daha ağır basıyor ...

Ama ilk kez anne - baba olmak konusunda bu ikilemlere düşülmeden kesinlikle bir adım atılmalı diye de destekliyorum çiftleri ...
Zira çocuk bu dünyada başınıza gelebilecek en harika şey ve bu konuda da vereceğiniz karar asla pişman hissetmeyeceğiniz bir karar olacak ...

13 Kasım 2015 Cuma

O Papatya ...

Yüzümün haline bak , seninle kim kalacak , ışıklar kapanınca ...!
,,,

Evet bir Teoman şarkısı dilimde ...
Olması gereken klişeleşmiş şekilde' Bugün Benim Doğum Günüm ^ den faklı olarak bu sözleri fısıldıyorum istemsizce ...

Bir yıl daha yaşlanmış olduğu fikrini beyin lobumun arka taraflarına ittirirken , tam 24 yıl önce bugün dünyaya yeni gözlerini açmış bir bebek olduğumu düşünmek ve gelişimini tamamlamış koskaca 25 yaşında bir kadın olmak ...
Hmm nasıl demeli ;

 Her zamanki gibi işte !!!

Yani bir halt olduğu yok.. Geçmişte bugün doğmuş olmak , dün hissettiğim duygulardan daha farklı hissetmemi gerektirmiyor...

Bugün işe gelmeme ayrıcalığı ya da yolda kırmızı halılardan yürüme lüksü sunmadığı gibi , doğum günü çocuğu gibi bir sevimsiz muameleyle de karşılaşmadım henüz ...


Karşılaşmayacağım da ...

Aslında tüm bunları yazma amacım farklıydı ...
Neyse , 
Uzun lafın kısası ;

Sevgili , kıymetli iş arkadaşlarım Ayşe ve Cüneyt ;
Herkesten önce davranıp doğum günümü kutlamış olmanız benim için çok değerliydi ...
Doğum gününün önemi zaten o gün doğmuş olmak değil, çevrende senin ne zaman doğduğunu hatırlayan ve bununla ilgilenip - kutlamaya değer gören insanların olmasıdır ...

İyi ki Varsınız :)

Ve son olarak size şunu söylemek istiyorum , 




4 Kasım 2015 Çarşamba

Biraz Film

Bir süredir yazma aramı uzatmış , paylaşmadığım zamana bir çok şey sığdırmış bulunuyorum ...
Havaların da iyice soğumasından mütevellit , kışın en sevdiğim etkinlik olan evde film izleme saatlerine de başlamış olduk böylece. Birkaç film izleme fırsatım oldu ve beğendiklerimi sizlere de tavsiye etmek istedim.

İlk filmimiz ;


AŞKIN YAŞI YOK 


40 yaşında bir kadın ve 24 yaşındaki bir erkeğin ilişkisi nasıl olur sizce ?
Bu filmi izledikten sonra gayette güzel olur diye düşünmeye başlayacaksınız ...
Ben bu filmi çok büyük keyif alarak izledim. 2010 yapımı olan film ,  ideal bir romantik komedi...
Özellikle havaların soğuk olduğu bu günlerde bu film içinizi ısıtacak ...





GECE VURGUNU 



Tek kelimeyle ifade etmem gerekirse , Manyak Bir Film !
Hafta sonu kahvaltısı yaparken denk geldim üye olduğumuz bir film kanalında ve sabahları film izlemek pek adetim olmasa da resmen kitlendim kaldım bu filme...

Özet & detaylar

Lou Bloom kariyer peşinde, genç ve hırslı bir adamdır. Hayatta "amaca giden her yol mübahtır" düsturunu benimseyen bu hırslı adam, geceleri şehirde yaşanan suç olaylarını tüm açıklığı ile kamerasına kaydetmeye başlar. Şehrin önde gelen televizyon kanallarından birinde gece muhabiri olarak işe girmesi de uzun sürmez. Fakat ne var ki, kariyerinde benimsediği yolun da bir faturası elbet olacaktır...
The Fall ve Real Steel gibi filmlerin senaryolarında kalem oynatan Dan Gilroy'un ilk uzunmetrajlı filmi olan suç ve gerilim türündeki yapımda, Oscar adaylığı olan Jake Gyllenhaal başrolde yer alıyor.  - Alıntıdır-

BİZİ AYIRAN NEHİR

Çokk eskilerden bir film bu , 1992 yılından ...
Ben henüz iki yaşındayken harika bir filme imza atmış Brad Pitt .
Bir babalar ve oğulları ya da aile filmi olarak tanımlayabiliriz bu filmi. Ama size hissettireceklerini tanımlamaya asla yetmeyecektir bu kısa cümleler.
Ben çok sevdim , ayrıca balık tutmayı sıkıcı ve zaman kaybı bulan biri olarak bu kararımı tekrar gözden geçirmeye karar verdim...


23 Ekim 2015 Cuma

Aşure Günümüz Mübarek Olsun


Hicri takvimine göre hicri senesinin ilk ayı olan muharrem ayının 10.günü aşure günüdür.Muharrem ayının diğer aylara göre bir ayrıcalığı olduğu gibi aşure gününün de ayrı bir önemin vardır.
Fecr sursininikinci ayetinde “ “on geceye yemin olsun ki” ifadesinin tefsirinde de anlaşılmaktadır.
Bu güne aşure günü denmesinin sebebi de, muharrem ayının onuncu günün denk gelmesi ve bu günde 10 peygambere 10 çeşit ikramda bulunulmasından gelmektedir.Bu ikramlar şöyle  belirtiliyor.
  • Allah Hz.Musa’ya(a.s) aşure gününde  bir mucize ihsan etmiş,denizi yararak,firavun ve  ordusunu sulara gömmüştür.
  • Hz.Nuh’un(a.s) gemisini Cudi dağının üzerine aşure günü demirlemiştir.
  • Hz.Yunus’u (a.s) balığın karnından aşure günü kurtarmıştır.
  • Hz.Adem(a.s)’ın tevbesini aşure günü kabul etmiştir.
  • Hz.Yusuf(a.s) kardeşlerinin attiği kuyudan aşure günü kurulmuştur.
  • Hz.İsa(a.s) aşure günü dünyaya gelmiş ve aşure günü semaya  yükselmiştir.
  • Hz.Davud’un(a.s) tevbesi o gün kabul olmuştur.
  • Hz.İbrahim’in(a.s) oğlu aşure günü doğmuştur.
  • Hz.Yakup(a.s) oğlu  Hz.Yusuf(a.s) a olan hasretinde kapanan gözleri o gün açılmıştır.
  • Hz.Eyüp(a.s) hastalığından o gün iyileşmiştir.
Yukarıda anılan peygamberler verilen ikram ve lutuflar da göz önüne alınırsa, aşure günü ve muharrem ayı ibadetlerin,duaların,hayır ve hasenatların kbul gördüğü aylardan en önemlilerinden biridir. - Alıntıdır-

13 Ekim 2015 Salı

Çocuk Kalbi

Anne olmak harika bir şey ...
Hele ki sizin parçanız olan ve sonsuz sevdiğiniz varlığınızla oturup konuşabilmek , paylaşabilmek , onunla sohbet edebilmek eşsiz bir şans.

Minik oğlumuz 6 yaşında ...
Pandalı pijamalarıyla odamıza gelerek battaniyenin altına sızma çalışmaları ile uyanıyoruz her güne...
Bazen de sabah uyandığımızda çoktan yanımıza gelmiş uyuyor oluyor ...
Eğer kötü bir rüya görmüş ise bu gel-gitler gece boyu devam ediyor...
Biz odasına götürüyoruz - o geliyor ...
Ve tekrar tekrar aynı şeyler :)

Dün sabah mesela saat 6 da uyanıp koşarak salonda sakladığı kumbarasını aldı eline ve yatağına yatıp kumbarasına sarılarak uyumaya devam etti. O sırada işe gitmek için hazırlandığımdan ve uykusu olduğundan neden böyle yaptığını akşam öğrenebildim..
Tabi bir de okulu için istenen parayı koymuştum mutfak masası üzerine , akşam geldiğimde o da yoktu ortalarda ...

Bizim sıpa sabaha karşı rüyasında kumbarasının çalındığını gördüğü için almış kumbarasını yatağına ...
Paranın da ortalarda olmadığını söylediğimde 'Annecim söyledim ya paralar gitmişti... Gerçek olmasın rüyam diye senin paranı da sakladım .'

Küçücük kalbiyle kendince önlemler alması çok hoşuma gitti...
Ve çocuk kalbinin nasıl da temiz olduğunu , hiçbir kötü düşünceye ev sahipliği yapmayacağını anladım.

Bu sabah evden çıkmak üzereyken bir şeyler söyledi bana minik oğlum ve çok kalbim kırıldı ...
Ona değil tabiki bu kırgınlık , sahip olduğumuz düzen ve şartlaraydı ...

' Annecim biliyor musun ben ağlamıştım eskiden.
Ne kadar eski oğlum bebekken mi ?
Hayır yeni , sen elinde çöpü kapıya bırakmıştın , o zaman ... ( Muhtemelen bir kaç gün öncesinden bahsediyordu.)
Neden ağladın peki anneciğim ?
Sana sarılıcaktım. Sana yanımda yat dedim , sen işe gittin. Ben de pencereden sana baktım , ağladım ...




12 Ekim 2015 Pazartesi

Yüzünüzü Aydınlığa Çevirin Bugün

Robin Sharma bir kitabında hayata dair tavsiyeleri içerisinde yer alan ve en çok uygulamaya özen gösterdiğim bir tavsiyesi var bizlere ...
' Sizi mutsuz eden insanlardan , olaylardan uzak durun.' Mümkünse haberleri izlemeyin. Enerjinizin düşmesi kimseye fayda sağlamayacağı gibi sizi de mutsuz bir insana dönüştürecek ... '
Buna gerçekten dikkat ediyorum ve tıpkı Sharma'nın da dediği gibi önemli şeyleri biz haber izlemesek te birilerinden mutlaka bilgi sahibi oluyoruz.

Bu sebeple acı verici gündeme değinmiyor ama içimin de oldukça sıkıldığını , üzüldüğünü belirtmek istiyorum.

Gelelim bu güne ; 

Bugün yeni bir haftaya başlıyoruz.
Bize yeni günü görebilme , nefes alma şansı verene şükürler olsun !

Kış buralarda kendini iyiden iyiye belli etmeye başladı. Hava o kadar soğudu ki , insanın evden çıkası gelmiyor...

Ben kışı çok seviyorum.
En çok ta verdiği sıcaklık , samimiyet duygusunu seviyorum. Ve 'kış'deyince aklıma evde geçirilen huzurlu anlar , mum ışıkları , film izleme akşamları ve dostlarla geçirilen neşeli akşamlar geliyor...

İnşallah güzel , sıcacık akşamların olduğu huzurlu bir kış geçiririz ...

Soğuk havalar içimize işlemeye başlarken sizlere içinizi ısıtacak fotoraflarla veda etmek istiyorum.

Ve lütfen bugün Yüzünüzü Aydınlığa Çevirin ...






















Fotoraflar ; Pinterest


7 Ekim 2015 Çarşamba

Mutluluk Dediğin

Değişiyoruz dostum dedi yaşlı adam ...
Değişiyoruz ve bunun farkına çok geç varabiliyoruz...
Öyle olmasaydı bir yolunu bulur , değişime karşı çıkar ve güvenli alışkanlıklarımıza sığınırdık sadece...

' Peki  ? ' dedi adam ;
 Peki hayat bu değişimlerden ibaret mi sence ?
Bütün ömrüm hedefler peşinde koşarak geçti... Ne hayal ettiysem onun için çabaladım.Elde ettim ve elde edebilmiş olmanın derin hazzını yaşadım ...
Ama sonra yeni hedefler çıktı ortaya , yeni işler , yeni zorunluluklar , yeni hayaller ...
Bu yüzden elde ettiklerimin bana mutluluk getirmediğini , aksine daha fazlası için hep bir yarış içinde olduğumu ve en sonunda da nasıl da değişmiş olduğumu gördüm ...
Mutlu olmak için kurduğum hayallere ulaştıktan sonra farkettim ki , mutluluk anlık bir his ve yerini çok çabuk başka duygulara bırakıyor...

Söylediklerine kısmen katılıyorum ama mutluluk konusunda söylediklerin tamamen yanılgı .
Mutlu olmak için hedefler belirlediğini söylemiştin. Yani mutluluk hissini hissedebilmek için kendini bir şeye şartlandırmışsın.
Şartlı mutluluklar geçicidir dostum. Bu hakikati çözüp , hayatına uyguladığında saf mutluluğu hissedeceksin ve daha derin yaşayacasın. Mutluluk , sahip olduklarını farkedebilme yetisidir. Bu bir çok insanda eksiktir.
Gerçekten mutlu olan insanlara bir bak , onların çoğu zaman hiç bir şeyleri yoktur...
Bizim peşinden koştuğumuz gibi yüklü miktarları hedefleri ya da çeşitli lüks alışkanlıkları ...
Onlar sadece sahip olduklarının farkına varabilmeyi ve bunlara şükran duyabilen insanlardır.
Gerçek mutluluk budur!

' Yani bir ömrü kısa süre sonra sona eren bir duygu anı için mi yaşadığımı söylüyorsun bana ? '

Hayır dostum , bu gün ne kadar güzel bir güne uyandığımızı ve bu anı yaşıyor olmamızın bile ne kadar şanslı olduğumuzun bir kanıtı olduğunu söylemeye çalışıyorum...
Bir baksana etrafına , burada olmak yerine çok daha kötü yerlerde olabilirdik...
Hala toprağın altında değil de üzerinde olmak ve nefes almak bu günün mutluluk sebebi olmaya yetmez mi ?

6 Ekim 2015 Salı

Zengin bir Adamla Evlenebilmek İçin Ne Yapmalıyım ?



Dünyanın en büyük finans şirketlerinden J.P Morgan'ın CEO'su James Dimon'un, kendisine mektup yazarak zengin koca aradığını belirten bir kıza verdiği ibretlik yanıt..!!

SORU:
Zengin bir adamla evlenebilmek için ne yapmalıyım ?
Sizinle dürüst olacağım. Bu yıl 25 yaşına giriyorum, çok güzelim, iyi bir stilim var ve kaliteli şeyleri severim.
Yıllık geliri 500 bin dolar veya daha fazla olan bir adamla evlenmek istiyorum.
Aç gözlü olduğumu düşünebilirsiniz fakat New York’ta yıllık geliri 1 milyon dolar olan insanlar orta sınıf sayılıyor.
Çok şey istemiyorum. Bu sitede yıllık geliri 500 bin dolar veya daha fazla olan biri var mı? Hepiniz evli misiniz? Sormak istiyorum, sizin gibi zengin insanlarla evlenmek için ne yapmam gerek?
Bugüne kadar birlikte olduğum erkekler arasında en zengini yılda 250 bin dolar kazanıyordu. Central Park’ın batı yakasında, yüksek bütçeli rezidanslarda yaşamak isteyen biri için yıllık 250 bin dolar yeterli değil.!
Size alçak gönüllülükle soruyorum:
1) Zengin bekarlar nerede takılır? (lütfen bar, restaurant, spor salonu gibi mekanların isimlerini ve adreslerini yazın.)
2) Hangi yaş kategorisine odaklanmalıyım?
3) Çoğu zenginin eşleri neden ortalama güzellikte? Bir kaç kızla tanıştım; güzel veya ilgi çekici değiller ama zengin erkeklerle evlenebiliyorlar.!
4) Kimin karınız, kimin yalnızca sevgiliniz olabileceğine nasıl karar veriyorsunuz? Benim hedefim evlenmek.!


Miss.Beautiful


CEVAP:
Sevgili Miss.Beautiful,
Yazınızı büyük bir ilgiyle okudum. Tahmin ediyorum ki sizin gibi aynı soruları soran pek çok genç kız var.
Lütfen profesyonel bir yatırımcı olarak durumunuzu analiz etmeme izin verin.
Benim yıllık gelirim 500 bin doların üzerinde, sizin kriterlerinize uyuyor, bu sebeple okuyan kimsenin zamanını çalmadığımı ümit ediyorum.
Bir iş adamı gözünden bakarsak, sizinle evlenmek kötü bir fikir.!
Cevap çok basit, lütfen açıklamama izin verin.!
Detayları bir kenara bırakırsak, yapmaya çalıştığınız şey “güzellik” ile “para” ikilisini takas etmek: a kişisi güzelliği sağlar, b kişisi de bunun için ödeme yapar, gayet adil.!
Fakat burada ölümcül bir problem var; sizin güzelliğiniz kaybolacak ama benim param iyi bir sebep olmadıkça tükenmeyecek.! Aslına bakarsanız, benim gelirim yıldan yıla artabilir, ancak siz yıldan yıla güzelleşemezsiniz.
Bu sebeple, ekonomik açıdan bakarsak; ben değer kazanan bir varlıkken, siz değer kaybeden bir varlıksınız.
Hem de sıradan bir değer kaybı değil, katlanarak artan bir değer kaybı.!
Eğer güzellik sizin tek varlığınızsa, değeriniz 10 yıl sonra çok daha düşük olacak.
Wall Street’te kullandığımız bir terimden yola çıkarsak, sizin için “takas pozisyonu” diyebiliriz, “satın al ve bekle” değil.!
Sizi satın almak iyi bir fikir değil, bu sebeple kiralamayı tercih ederim. Çünkü, alışveriş değeri düşen bir şeyi, uzun süre elde tutmak, hiç de iyi bir fikir değil.! Aynı şey sizin istediğiniz evlilik için de geçerli.!
Söylediklerim size zalimce geliyorsa şöyle düşünün; tüm paramı kaybetseydim, beni terk etmez miydiniz?
Aynı şekilde güzelliğinizi kaybettiğinizde, benim de çıkış yolunu bulmam lazım.
Yıllık geliri 500 bin doların üstünde olan insanlar aptal değil.! Sizinle yalnızca çıkarız ama evlenmeyiz.! Size, zengin bir adamla evlenme fikrini unutmanızı öneririm.!
Bu arada, yılda 500 bin dolar kazanan o zengin siz olabilirsiniz. Zira o kadar parayı kazanmak, zengin bir aptal bulabilme ihtimalinizden daha yüksek.!

CEO J.P. Morgan

ALINTIDIR
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...