28 Ağustos 2019 Çarşamba

Yeni Başlangıçlar



Rotayı tutturmuş , bir yolda süregiden bir yolculuktaydım ve aniden tekerlek patladı !

Benim suçum değil ki bu ...

Araban inip az da olsa yürüyerek yol kat edeceğim ama gideceğim .

Sonra yine hızlı ve neşeli yolculuklar çıkacak önüme , gülümseyeceğim.

Ve o gün diyeceğim ki , iyi ki 'o' tekerlek patlamış ta sayesinde bambaşka , hayat veren yollar açılmış önüme ...


İşte o zamana kadar , şimdi tempolu yürüyüşteyim dostlar .

21 Mayıs 2019 Salı

Evde kedi bakmak üzerine....

Yaklaşık iki ayı aşkındır kedimiz var evde. Daha önce de defalarca kısa süreli kedi bakma deneyimlerim olmuştu ancak sokağa alışkın olduklarından hiçbiri tam  kalıcı bir birey olmamıştı evimizde. Ta ki kızımız Pamuk gelene kadar...



Pamuğu sahiplendiğimizden bu yana özellikle benim üzerimde olumlu etkisi çok oldu ...

Psikolojik olarak varlığı bile öyle mutlu etti ki gelir gelmez . Şu iki gündür aklımdan geçenleri nasıl düşünebiliyorum hala inanamıyorum kendime.



Neyse efendim  konuya geçelim ...



İki gün önce pamuğun iç ve dış parazit aşısını yaptırdık.Ve malesef ki pamukta iç parazit olduğunu öğrendik . Aynı aşı on gün sonra tekrar yapılacak. Asıl endişem ise çocuklara geçmesi muhtemel olabilecek herhangi bir rahatsızlık riski... 


Aşısı zamanında yapılan evcil hayvanların hiç bir risk taşımadığı sürekli olarak söylense de işin içinden parazitler  gözle görülür kurtlar vs olunca insan tercihlerini sorgular oluyor malesef.


Evet onu kesinlikle çok seviyorum ama benim bu sevgim çocuklarımın sağlığını riske attığım yerde sınırlandırılması gereken bir sevgiymiş gibi hissediyorum 


Sürekli devam eden ihtiyaçlar maddi olarak zaman zaman zorlasa da asla Pamuktan vazgeçmeyi düşünmedim ama bu parazit olayı ve insana geçen olası rahatsızlıklar çokkk keyfimi kaçırdı dostlar...

Her gün evi süpürüp  ekstra temizlik yaparak evde tüylü hayvan bakmanın dezavantajını olabildiğince sınırlandırdım ama bu sağlıkla ilgili konularda, aslında sadece çocuklarım için endişeleniyorum ...


Evde kedisi olanlar veya evde hayvan beslenmesine sıcak bakmayanlar, fikirlerimizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim 🙏🌺

25 Nisan 2019 Perşembe

Bir Yıldız Doğuyor 🌟


Çok ses getiren bir filmi yine kendime özgü bir geciktirme ile keşfetmiş bulunuyorum ...


Nedendir bilinmez  şişirilmiş yada yoğun şekilde ilgi gören işleri hemen izlemekten , bir sürüye dahil olmaktan hiç hoşlanmadım.  İşte bu yüzden gişesinden aylar sonra izledim Bir Yıldız Doğuyor ' u ..


Bradley Cooper ve Lady gaga eşliğinde çok keyifli dakikalar yaşadım .

Bir Rock Yıldızı'  nın (Bradley Cooper)  yetenekli bir kızın hayatına dokunması  aşkı ve bir yıldızın doğuşunu anlatıyor film...


Bradley Cooper epey esmer ve kırışmış olarak çıkıyor karşımıza ve Lady Gaga abartısız makyajı ile' aslında güzel kızmış ' dedirtiyor ... 

Filmde yer alan müzikler  harika ve Bradley Cooper ile Lady Gaga düeti efsane 🌟🌟👌

Siz neler izlediniz son zamanlarda ? 
Film önerilerinizi alırım 💕🌟

27 Mart 2019 Çarşamba

Bir İngiliz Drama Dizisi, Poldark



Televizyon yada düzenli film izleme alışkanlığımı kaybedeli uzun zaman oldu .
Yabancı dizilerin vakit öldürdüğüne dair olan inancım da sizlere adından sıkça bahsettiğim Outlander ile kırıldı.


Okul zamanlarında tarih dersinden zerre haz etmeyen biri olarak, dönem dizilerinden bu kadar keyif almamın tek bir açıklaması olabilir;
Bu diziler kesinlikle çok çok iyi yapımlar ve mekanından  kostümüne, diyaloglardan günlük yaşama kadar sizi çağınızdan koparıp yüzyıllar öncesine bırakmayı çok iyi beceriyor!


Gelelim Poldark 'a...

Açık konuşmak gerekirse başrol oyuncumuz Aidan Turner' ı ilk gördüğümde diziye başlama heyecanım birazcık kayboldu ...
Başrol oyuncusu için ve özellikle bu bir İngiliz dizisiyle insan sarışın ve daha göz dolduran bir erkek oyuncu bekliyor...
Bkz : Outlander / Sam Heughan


Sam Heughan


Dizi yanılmıyorsam 1700 'lerde, sınıf ayrımının olduğu yıllarda geçiyor  (Asiller, soylular  köylüler...)


Günlük yaşayış, kıtlık, aşk, İngiliz' lerin kibarlığı ve aynı zamanda sinsi ve yapmacıklıkları ...

Hem yavaş hem de çok hızlı ilerleyen bir akış ...

Her bölümde sizi sizden alacak doğa harikası manzaralar ...





Diziyi izlerken 'Sadece bu manzaralar için bile izleyebilirim  diye düşünüyor insan.


Ve başta beğenmediğimi belirttiğim Rose Poldark !



Adam bencil soylu ailesinin üzerini çizip tüm sosyete camiasının kınadığı bir şey yaparak beraber olduğu hizmetçisi ile evleniyor.
Dahası sınıf ayrımını kabul etmeyip köylülerle birlikte hareket edip sadece kendisinin değil  toplumun midesine giren ekmek için mücadele ediyor  tüm imkanlarını hibe ediyor ...

Yani anlayacağınız bu Rose Poldark karakteri dizide çok net ve çok karakteristik mesajlar veriyor.




Kendi doğruları olan,, adaletli ve dürüst bir erkeğin ortalama bir yakışıklılığa sahipken nasıl yüceltilip  hayranlık ve beğeni uyandırabileceğini deneyimliyorsunuz...


Dizi hakkında asla Spolier vermek istemiyorum. Geçmiş zamanın naifliği, sade mutluluk anlayışı , harika manzaralar , çok şık kostümler  aşk, fedakarlık ve adaletsizliğe başkaldırı konularından en az biri ilginizi çekiyorsa  bu İngiliz yapımına bir şans verin . Zira ülkesinde epey seviliyor ve 5. sezonu çekiliyor.






İzleyeceklere şimdiden keyifli seyirler ...

Sizlerin de beğendiği yabancı diziler varsa mutlaka yorumda bizimle paylaşın 🙏🌸🌸





11 Mart 2019 Pazartesi

Güne Erken Başlamak



'Sabahın ilk saatleri çok özeldir. Sanki zaman yavaşlamış gibidir,havayı derin bir huzur kaplar .' ' Robin Sharma



Güne erken başlamak ve insanın kendisi ile başbaşa kalabileceği dakikalar gerçekten de günün kalitesini çoo etkiliyor 

Bugün yataktan zor çıksam da saat 7 de tüm ev halkı hala uykudayken kahvemi yapıp kitabımı okumak ve şimdi (08:00) kahvaltı hazırlayacak olmak beni çok iyi hissettirdi.


Bu gün erken kalkmak ve kendine daha fazla vakit ayırmak konusunda attığım adımın ilk günüydü ... 🤗


@kitapci_lady, Alıntılar, altı çizili kitaplar





1 Mart 2019 Cuma

Yeniden Çalışan Anne Olmak ...

İkinci bebeğim iki yaşına gireli tam iki ay oldu ...

Ve ben yeniden çalışmak ,  günümü daha geçerli , verimli ve dolu dolu geçirmek ve en önemlisi yeniden ekonomik olarak özgürleşmek , hayallerimin peşinden gidebilmek için çalışmaya karar verdim!


Şimdi yazıya dökerken iki yaşında bir bebeğin annesinden uzun saatler ayrı kalması için erken bir yaş olabileceğini de  hissettim aynı zamanda !

Oysa bunu yazıya dökmeye başlamadan hemen önce nasılda motive ve çalışmaya istekliydim. Sanırım bu da anneliğin vermiş olduğu şevkat ve içgüdüden kaynaklı ...


İşte böyle dostlar ...

İnternet üzerinden yaptığım kitap satışları çok şükür ki kendimiçinönemli şeyler yapıyor ve bana iyi hissettiriyor ama insanız işte hep daha fazlasına yöneliyoruz , ideallerimizi yükseltiyor , yeni hayaller kuruyoruz ...

Ve ben de öyle ...
Artık o çok istediğim Londra seyahatine bir an önce çıkmak , birikim yapabilmek , çocuklarımı yeri geldiğinde daha fazla şımartmak ve hayatımı daha elle tutulanişler yaparak geçirmek istiyorum .

İki yaş sizce iş hayatına geri dönmek için nasılbirbebek açısından ?
Görüşlerinizi benimle paylaşırsanız çok sevinirim .
Sevgiler : )

20 Şubat 2019 Çarşamba

Mümine Yıldız Kaşif Kitabı İle Keşfedelim

14 Şubatta blog dünyasında Deli Anne olarak tanıdığımız Mümine Yıldız ' ın  ikinci kitabı Kaşif çıktı ...

Tabiki kendisini ve yaşam görüşünü çok sevdiğim için hemen sipariş verdim ve okumaya başladım .



Kitabın henüz başında bir şarkıdan bahsediyor . Aşağıda sizlerle paylaştığım ' Tie A Yellow Ribbon Round The Ole Old Oak Tree  '    şarkısı ...




Şarkının hikayesini,  merak eden ve araştıran Mümine abladan dinleyelim ;


' Bir adambir sebeple hapse düşüyor . Uzun yıllar yatacak . Eşine diyor ki : ' Sen kendine göre ,  bensiz bir hayat kur. ' Bu esnada eşiyle görüşe gitmiyor , mektuplarına cevap vermiyor. Aradan üç yıl kadar bir zaman geçiyor , her ne oluyorsa oluyor , adam hapisaneden çıkıyor . Çıkmadan hemen önce de eşine bir mektup yazıyor : 

' Buradan çıkıyorum , şu gün evin önünden otobüsle geçeceğim. Eğer beni hala istiyorsan evin önündeki meşe ağacına sarı kurdelen bağla. Oradan geçeceğim sırada kurdeleyi görürsem eve geleceğim, kurdele yoksa yola devamedeceğim . '' 

 Adan otobüse biniyor , heyecanlı , evin önünden geçiyor ki bir de görsün , meşe ağacına bir değil yüzlerce sarı kurdele bağlı . Sarı kurdeleyle donatılmış ağaç . Meğerse mutlu bir dere gibi şırıl şırıl akan bu şarkının sebebi ağaca bağlanan sarı kurdeler imiş . 

Bu hikayeden sonra ağaçlara sarı kurdele bağlamak bekleyişin bir simgesi oluyor .  ''


Çok naif ve beni çok etkileyen bir hikaye oldu bu ve iyi ki iz sürme konusunda çok yetekli bir tanıdığım var : Mimine Yıldız ....

Gerçekten Beni Duyuyor Musun ? Kitap Özeti

Leyla Navaro ' nun yazdığı ve yazarın ilk kitabı olma özelliğini taşıyan Gerçekten Beni Duyuyor Musun ? kitanının yorumu ile sizlerleyim.

Yazarın bir anne olması ve çocuk yetiştşrmekte tecrübeli oluşu sizinle empati içerisinde olmasını sağlıyor ve sadece çocuk bakış açısından değil bir anne - bir birey olarak sizin hangi durumda ne hissedebileceğinize dair güzel çıkarımlarda bulunuyor .


Yazar öncelikle çocuğumuzu olduğu gibi kabul edip koşulsuz sevip sevmediğimizi sorgulatıyor .

Çocuğumuza sevgimizi sadece söylediklerimizi uyguladığında mı gösteriyor , koşul sunuyoruz ?  yoksa yanlış yapsa , hatalı davransa da  her daim seviyor olduğunuzdan ve kabul gördüğünden emin hissetmesini mi sağlıyoruz ?



Çocuklar ve ailelerin farklı görüşleri ve anlayışlarıolabilir. Yazara göre çocukların söz dinlememesi anne - babaların onları bir birey olarak görüp kurallar ve beklentileri hakkında detaylıca konuşmadan sadece yaptırım gücü ile emirler yağdırmak .

Düşünün ki bir misafirliği gittiniz ve orada birkaç gün kalmak zorundasınız ; size açıklama yapmadan sadece emirler yağdıran , kaba davranan ve asla ne hissettiğinizle ilgilenmeyeb biri var karşınızda. En ufak hatanızda sizi hor görüp kendinizi  beceriksiz hissetmenize nedenolan biri ...

Böyle bir ortamda kalmak , dahası yaşamak ister miydiniz ?


Peki ailesini seçme lüksü olmayan çocuklarımız için durum nasıl ?






Çocuklarımızın kabul edilmeyen davranışları olabilir  , yazarın burada biz anne - babalara tavsiyesi çözümü dış disiplin ( Bağırıp çağırma , azarlama , tehdit etme , sevgisizlik ile ders vermeye çalışmak ) yerine önce disiplin oluşturup , sonrasında da özdenetim ile bunu çocuğun yapmasını sağlamaya çalışmak.


Önce kurallar çocuğu bir birey olarak karşınıza alıp gerekçeleri ile açıklanmalıdır.
Özdenetimn çocuk için çok önemlidir.  Henüz kendi kendine karar mekanizması gelişmeyen çocuklar için aile örnek oolmalı ve çocuğu yapması gerekenler konusunda teşvik etmelidir.

Örneğin eşyalarını nasıltoplaması gerektiğini bilmeyen bir çocuğa ' git odanı söylediğim gibi toparla ' demek yerine ,
-Hadi gel de sana nasıl yapacağınıgöstereyim şeklinde bir yaklaşımda bulunmalı , ikinci defa yapması için çocuğa şans verilmeli ve en önemlisi çok ufak bir gelişimbile olsa mutlaka ama mutlaka çocuk TAKDİR edilmelidir.

Yazara göre takdir bir davranışın tekrar edilmesi için en kesin yoludur. Çocuk takdir gördükçşe özdenetimi artacak ve kendisi bu davranışınüzerine çıkmak isteyerek öğrenecek ve gelişim gösterecektir.





Çocuk eğitimde bir önemli konu da çocuğumuzu gerçektendinleyip - dinlemediğimizdir .

Yazara göre dinleme hatalarımız bulunmaktadır . Bunları ;
Öğüt verme , çözüm üretme ve yönlendirmeyaparak dinleme.
Yadırgayarak , eleştirerek dinleme.
Soru sorarak , araştırarak ,inceleyerek dinleme . ( Benim sitilim direkt buydu malesef. )
Tehşis koyarak, tahlil ederek dinleme .
Teselli ederek , konuyu geçiştirerek dinleme .

Peki bunlar değilse doğrusu nedir ?

Katılımlı Dinleme !

Nedir Katılımlı Dinleme ?

Katılımlı dinleme , dinleyen kişinin duyduklarını tekrar etmesi , özümsemesi ve duyguyu yansıtmasıdır .


Son olarak insanlar olarak sık sık sinirlendiğimiz ve bunları zaman zaman alakaları olmamasına rağmen çocuklarımıza yansıttığımız için dikkat etmemiz iki nokta var. 
Birincisi tam olarak neye sinirlendiğimiz .
İkincisi de önceden tedbir alıp ,  durumu çevremizdekile bildirmemiz .

Yani sinirliyken karşı tarafa yükleneceğimize davranışın ve durumun üzerimizdeki etkisini açıklamalıyız . 



İşte GERÇEKTEN BENİ DUYUYOR MUSUN ? kitabının geniş özeti bu şekilde.  

Yepyeni kitaplarla görüşmek üzere ...


18 Şubat 2019 Pazartesi

İnstagram mı? Blog mu?

Kabul edelim  instagram öyle bir adapte oldu ki uygulamalar arasına, fotorafçılıktan  satışa  Blogger olmaktan YouTube'da kadar tüm aplikasyon ve seçeneklerin bir şekilde yerini doldurmayı başardı...

Yıllar önce bu blogspot hesabımı açtığımda öyle heyecan duymuştum ki  içim içime sığmıyordu gelecek yorumları beklerken ve tabiki yanıtlarken...


Zaman zaman yazacak vakit olmadı, bazen vakit oldu ama yazacak enerjim olmadı ve geldik işte bu günlere...


Bir kaç defa başka bir hesap açmayı da düşünmedim değil sosyal çevremde olanların bu hesap ismi bilmelerinden ötürü ama Grilady isminden de vaz geçmek istemedim ... 🤗



Ve sonra  bir gün instagram denen uygulama geldi, çok iyiydi 😄😄🤣


Şaka bir yana bir çok kişi için para kazanma yeri oldu bu uygulama ve blogspot ta geriye gerçekten okumayı ve yazmayı sevenler kaldı...



Evet evet  siz !

Şu anda bu yazımı okuyorsanız siz de o çok kıymetli okurlardan birisiniz.



 İyiki öylesiniz... 🤗




Bugün yazmayı ne çok özlediğimi ve bana ne kadar iyi geldiğini hatırladım bloğum sayesinde ve günlük hedef listeme en az  2 günde bir yazı yazmayı da not ettim ..

İnsan kendine verdiği sözleri tutmak konusunda başarılıdır değil mi?

Tarihe bakın ve önümüzdeki günlerde beni takip edin bakalım ... 🤗


Sevgiler....

Kendini Mutlu Etme Rehberi

Bu yazı öncelikleri sebebi ile kendini sevmeyi , şımartmayı unutan ve ruhunu çokça ihmal eden kendim için ...




Birisinin hayat görüşünü beğenmeyip, birkaç kelime söyleyip yada birkaç eleştiri diyelim...
Ve tam da o konumda olmak ve tam da dalga geçtiğin özellikte biri olmayı başarmayı nasıl açıklamalıyız bilmiyorum...

Ki  'Kınadığın şeyi yaşamadan ölmezsin' hadisinde bahsettiği gibi 28 yıllık hayatımda bir çok kınama vakası yaşadığımı da belirtmem gerekiyor ...

Bundan sonra niyetim odur ki ; kadına dayatılan işler omuzlarımı bu kadar zorlarken artık onları yüklenmeyi bir kenara bırakacağım ...

Kendimi sevmiyor değilim ve bunu yapmak için bulamadığım vakti gereksiz tüm işlerden çalıp kendine odaklanacağım...

Ve biliyorum ki şu anda bana ağır gelen onca sorumluluk  gün gelecek gözümde çok önemsizleşecek ve anlamını yitirecek .
Tüm gün bakmakla uğraştığım ve zamanımı feda ettiğim evlatlarım yuvadan umup gidecek ve ben belki de yapmak istediklerimi ötelesdiğim için kendime çok kusacağım...

Herkesi çok ama kendimi az sevdiğim için....



17 Şubat 2019 Pazar

Beni Ödülle Cezalandırma / Kitap İncelemesi

Kitap Yorumu



Doktor Özgür Bolat biz ebeveynler, eğitimciler ve tüm anne baba adayları için muazzam bir eser  hazırlamış. Kitabın ismi Beni Ödülle Cezalandırma .

Peki nasıl olur da bizlerin teşvik amaçlı sık sık başvurduğumuz ve dahası çocuğun da karşılılığında birşeyler elde ettiği bu yöntem 'Ceza' olabilir ?


Yazara göre ödülle çocuklara yapması gerekenleri yaptırmak mümkün. Ama devamlılığı sağlamak için sürekli çocukları heyecanlandıracak yeni ödüller bulmak zorunda kalacak vee çocuk , ödülsüz iş yapmamaya başlayacak ve dolayısıyla da sorumluluk ve değer kazanamayacak.



Ayrıca yapılan araştırmalarda ödülün iç motivasyonu öldürdüğü , başarma hissini körelttiği de belirtiliyor. 

Bir çocuk yapması yada zaten sevmesi gereken işler için ödül alıyorsa ' Bu işin karşılığında ödül alıyorsam ben işi sevmiyor olmalıyım ' diye bir çıkarımda bulunuyor. Dolayısıyla ödülle motive olan çocuğun yaptığı işten soğuduğu gözlemleniyor. 


Şirketlerde pirim yada ödül sistemi ile çalışanlarından daha verimli hizmet alan kurumların olabileceğini kabul aden yazar , bunun sadece mekanik işlerde mümkün olabileceğini , düşünce ve yaratıcılık gerektiren işlerde ödülün ters etki yaparak eksi duruma geçileceğini vurguluyor.

Aynı zamanda ödül sisteminin zamanla değerleri olumsuz etkilediği  , ödüle odaklı hizmetten dolayı yapılan işin de kalitesinin azalttığı görülüyor .


Aynı zamanda ödül , kişilerin kendi ile ilgili değerlerini de olumsuz etkiliyor .İnsanların doğasında olan ' kabul görme isteği'' söz konusu ödül kazanımı gerçekleşmediğinde yerini başarısızlık duygusuna bırakıyor .Özgüvensizlik ve kabul görememe duyguları bireylerin sosyal hayatlarında çekingen ve içe kapanık ve dahası mutsuz olmalarına neden oluyor.

Peki ödül vermek bu kadar zararlı ise aileler nasıl bir yol izlemeli ?

Örneğin ödevini yapmak istemeyen bir çocuğu ele alalım ; 
Çocuk ödev yapmak istemiyor ve anne ' ödevini yaparsan sana tabletini vereceğim ' diyerek ödevini yapması için çocuğu teşfik ediyor. Burada çocuğun aldığı mesaj aslında ' Tabletimi almazsam ödev de yapmak zorunda kalmam. ' oluyor . 

Doğru olan, bu konuda çocuğun hangi sebep ile ödevini yapmak istemedeğini öğrenebilmek. 

Çocuklar evvela anne babayı model alarak öğrenmeye başlar . Çocuğunuzda yapmasından hoşlanmadığınız davranışları konusunda benzer şekilde davranıp - davranmadığınızı kontrol etmelisiniz. Anne - babanın yapmaya devam ettiği şeyleri (örneğin kola içmek ) çocuğa ' Yapma diyerek hiç bir sonuç elde edemezsiniz.    

Aileler ' koşulsuz ebeyenlik ' prensibini belirlemeli ve çocuklarına karşı yazarın PİDE diye  kodlandırdığı aşamaları uygulayarak çocukları ile daha sağlıklı ilişkiler kurmalıdır.

Perspektif : Çocuğun bakış açısını öğrenmek ve anlamak .

İhtiyaç: Çocuğun yaptığı yanlış davranış onun bir ihtiyacı olabilir. Bunu incelemek ve anlamak.

Duygu : Çocuğun duygusunu anlamak ve onaylamak . Bazen çocuklar bir şeye direttiğinde altında yatan sebep korku yada endişedir.

Emek : Aile çocuğunun davranış sorunlarını çözmek için çaba harcamalı dolayısıyla ' emek vermelidir '



Peki Çocuklar Nasıl Öğrenir ?

Koşulsuz ebeveyn olmaya adım attık ve perspektif , ihtiyaç , duygu ve emek adımları eşliğinde çocuğumuzu anlamaya çabalıyoruz . 

Yazara göre kişiler öğrenebilme için akışta olmalıdır . Nedir bu akış ?
Hedefler ne çocuğun yaparken sıkılacağı kadar kolay , ne de yapamayacağı ve hayal kırıklığı yaşayacağı kadar zor olmalı . İkisinin arasında ( akışta ) ve çocuğun seviyesinin biraz üzerinde olmalıdır. Çünkü yapılan araştırmalar gösteriyor ki insanlar sevdikleri işi yapmıyor. Yapabildikleri işi seviyor ve bunda gelişim gösteriyorlar.


Çocuklar geribildirim yaparak ( Soru sorduğunda anlamaya çalışmak ve duygularını ifade etmesi için sorular sormak ) ve özdenetim ( seçme hakkı tanımak ve fikrini sorarak ) ile gelişir ve öğrenir .

Tüm çabalar ve doğru iletişim kurma yöntemlerimize rağmen çocuk hatalı davranışında ısrar ediyorsa burada en son yapılması gereken ise 'Bedel Ödetmek   oluyor  

Bu kesinlikle bir cezalandırma değil ve çocuğun da bu şekilde algılamaması için  uslup ve tarzımıza dikkat etmeliyiz  

Örneğin yemek saatinde yemek yemek istemeyip  hemen akabinde yemek isteyen çocuğa yemeğini kendisinin hazırlaması yada bir sonraki yemek saatine kadar beklemesi (yani davranışının bedelini ödemesi   istenir . Tabiki tüm bunlardan önce anne baba olarak ve çocuğun da birey olarak fikri alınarak aile kurallarının belirlenmiş olması gerekir... 




Bir kitap incelemesinin de sonuna geldik . 
Sonraki okumalarda görüşmek üzere .. 🤗 












13 Ekim 2018 Cumartesi

İç Döküş

Saat 12:34 ve ayaklarımda küçük oğlumu uyuması için sallarken, diğer oğlumun da elinde tableti beynini uyuşturmasına müsaade etmişken işte buradayım...

Sosyal medya hesaplarımdan kaldırdığım blog bağlantım sayesinde umuyorum ki, başbaşayız. Umuyorum ki tanıdık birileri yoktur mutsuzluğumu okuyup, kendi hayatına pay çıkarıp, başkalarının üzüntüleri ile beslenen...

Her neyse,

Siz beni tanımayan, muhtemelen de tanımayacak olan güzel insanlar,
Güzel diyorum çünkü hala bu satırları okuyorsanız ve hiç tanımadığınız bu insanın hayatına bir şekilde dokunacak, paylaşacak ve belki bir iki satır yorum yazacak kadar güzelsiniz hepiniz...

Şu an hayatımın en güzel döneminde miyim acaba, ne dersiniz?

27 yaşında genç bir anne, iki sağlıklı güzel evlat, işleri şükür yolunda giden ve çalışmıyor olmama rağmen evini geçindiren bir eş, babamın yeni aldığı evde oturuyor olmamız, temiz - güzel eşyalar, güzel bir beden  ince bir fizik, kitaplarla dolu bir ev 🏡...

Çok şükür, böyle yazınca daha çok farkına vardım şuan sahip olduğumuz nimetleri. Asla hadsizlik edip  nankör biri  olmak istemem. Allah herkese daha iyilerini nasip etsin, şu üç  günlük dünyada sıkıntısız, kedersiz geçirelim İnş günlerimizi.

Ama içim sıkılıyor dostlar...

Her günümün evi toplayıp, yemek yapıp, üç beş kitap okuyup, çocuklarla ilgilenerek geçmesi ruhumu köreltmeye başlıyor.

Yavaş yavaş tükeniyorum sanki...

Asla büyük konuşmamalı insan çünkü ben tam o büyük sözlerimin ortasındayım şuanda.

İlk çocuktan  yıllar sonra ikinci çocuk ne zaman? Diye sorduklarında ben 'Ben hayatını sadece çocuk büyütmüş biri olarak geçirmiş biri olmak istemiyorum. Bu hayat sadece anne olmak için değil, benim de hedeflerim hayallerim var...' cevabını verirdim. Vardı da...

İşe giderken İngilizce öğrenmeye çalışır, Deli gibi kitap okurdum ayakta geçen metro yolculuklarında..

Sonra ikinci kez anne oldum. 🤗 Sanki ilk kez gibi öyle güçlü ki bu duygu  İçime sine sine verdim tüm zamanımı , her dakikamı...

Şimdi neredeyse 2 yaşında, kendini bir anlamda kurtarmış bir çocuk var karşımda, anneliği ve çocuklarımı çokk seviyorum ama ben bu anne profiline sıkışıp kaldım sanki !

Geceden toparlanmış bir ev, temiz bir mutfak ve tertemiz bir ev olmadan huzuru yakalayamıyorum. Tüm koşullar hazır olmadan ne tv açıyorum, ne bir kahve içip kitap alıyorum elime...

Zihnimdeki tüm yapılacaklar bittiğinde ise neredeyse akşam üzeri olmuş ve yemek yapma zamanı gelmiş oluyor.

Tamam, bu kadar abartmayalım, bu zaman içinde dışarı çıkıyor, yeni kitaplar alıp satışa sunuyor ve online sahaflık yapmaya devam ediyorum.  Peki ya ben???

Kendim için ne yapıyorum?


İşten geç gelen, kendi işi olduğu için çalışma saati net olmayan bir eş ve yalnız yaşayan, yalnız akşam yemeği yiyen ve iki çocukla ilgilenirken zaten sinirli bir yapıya sahip olan - dırdırcı kadın profilini tam anlamıyla yansıtan BEN...


Hani hayaller?
Hani anlayışlı ve yardımcı bir eş??
Hani takdir eden güzel insanlar?

Çırpınışımı eşim dahil kimse görmüyor gibi...
Yoksa umrumda değil mi bütün gün uğraşılmış çocuklar ve temiz bir ev, hergün düzenli yapılan yemekler...

Bakımlı ama suratı düşmüş bir eştense, dağınık bir ev ama kafası dertli toplu bir eştir belki beklediği bir erkeğin...

Peki benim beklentilerim???

Biraz takdir, biraz farkında olma ve az destek ile yapamayacağım fedakarlık yokken ben sadece kendi kendime karada kürek çekiyor gibi hissediyorum.

Canı cehenneme diyorum, başlarıö evine de işine de...! Kendime bakacağım, öncelik kendi mutluluğum olacak diyorum ama yaşadığım evi boşveremiyorum  olmuyor...

Hayatımı yaşayamıyor gibi, boşa harcıyor gibi hissediyorum.

Dahası babasız çocuk büyütüyor gibi, yalnız yaşıyor gibi... Sanırım bu en çok acıtanı...




24 Eylül 2018 Pazartesi

Utan!

Bezen utanmak gerekir hayatta, sahip olduklarına bakışın bile terk dibine girmeni gerektirebilir zira.



Az önce apartmanımızı silen arkadaşla sohpet ettik ayak üstü, konuşm içeriği, bana hissettirdikleri, her birimizin yan yana ama nasıl da bambaşka hayatlar yaşadığını hatırlattı bana.


Çalışmak zorunda ve iki çocuğunu emanet edebileceği kimse olmadığından, bazen ufak oğlunu da yanına alarak temizlikten ek gelir elde etmeye çalışan bir anne...

Bir yandan da ben, hergün çocuklarına sıkıntısız biçimde, türlü imkanlarla baktığı için yorgunluktan, dışarı özgürce çıkamamaktan den vuran, şikayet eden hadsizce.!


Diğer yandan bir apartman daha bağlama ümidi ile alın teri ile parasını kazanmaya çalışan bu arkadaş...

Sohpet bitip kapıyı kapayınca aslında kendi gerçekliğimi kapattım suratıma tokat niteliğinde...

Bugün yeterince utandım nankörlüğüme...

Üstüme düşen şükrü yaptım cılız bir sesle, biraz mahçup ve bolca minnettar gözümü açan Rabbim 'e....



23 Eylül 2018 Pazar

Geceye Not

Herşey, tüm yaşam akışı çok güzel...

Yeter ki neyi görmek istediğine karar ver!

Mesela şu an uyumak yerine  bunları yazma istediğim, paylaşabilme arzusu bile öyle kıymetli ve özel ki...

Nefes alıyor olmak, tv kumandası ile istediğim kanalı seçebilmem,

Hemen yanımda soğumasını beklediğim yeşil çayın,

Dolapta duran ve yememe konusunda direndiğim, aklımı çelen kakaolu bisküvi 🍪...

Evdeki bu huzur veren sessizlik,

Odalarında uyuyan iki dünya tatlısı oğlumun varlığı...

Aşağıya doğru eğilim yaşayan göz kapaklarım ...

Ve ben...

Herşey çok güzel!


Şu an 'anda' olan onlarca neden...


Mesele zihin sesini susturup etrafımıza kulak kesilmekten ibaret!

Haydi sende bak, senin şükür sebeplerin neler bu akşam??


18 Eylül 2018 Salı

Deli Anne ' den İnce Hayat

Aynı anda birden fazla kitap okuyan biri olarak bu kitabı sindire sindire, yudum yudum okumayı seçtim...

Tıpkı bloğunda yazdığı gibi, ahenkli ama telaşsız, ruhunuza işleyen kelimeleri ile, hep sevdiğim ve örnek aldığım o kişi...

Dünyaya bakışını sevdiğim insan Deli Anne olarak tanıdığımız Mümine Yıldız kaleminden...




Kitaptan bahsetmem gerekirse, tek cümle ile kapatmak isterim bu bahsi,

Anlatmaya kalkarsam tamamınından bahsetmek zorunda kalırım.


Bu kitap içe dönmeyi, kainata farklı gözle bakabilmeyi sağlıyor... 


Son zamanlarda aşk romanlarından ziyade daha Tasavvufi, daha yaşamın içinden kitaplar seçmeye başlamışken bu kitap tam da aradığım şey oldu.

Tarzını merak ederseniz Deli Anne bloğuna yada Mümine Yıldız İnstagram hesabına göz atabilirsiniz 🤗 🤗 

11 Eylül 2018 Salı

Evde Kedi Beslemek




Evde yeni bir üye, yeni bir Can her zaman tazelenme verir o sıcak aile ortamına...

Defalarca evcil hayvanı olmuş ve özellikle peşinizde dört ayaklı ve huzurlu olduğunda mırıldanarak gezen bir kedi için gönül rahatlığı ile söyleyebilirim evde evcil bir dost edinmenin şart olduğunu.



Geçtiğimiz günlerde içime yine bir kedi sahiplenme aşkı düştü, aradım taradım ve sonunda uysal olmaları ve renklerine olan hayranlığım neticesinde scottish fold cinsinde karar verdim.

Renginin Güzelliğine Bakar Mısınız? 💖

Hatta biri ile anlaştım, geriye gidip teslim almak kaldı...

Ve ertesi gün, bir yandan sokaktan mı sahiplenseydik diye düşünürken kapımızın önünde güzel bir sarmal kedi karşıladı bizi. Meğer sürekli buralarda dolaşır, alt komşumuz da mama veririmiş bahçede ona. 🤗

Dedim ki işte bu, aile üyemiz! Allah karşımıza çıkarttı onu..

Her neyse aldım hemen aşı, kum kabını ve mamasını kucakladık getirdik evimize karameli...

Evde de dışarıda olduğu gibi gayet sakin ve uyumlu... Hemen benimsedik birbirimizi, çocuklar da çıldırıyor tabi mutluluktan...

Karamel in evimizdeki ilk gecesi 


Ertesi sabah uyandığımızda çocukların ilk işi karameli aramak oldu evde ama, aradık taradık yok...

İçime oturdu resmen onu evde bulamayışımız. 3.katta olan evimizin aralıklı camı olan balkondan atlayıp kayıplara karıştı... Dahası arkasında bir sürü soru işareti ve üzüntü bırakarak bize.


O gün alt ve üst sokakları karış karış aradım defalarca, 3.kattan atlayan bir kedinin sağlığı nasıl olur, araştırdım durdum gün boyu ve en son aklımıza mamasını yine bahçeye koymak geldi.



Ve akşam üzeri Karamel geri geldi 👑 👑 😊


Bahçede bağıran büyük oğlumun sesi hala kulaklarımda, uzun zamandır bu kadar sevindiğim bir günü hatırlamıyorum... 🤗

Sonuç olarak dostlar, Karameli tekrar eve almadık...

Alışmış olduğu özgürlüğü kısıtlamak ve onu eve hapsetmek bencilce geldi...

Ve laf aramızda bu zamana kadar 3 kedisi olmuş biri olarak evde kedi tuvaletinin nasıl da kötü koktuğunu deneyimlemiş oldum.

Bunun bir çözümü var mı bilmiyorum ama, ev ortamına alışmış bir kedi sahiplenme fikrinden de vazgeçtim sanırım bu vesile ile...

Daha önce hep çalışırken kedi baktığımız için koku vs pek umurumuzda olmuyordu akşamları eve yorgun geldiğimiz için...

Evinde kedi olan arkadaşlar varsa paylaşırlarsa çok sevinirim. 🤗


Siz ne düşünüyorsunuz evde kedi, köpek bakma konusunda?
Özellikle ufak çocuk olduğunda.

Benim temizlik ve güzel koku damarım ağır bastı, uzun bir süre erteledim sanırım bu sevdayı....



6 Eylül 2018 Perşembe

Beyonce Heat Kissed Parfum

Daha güncel, daha 'ben' konularda yazmak istesem de gerekli zaman dilimini hep başka yerlerde kullanıyorum ve bloğumu atlıyorum malesef. Oysa burası yaşamımda bıraktığım bir iz, kendimle başbaşa kalabileceği çok özel bir alan.

O yüzden iki gündür bayıla bayıla kullandığım, kalıcılığı yeterli olmayan ama noktalarına bayıldığım yeni kokumu tanıtmak istedim sizlere, Beyonce Heat Kissed Parfum Deodarantı... 🤗


Deneme amaçlı aldığım bu uygun şişenin kesinlikle parfümünü de temin edeceğim.
Kış için daha uygun noktalara sahip bu koku kesinlikle kendinizi daha çekici ve hoş hissetmenizi sağlıyor... 🤗

Siz hangi parfümleri kullanıyorsunuz?

Benim kokum diyebileceğiniz ve sürekli kullandığınız bir marka var mı?

Haydi, gelsin tavsiyeler 🤗🤗❣️





29 Ağustos 2018 Çarşamba

Yaşama Bakış

🖤 Sabahın altısında kalkmak, onda yemek. Akşam altıda yemek ve onda yatmak. İnsanı on kere on yaşatır.

🖤Beklemesini bilenin her istediği olur.

🖤Yaşamın en muhteşem mutluluğu, insanın sevdiği bir şeye inanabilmesidir.



Victor Hugo 

15 Ağustos 2018 Çarşamba

Güne İyi Başlamanın Yolları

Geceden toplanmış, pırıl pırıl bir eve uyanmak ilk adım benim için...

Dahası sabahın o mükemmel sessizliği ile sahip olduklarıma şükretme şevki doğuyor içime istemsizce...

Bir bardak yeşil çayımı alıp birkaç hayal kurmak, işte benim harika bir günümün başlangıcı işte bu kadar basit... 🤗

Son zamanlarda sadece yaşadığımı, neredeyse hiç hayal kuramadığımı farkettim.

İşte kalbimin daha hızlı atmasına sebep olan ve sahip olmak yada görmek açısında bir fark bulamadığım bir kaç mutlu eden fotoraf paylaşıyorum sizler de...

Ve her gün mutluluğun resmini aramaya davet ediyorum sizi de 😊😊



Nasıl ama??


Bir ara ciddi ciddi mesai harcamışım bu motif işlerine. Bir verandam olursa örerim bir adet, ne olacak 🤗👌



İşte bu derin mavilik... Baktıkça bakasınız gelmiyor mu sizin de? 





22 Temmuz 2018 Pazar

KELEBEKLERİ İTMEYİN



 


Adam fısıldadı : 'Tanrım konuş benimle.'
Ve bir kuş cıvıldadı ağaçta.
Ama adam duymadı.

Sonra adam bağırdı :
'Tanrım konuş benimle.'
Ve gökyüzünde bir şimşek çaktı.
Ama adam dinlemedi onu.

Adam etrafına bakındı ve,
'Tanrım seni görmeme izin ver!' dedi.
Ve bir yıldız parladı gök yüzünde.
Ama adam farkına varmadı.

Ve yüksek sesle haykırdı :
'Tanrım bana bir mucize göster.'
Ve bir bebek doğdu bir yerlerde.
Ama adam bunu bilemedi
.
Sonra çaresizlik içinde sızladı :
'Dokun bana Tanrım ve burada olduğunu anlamamı sağla, ne olur!'
Bir kelebek kondu adamın omzuna.
Ve adam kelebeği, elinin tersiyle uzaklaştırdı... 


Bütün Dünya dergisi, Mayıs, 2002

21 Temmuz 2018 Cumartesi

Beş Sevgi Dili - Kitap Tavsiyesi

Eğer sallantıda olan bir evliliğiniz yada bitmesi muhtemel bir ilişkiniz varsa , size belki de herşeyin anahtarı olacak ve harika bir ilişkiye kavuşabileceğiniz taktikler sunan bir kitaptan bahsedeceğim ; Beş Sevgi Dili ' nden ...


Gary  Chapman ' a ait bu muazzam eser binlerce çiftin birebir seansları ve uygulamalarından sonra
çıkmış ve nokto atışı tespitler ile ilişkilere adeta sihirli dokunuşlar yapan bilgileri paylaşıyor . 

Bir eş ve bir kadın olarak erkeklerin anatımı ile eşleri arasındaki diyaloglarda kendimi gördüğüm ve hatalarımı anladığım çok yer oldu . 

Bizler birey olarak eş yada sevgilimizi sevsek ve bunu ifade ediyor olduğumuzu düşüyor olsak ta eğer eşimizin sevgi dilinden konuşamıyorsak aslında söylediklerimiz ona iletilmiyor olabilir , bu kitap bize bunu anlatıyor özetle ve beş sevgi dilinden bahsediyor ; 

Nitelikli Beraberlik

Onay Sözleri

Armağanlar  ( Bir çok kadının sevgi dili bu olabilir :) Yani eşimizin bizi sevdiğini en çok bize hediyeler aldığında hissediyorsak . )

Hizmet Davranışları

Fiziksel Temas


Kitaptan bir kaç alıntı ile son veriyor ve bu kitabı baş ucu kitabı yapmanızı öneriyorum . Çünkü anlaşılmak kadar anlamaya ve daha çok sevmeye ihtiyacımız var .

' Sevgi hataların kaydını tutmaz. Sevgi geçmişteki hataları gündeme getirmez . Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Evlilikte daima en iyi ve en doğru şeyi yapmalıyız . Hepimiz zaman zaman eşlerimizi incitecek şeyler yapar ve söyleriz . Geçmişi silemeyiz. Yalnızca yaptıklarımızın yanlış olduğunu kabul edip özür dileyebilir ve gelecekte daha farklı davranmaya çalışabiliriz .

' Psikolog William James , muhtemelen en derin insan gereksinimin , takdir edildiğini hissetme gereksinimi olduğunu söylemiştir .'

' O iyi bir annedir . Aynı zamanda iyi bir ev sahibesi ve yemek pişirmek istediğinde mükemmel bir aşçıdır , fakar bana hiç sevgi göstermiyor.
Canım çıkana dek çalışıy
orum ve beni hiç takdir etmiyor .'


' Bazı karıkocalar , gerçekte yalnızca fiziksel olarak yakın yaşıyorken , birlikte zaman geçirdiklerini sanıyorla. Aynı anda aynı evin içindedirler ama birlikte değildirler. Karısıyla konuşurken televizyonda maç seyreden bir koca karısına nitelikli bir beraberlil vermiyordur , çünkü tüm dikkati karısının üzerinde değildir . 


' İfâde edilmeyen kızgınlık nefrete dönüşür. '


' Sevgi evlilikte yeniden doğabilir mi ? Elbette ! Anahtar , eşinizin birincil sevgi dilini öğrenmeniz ve onu konuşmayı seçmenzdir .'


' Kriz zamanında neredeyse içgüdüsel olarak birbirimizi kucaklarız. Neden? Çünkü fiziksel temas sevgiyi güçlü bir şekilde iletir. Kriz zamanında, sevildiğimizi hissetmeye her şeyden çok ihtiyacımız vardır. Olayları her zaman değiştiremeyiz; fakat eğer sevildiğimizi hissedersek dayanabiliriz. '

18 Temmuz 2018 Çarşamba

Kendime Yeni Bir Ben Lazım!

Sizin de hayatınızda hatta kendinizde değiştirmek istedikleriniz varsa, haydi o zaman atmanız gereken tek bir adım var ; karar vermek!

 


Sadece bir kere geleceğimiz ve her geçen dakikanın telafisi olmadığı bir dünyada yaşıyorken daha mutlu olmak, İstediğimiz kişiye dönüşmek bizden başka kimin elinde olabilir?

Daha pozitif biri mi olmak istiyorsun?  Ol!


Güzel fit bir bedene mi sahip olmak istiyorsun? Az ye ve spor yap!

Seyahate mi çıkmak istiyorsun? Para biriktir ve plan yap!

İnsanların ne söylediğine, düşündüğüne çok mu takılıyorsun? Takılma, takma, nasıl takmaman gerektiğini öğren... Bu konuda onlarca kitap ve makale mevcut, sen yeter ki iste...

Daha sabırlı biri mi olmak istiyorsun? Kalbini sevgiye aç, affet ve  öfke kontrolünü öğren!
 

Kendini geliştirmek mi istiyorsun?  Oku! Seyahat et, sohpet et!


Mutlu huzurlu bir yaşam mı istiyorsun sadece?
Şükret, tevekkül et, bir yaratıcın olduğunu ve her an en yakınında olduğunu hatırla!

Ah bir hatırlasak zaten ve ona göre yaşasak, böyle olur mu bu dünya? 

Kadınların Anlaşılma Çabasının İsmi ' Dırdır' dır !

Sevgiliniz yada eşinize kırıldınız , kızdınız.

Kırgınlığınızı tamir etmesini istiyor , kendinizi ifade etmeye  çalışıyorsunuz ama o duymazdan geliyor , umursamıyor ...

Başka zamanlarda , farklı kelimelerle dile getiriysunuz sıkıntılarınızı - getiriyorsunuz ki sizi anlasın , herşey eski haline bürünsün.

Ama sizin tüm bu kendinizi anlatma çabalarınız o mükemmel ( ! ) erkek beyninde dırdır etme ve sürekli problemlerden bahsetme olarak algılanıyor  ...

Peki ne olacak ?



2 Temmuz 2018 Pazartesi

Bir Kare Huzur

Her insanın huzur ve mutluluk anlayışı farklıdır. 

Yaşayan bir şehir, hareket ve özellikle soğuk havalarda dolu dolu caddeler benim için huzur resimlerinin tamamlayıcıları... 



Sonbahar renkleri, özellikle Londra sokaklarında uzun yürüyüşler ...

İşte bunlar da yaşamayı dilediğim anlardan sadece bir tanesi 😊


26 Haziran 2018 Salı

Faydalı Takıntılar

Bir kitapta çıkmıştı  ' Faydalı Takıntılar ' tanımı karşıma ve çok sevmiştim.


Artık sevmiyorum ...


Saatlerdir , tüm ihtiyaçlarımızı akıllı telefonlarımız ile halledebiliyorken yeniden bilgisayar başına oturup - program öğrenmeye çalıyorum .
Evet birkaç şey öğrenip birazcık yol aldım ama asla istediğim şeye yakınlaşamadım henüz .

Ne mi yapmaya çalışıyorum ? Sesli kitap !

Bilmiyorum bu konuda sizler ne düşünürsünüz ama işi kitaplarla ilgili olan ve aynı zamanda kitapları , okumayı çok seven biri olarak sesli kitap videoları yapmaya ve bunu hem instagram sayfamda ( @kitapçı_lady ) hem de youtube kanalımda yayınlamayı düşündüm ki , okumaya vakti olmayanlar en azından dinleyerek kitaplar hakkında az çok fikir sahibi olabilsin .

Başlamak bitirmenin yarısıdır . Henüz yolun çok başındayım ve gerçekten de programı çözüp , okumalar yapıp , üzerinde düzenlemeler yapmak için zamana ihtiyacım var . Zamanında Beyazıt Kütüphanesine gidip görme engelli kardeşlerimiz için de kitap seslendirmek istemiştim ama çalıştığım için randevu alamamıştım. Şimdi daha zor olanı seçip - düzenlemeleri ile bu işi yapabilmeyi istiyorum inşallah.

Sizler bu konuda ne düşünürsunuz ? Çabamı nasıl buldunuz , emeklerime değer mi ? Ben değeceğini düşünüyorum . Sizlerle de bu konuyu hasbihal edersek çok sevinirim .

Yorumlarınızı Bekliyorum .
İyi geceler :)


Not : Hasbihal , çabam beyhude ( Beyhude yazmadım tabii - tuttum kendimi :)gibi cümleler yazasım geldi nedendir bilmem . Demek gece yarısını geçince benim kafa Muhteşem Yüzyıl'a bağlıyor . O zaman geceniz hayrola arkadaşlar . Yarın herkes yola revan olmak üzere işlerinin başına .! 
أكşأمıنıز هيرلصن ...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...