9 Aralık 2014 Salı

Veda ...

Bir süredir severek yazdığım ve çok kıymetli arkadaşlıklar edindiğim bloger paylaşımıma ara vermeye karar verdim.

Her zaman açık yüreklilikle ve severek yazdım . Şimdi de aynı şekilde biraz ara vermeye ihtiyacım olduğunu söylemek istiyorum.

Her zaman blog arkadaşlarımı okumaya devam edeceğim. Bu süre zarfında iyi şeyler yapmayı ve hep belirttiğim gibi ' ölmeden önce arkamdan kalıcı ve faydalı şeyler bırakma ' konusuna yoğunlaşacağım.

Kabuğuma çekilmeye ihtiyaç duyduğum bu süre zarfında daha çok okuyup , daha çok yazacağımı umuyorum.

Tekrar görüşebilmemiz ümidi ile ...

Her birinize sevgilerimle ...

HOŞÇAKALIN.
                                                                                                                                            
  GRİ LADY

7 Aralık 2014 Pazar

En Büyük Risk , Hiç Risk Almamaktır

Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.
Gülmek; “SAF” denme riskini göze almaktır.
Ağlamak ise; “DUYGUSAL” görünme riskini…
Birine yakınlaşmak; “KENDİNİ KAPTIRMA” riskini,
Duygularını açmak; “KENDİNİ ORTAYA KOYMA” riskini,
Hayalleri ve düşünceleri sergilemek ise;
“ONLARI BAŞKASINA KAPTIRMA” riskini göze almaktır.
Sevmek; “KARŞILIK GÖREMEME” riskini…
Yaşamak ise; “ÖLME” riskini göze almaktır.
Umutlanmak; “HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMA” riskini
Çabalamak ise; “BAŞARISIZ OLMA” riskini göze almaktır…
Ama riskler yaşanmalıdır,
çünkü; hayatımızın en büyük riski hiç risk almamaktır.
Hiç risk almayan kişi, belki acı ve üzüntülerden konunabilir
ama büyüyemez, sevemez, değişemez, hissedemez, öğrenemez.
Garanti arayışlarıyla zincirlenmiş bir köle olarak yaşarken,
bedelini; özgürlüğünü kaybederek öder.
Sadece; riski göze alabilen kişi hürdür.

Leo F.Buscaglia

MUTLU AKŞAMLAR


4 Aralık 2014 Perşembe

ZAMAN GEÇİYOR SEVGİLİ DOSTLARIM VE BİZ NE KADAR DA HIZLI BÜYÜYORUZ ...(YA.KÜ.ME.NE.)

Canımın içi lise arkadaşım , liseden sonra neredeyse hiç görüşemediğim ama yine de birbirimizin varlığından , arkadaşlığından emin olduğumuz , ama yine de zamanla koptuğumuz, en güzel hayalleri birlikte kurup tartıştığım dostumun bebek beklediğini öğrendim ...

Ve buna istemsizce , baba olacağını öğrenmiş , şoka uğramış ve ne diyeceğini bilemeyen bir erkeğin vereceği tepkileri verdim ...

Allah'ım ; zaman ne çabuk geçiyor böyle ...!

Daha dün gibi , dört kız arkadaş geleceğimizle ilgili oturup konuşurduk ..
Ben gurubun en asi'si , en uçuk idealleri olan Prof lakaplı bir çatlaktım ...
Naif , duygusal ve ürkek Nergiszaarımız ...( Nergis'in  isminin 'zaar'ekinin almasının sebebi bir edebiyat dersinde edindiğim bilgiydi , şöyle ki 'Nergiszaar' dediğinizde Nergis bahçesi demiş oluyorsunuz.Ona bu ismi ben vermiştim:)
Her zaman yardımımıza yetişen , en anaç , en güçlü karakterli Küboşumuz ...
Ve birbirimize 'Kardeşim' dediğimiz , neredeyse her konuda aynı fikri paylaştığımız Mervemiz ...

Bir çok dersi dinlemek yerine arka sırada kongremizi kurup çekirdek çitlediğimiz ,okuldan kaçıp lunaparka gittiğimiz , karlı havalarda yürüyüş yapıp , birbirimize cips beslediğiiz günler sanki dün yaşanmış gibi ...

Yazdığım hikayeleri okuyan arkadaşlarım bir gün yazar olacağıma inanırlardı ...
Her fırsatta ortak deftermize bir şeyler karalar , hepimizin yazdığı anketler hazırlardır ...
Tabi tüm bunların yanında hayallerimiz de vardı ortak ...

Yapılması çok basit olabilecekken , hala hayata geçiremediğimiz bir 'Adalar Seyahati ' gibi mesela ...
Ya da Küboşun annannemin köyüne gelecek olması ve arkeoloji uzmanı dedeciğimle tanışması gibi ...

Dedem öldü biliyor musun Kübra ?

Ve sadece planlamakla yetindiğimiz diğer tüm hayallerimiz de ...

Niye bilmiyorum ama her yeni gelişmede üzülüyorum içten içe ..
Bu kadar hızlı olmamalı hayat dediğimiz ...
Bundan bir kaç sene öncesinde hiç gelmeyecek gibi , çok çok büyüdüğümüzde olacakmış gibi bahsettiğimiz hayallerimiz evlenmek , çocuklarımızın olması bu kadar çabuk erişilebilir olamamalı ...

Belkide tüm bunları hepinizden önce yaşamış ve deneyimlemiş biri olarak söylüyorum ,
hayat çok garip ...
Çok hızlı geçiyor zaman ve bizler önce bir hayat kurmak için seçimler yapıyoruz - evleniyoruz - eş oluyoruz ve sonrasında tüm bunlara çakılıp kalıyoruz ...
Dünyamız bunlardan ibaret oluyor ve bir zamanlar nasıl biri olduğumuzu bile unutuyoruz ...

Ben hala aynı kişiyim, soru soran , çok okuyan , araştıran, alıngan ve arkadaşının bebek haberinden gözleri dolacak kadar garip ve karmaşık hissedebilen ...

Ama herşeye rağmen ; hayatlarınıza erkekler girse de , hatta parçanız olan bebekler , bebekleriniz, siz hala eski SİZ'siniz ...
Bunu unutmayın , hayallerinizi derinlere gömmeyin , hep daha fazlasını isteyin ve bir zamanlar sahip olduğumuz saf dostluklarınızı unutmayın ...
Ben hala en yakın arkadaşınız olarak yanınızda olduğumu , hala aynı kişi olduğumu ve sizleri gerçekten çok sevdiğimi söylemek istedim sadece ...

Ve itiraf ediyorum ki ; hala dik kafalının teki olarak uyum sağlamak yerine hedefler peşinden koşturmaya , anne olmayı seçmek yerine uçuk kaçık fikirlerinin peşinden gitmeye devam eden kişiyim...
Ve bazen gerçekten dizginlenmeye ve fikirlerinize ihtiyacım oluyor ...
Sizleri seviyorum. Lütfen yavaş yaşayın hayatı , bu hız beni kokutuyor;

Çünkü yaşlanıyoruz ...

Hayaller , Hayaller ...

Bir gün bir sahil kasabasında olacağım ,
Sabah erkenden uyanıp , çıplak ayakla denize doğru yürüyeceğim ...
Güneşin yakan ışığıyla birlikte ısındığımı hissedip , kendimi suyun sonsuzluğuna bırakacağım ...


Bir gün yanıma bir sırt çantası alıp , yanımda sevdiğim adam, bilmediğimiz yollara döküleceğim..
Doğayla içiçe ve fazlasıyla naturel...
Belki bir ormanda belki de bir çöl ortasında kalacağız ..
Belki de safarı de kaybolacağız birbirimizin gözlerinde .
Ama asla yok olmayacağız ...


Bir gün , dünyanın bir ucunda kalabalığın ortasına karışacağım ...
Yeni insanlar tanıyıp , yeni yerler keşfedeceğim ...


Bir gün , İskoçya'nın ve Büyük Britanya ' nın sonsuz yeşilliğinde adım atacağım ...
Ciğerlerimdeki oksijen de , yanımdaki adam da her nefeste tazelenecek ...
Ve bize yeşilin huzurunu yaşatacak ...

İskoçya

Bir gün eşim ve çocuğumla evimizin bahçesinde oturacağız ve kitap okuyacağız ...
Çocuğumuz bahçemizde köpeği ile oynarken ben evde güzel kokulu kurabiyeler pişireceğim ...


Bir gün , Dünyanın en büyük Arkeoloji müzelerini gezeceğim ...
Sonsuz fotoraflar çelip , yeni bilgilerle tazeleneceğim ...


Bir gün serbest atlayış yapıp , havada özgürlüğüme kavuşacağım ...


Bir gün , her günden farklı sevileceğim ...

Bir gün , bunlar ve tüm hayallerimin gerçeğe dönüşmeden ömrümün bitebileceğini göreceğim ...
Ama bu yolda çok şey denemiş ve denemiş , tekrar denemiş olacağım ...
Ve işte o zaman önemli olanın bu olduğunu da kavramışolacaağımdan her halükarda mutlu ve huzurlu olacağım ...

      HAYALLERİNİZİN OLMASINI VE BUNLARI ERTELEMEMENİZ DİLEKLERİMLE ...


GRİ LADY
( Profosyonel Hayal Kurucu )

Vazgeçtim Ben Bugün ...

Hayatımız hedeflerle ve mücadelelerle var olurken , bazen kendinize haksızlık ettiğinizi düşündüğünüz oldumu hiç ?

Boş hayaller peşinde koştuğunuzu hissettiğiniz ya da kendinizi kandırdığınız ...
Yanlış insanlara umut bağladığınz ya da olması gerekene değer vermek yerine bunu esirgediğiniz ...

Her şey gelebilir bu hayatta başımıza. Sonuçta hayat yaptığımız seçimler ve bunun sonuçları değilmidir ?
Hayatı bir sahne kendimizi bir oyuncu olarak düşünürsek , biz oyunu sergilemek istemezsek bunu hiç kimse bizim için yapamaz.
İşte bu yüzden , hayatınızda başrol oynamak ya da figüranlıkla yetinmek sizin elinizdedir. Senaryo değişebilir ama sizin duruşunuz hep aynı kalır ...

İnsanları bir sebepten ötürü severiz belki yada daha iyi bir sebeple sileriz ...

İşte ben VAZGEÇTİM BUGÜN bir çok şeyden ;

Hayal kurmak için birine ihtiyaç duymaktan .
İnancını kaybetmiş insanlara ışığı göstermeye çalışmaktan .
Ertelemekten .
Sadece hayal etmekten.
Adım atmamaktan.
Ve zamanında yapmış olduğum seçimlerin yanlış olduğu hissine kapılmaktan...
Değer verenlere haksızlık edip , yine de başkaları tarafından değerli hissettirilme arzumdan vazgeçtim ...

1 Aralık 2014 Pazartesi

Kadınlar Ne İster ?

Aslında kadınların ne istediğiyle değilde , bunun dışında kalan tüm saçma sorularla muhatap insanların sorusundan başka bir şey değildir ' kadınlar ne ister ? ' sorusu ...
Öncelikle kadınlar ; anlaşılmanın mantık üzerinde bir eyleme dönüştürülmesindense , sadece anlaşılma çabası ister ...
Çaba göstermek ne kadar da asil bir anlayış biçimidir oysa ..

Tüm klişelerin dışına çıkmak gerekirse , kadınlar değil , insanlar ne ister diye yaklaşmak gerekir bu soruya ..
Öyle ya , duyguların cinsiyeti yoktur. Sadece cinsiyetlerin duygu yorumları vardır ..

Bir kadın bir duyguyu daha yoğun ve zaman zaman inişli çıkışlı yaşarken , bir erkek kendi kabuğunda yaşamayı seçebilir. Burada sorun ne hissedilen değildir aslında , asıl sorun duyguların dışa vurumudur bu noktada ...

Tüm bu farklılıklar ve duyguların farklı tarzlarda paylaşımı anlaşılmazlıkları ve sonuç olarak karşılıklı yargılamaları doğurmuştur.
Ve işte bu yargılamaların bir ürünü olmuştur 'Kadınlar Ne İster' sorusu ...

Cevap basit aslında ;
Nasıl erkek ve kadının beklentileri birbirine örtüşmüyorsa , kadın ve diğer kadınların da beklentilerinin birbirine örtüşmesi hali söz konusu değildir.
Benzerlikler olabilir ama asla duruma genelleme ile bakılmamalıdır.

İşte bu yüzden yanlış soru kalıbı da değiştirilmeli ve yerine ' BENİ KADINIM NE İSTER ? getirilmelidir...

Eğer gerçeten ilginizi çeken buysa ve sorunuza cevap arıyorsanız sadece kulak vermeniz yeter ...
Çünkü kadınlar önce anlaşılmak ister ve farkedebilecekler için ciddi ip uçları verirler ...

Beklentiler karaktere göre şekillenir neticede ..
Bazı kadın para ister mesela ...
Değerinin para ile ölçülebileceğini zannedecek kadar aşşağılık kompleksine kapılmış olanlar özellikle ...
Ya da kendi hayatının kurtulabilmesi için , kolayı seçecek kadar aciz ruhlular ...

Bazı kadınlar da , bol ilgi ve iltifatı tercih eder ...
Onlara kızmayın ... Sevildiğini hissetme duygusu içgüdüseldir ve mutlaka geçmişteki sevgi eksikliğinin dışa vurumudur. Sadece söyleyin ve kelimelerin mucizevi etkisini görün ...

Bazı kadınlar sadece huzur ister ...
Etliye -sütlüye karışmayan erkekler idealleridir... Fazla saamimi olmayan ilişkiler ve sukutu sağlayabildikleri evlilikler onlara göredir ...

Bazı kadınlar sadece güvenmek ister ...
Bir erkeğe güvenebilmenin huzurunu yaşamamış ve buna ihtiyacı olan kadınlar oldukça fazla ...Aynı zamanda güven duyulmayan erkekler de öyle ...

Bazı kadınlar özgürlük ister ,
Hayatını paylaştığı erkeği ona saygı duysun ve kendi yaşam alanına saygı duysun ister ...

Bazı kadınlar fazlasıyla cesaret ister , 
Gidelim dediğinde ' nasıl ' sorusunu değil ' ne zaman gidiyoruz ' diyebilecek bir erkekle paylaşmak ister hayallerini ...

Bazı kadınlar hepsini ve daha fazlasını ister ...
Beklentileri içerisine gömülmüşken , kendinin bile bilmediği isteklerinin bir erkek tarafından anlaşılmasını ve karşılanmasını bekler ... İşte asıl ' kadınlar ne ister ?' sorusunun muhatabı olan kadınlar  bunlardır ...

Bazı kadınlar da sadece anlaşılmak ister ...
Ne hissettiği ve beklediği ile ilgili hazır cevaplar vermesini isteyen biriyle değil de , bunu hisseden ve kadınını derinden tanımak isteyen biriyle olmak ister ...
Konuşarak değil , sessizliğiyle anlaşmak ve huzuru bu şekilde oluştırmak ister ...

Ve sonuç olarak ;
Tüm kadınlar ' sevilmek' ve korkusuzca bunun tadını çıkarmak , kendini anlatma çabasına girmeden ' anlaşılmak ' , beklemediği zamanlarda süprizler yaşamak , ilgi görmek ve ilgisini hakedecek bir erkekle paylaşmak ister hayatını ve tüm hayallerini ....



28 Kasım 2014 Cuma

En çok özleyen insan, özlediği kişiyi hiç aramayandır.
Çünkü o, aramayacak kadar aşık kalmıştır.
O, elinde olmadan özler..istemeyerek, kıza kıza.
O, ulu orta söylemez aklındaki kişinin adını,
O şarkı çalmaya başladığında nefret ede ede özler.
Özlediği bir kere de olsa, “eskisi gibi konuşmak”tır.
Eskisi gibi olmak...
O yüzden susar..
Olamayacağını bildiği için..
Canım dediğine "sen" diyemeyeceği için..
Bu yüzden, o artık seni aramıyor diye üzülme.
Belki yanında değilsin ama onun hep aklındasın.
“Benim, hep, aklımdasın”

Sevişmek ...

Aşkla yapıldığında anlamlı,
Tutkuyla yapıldığında anlık mutluluktan ibarettir bazen ...

Bazen de yapamadığın ama hissettiğindir ...

İnsanlar olarak bizler herşeyi tüketir hale alıştığımızdan , ilişkilerimizi de tüketir olduk ...
İlk buluşmada sosyal ,
İkincisinde tensel iletişimler kurmak kabul görmeye başladı , en kötüsü de yaygınlaştı ...

Oysa sevişmek adının telafuz edildiğinde zihnimizde uyandırdığından çok daha masum , çok daha insancıl bir duygu ...

Sevişmek bir ten teması değil , ruhların birbirine ait olmasıdır  ...
Dokunarak anlaşmaktır ...

En önemlisi de ait olmaktır ...
Ait olduğun vücutta kaybolabilmek ve bunu her istediğinde tekrarlamaktır ...


26 Kasım 2014 Çarşamba

Mutluluk

Mutluluk içimizde ...
Mutluluk beklentilerimizin olmamasında ...
Mutluluk kendi kendimize yetebildiğimizde ...
Mutluluk hayallerimizin olmasında bazen ..
Bazen de hayallerimizin sadece ' hayal ' olmasında ..

Mutluluk her neyse dışarıda değil ...
Mutluluk içimizde , en derinlerimizde ...
En önemlisi de , başkalarında aradığımız da değil ...
İçimizde bulduğumuz da ...

Mutluluk çalışabilmekte bazen ..
Sevildiğini bilmekte ..
Ya da sadece sevmekte ..

Mutluluk kendini sevebilmekte bazen ..
Belki de sadece kendini sevmekte ..

Mutluluk her ne yaşadıysan yaşa ,
Yarınların güzel olacağına inanmakta ..

Ve mutluluk bazen sadece ;
Gerçekten İNANMAKTA ...!


SOSLU BADEM ' DEN MİMİM VAR ... KENDİNE AYIRDIĞIN ZAMAN ??

Sevgili bloger arkadaşım Soslu Badem beni mimlemiş...
Bakalım neler sormuş ..

1-) Yanlızken ne izler , ne okursun ?


Yanlızken genelde bir şey izlemekten ziyade okumayı tercih ederim. Mutlaka okumakta olduğum bir kitabım vardır zaten kenarda , onu okur ya da kütüphanemde olan eski günlüklerimi karıştırırım ...


2-) Kendine zaman ayırdığında ne giyersin ?

Evdeyken genelde tayt ve üzerine alet giymeyi tercih etsem de salaş görünümden hoşlanmadığım  için evde alakasız elbiselerle dolandığım zamanlar çoğunluktadır..

3. Kendine ayırdığın zamanda ki güzellik ürünlerin nelerdir ?

Önceleri ; saçlarım ve cildim için badem yağlı maskelerden , yumurta beyazına kadar denemediğim yöntem kalmamış olsa da , şimdilerde cildimi temiz tutup , nemlendirmekle yetiniyorum ...


4. Aktüel en sevdiğin ojen hangisidir ?

Pembe mat ojem en sevdiğimdir..

5. Kendine ayırdığım vakit de ne yer ne içersin ?

Valla ne yemezsin olsaydı soru , benim için daha kolay olurdu cevaplamak . Kendi kendime vakit geçimeyi sevdiğim için özenerek güzel yemekler hazırlamayı çok severim . Güzel bir sezar salata ya da tavuklu herhangi birşey favorimdir. Bunlar dışında yediğim aperatifler arasında cips ve sıradan atıştırmalıklar var ...



6. Aktüel en sevdiğin mum hangisidir ?

Mumları ve mum alışverişi yapmayı çok severim. Özellikle vanilya kokulu ve devasa büyüklükteki mumlar favorilerim :)

7. Yalnızken dışarıda da vakit geçirir misin ?

Tercihim evde olmak olur. Evde olmak istemiyorsam sinemaya ya da bir kitapçıya giderim..




8. Tek başına sinemaya film izlemeye gider misin?

Sanırım bir önceki soruya verdiğim cevap bu soruyu da kapsıyor :)

9. En sevdiğin online shop ?

Online alışverişi hiç mi hiçç sevemedim.


10. Eklemek istediğin bir şey var mı ? Kendine ayırdığın vakitte  daha neler yaparsın ?

Eklemek istediğim farklı bir şey yok ... Kendime ayırabildiğim vakitler sınırlı olduğu için olabildiğince verimli geçirmeye çalışırım .



Beni mimlediği için ve adımı en başa yazdığı için Soslu Badem' e teşekkürlerimi sunuyorum . Bir çok kişi mimlendiği için ben yapmayan herkesi mimlemiş farzediyorum kendimi. Sevgilerimle :))

22 Kasım 2014 Cumartesi

Havadisler ...

Hava çok soğuk ...
İçim de öyle ...
Herşeye rağmen hayat güzellikleriyle devam ediyor çok şükür ..

Nihayet aradığım işi buldum ve Pazartesi iş başı yapıyorum ..
Bu haber bile günümü , gecemi ve yarınlarımı yeterince güzelleştirmeye yetiyor ...
Gerçekten iyi gelecek tekrar sahalara dönecek olmam .

Bunun dışında bugün biraz hava aldım ve bir kaç sıradan fotoraf çektim ..
Şunu söylemeliyim ki ; Çerkezköy benim çektiğimden daha güzel ve yaşanılabilir ..
İşte Çerkezköy ' ün minik bir kısmı ..

Şehrin ortasındaki Merkez Camii

Saat Kulesi

Evime giden yol..

Resim çektiğimi görüp 'bizi de çek ' diyen sıcak insanlar..

Karşıdan karşıya geçerkene ..:)

Cafelerin başladığı caddeler ..

Resim yazısı ekle

Resim yazısı ekle

'Köy'kelimesini doğrular nitelikteki ara sokaklar..




21 Kasım 2014 Cuma

Karmaşalar Ve İçinden Çıkılamayan Sorun Teoremleri ...

Anne olmak zor ..
Aynı anda genç , arkadaş , sevgili ve eş olmak ta zor ...
En zoru da ne olabiliyor bazen biliyor musunuz ?
Tüm bu kaousun ortasında kensiniz olabilmek ...
Kendiniz kalabilmek ..

Bazen öyle anlaşılamadığınız zamanlar oluyor ki , verilecek tepki kalmıyor çaresizliğinize ...
Tutsanız da kendinizi , vücüt tepkisini koyuyor duruma ve müdahele ediyor göz yaşları aracılığıyla ..

Bazen öyle anlar geliyor ki; küçücük çocuğun yaşam alanına dahil olamıyorsunuz bile ...
Dinletemiyor ve en önemlisi önemsenmiyorsunuz ...

Anne olmak çok zor bazen ...
Ve en önemlisi anne olmak zorunda olmak ..

Çünkü hali hazırda kimse ' anne olarak ' doğmuyor bu dünyaya ...
Dünya ; bizi ' anne olarak yetiştiriyor ve biz belkide hala çocukken bir çocuk tutuşturuyor kollarımıza ve diyor ki fısıldayarak ;
Sen Artık Annesin ...!
Kucağında gördüğün bu bebek senin ..
Sana muhtaç ve sen onun herşeyisin ...
Ve o da senin herşeyin olacak ..
Kural bu , öyle hissedeceksin ...
Öyle çok seveceksin ki , kendinden bile vazgeçeceksin ...

Ve emin olun ; vazgeçeceksiniz ...

Ne kadar zor olursa olsun sevginiz ; öfke ve çaresizliğinizin önüne geçecek ve bir kaç satır önce söylediğiniz şikayetlerden bile pişman olacaksınız ...
Ve son söz olarak hep iyi ki diyeceksiniz ...
İyi ki anneyim ...

gri lady
Ve umarım iyi bir anneyimdir ....


20 Kasım 2014 Perşembe

İnsan Olmak

Zaaflarımız var ..
Zayıf yanlarımız ve bunları dengeleyen güçlü yanlarımız da ...
Korkularımız da var bahsetmediğimiz , hayal kurduğumuz ve olmasını istediğimiz saf , temiz dileklerimizde ...

Canımızın yandığı da oldu çok , can yaktığımız, hatta can yakmak isteyip te yakamadığımız zamanlar da ...
Bize yüklenen toplumsal demolar yeri geldi takdir görmemezi de sağladı ,yerden yere yerilmemizi de ..
Sahi nedir İnsan olmak ?
Hiç hata yapmamak mı ,
Yoksa hataya aşık olmak mı ....?

Başkalarının memnuniyeti mi olmalı bizi ' iyi ' ya da doğru yapan ?
Aile , arkadaşlar ya da yöneticiler ..
Hayır , hiçbiri ....

İnsan olmak ;
Hissetmektir ...
İnsan olmak ; hissettiğini ifade edebilmek , yaşayabilmek ve kaldırabileceği her yükün altına girebilmektir ..

İnsan olmak ,
Sevmektir ...
Sevmenin , kendisine ait olabilmek , sevgi dolu bir kalple görebilmektir ..

İnsan olmak , yeri geldiğinde hatalar yapmaktır ..
Hatalar yapıp , pişman olmaktır yeri geldiğinde ..
Bazen de , aynı hatayı defalarca yapıp , kendine engel olamamaktır ....

İnsan olmak ;
Bencil olmaktır bazen ...
Her zaman kendini düşünür gibi davranıp , kendini hiçe saymaktır bazen de ...

İnsan olmak ,
Ağlayabilmektir , gülebilmektir ve doyasıya sevişebilmektir sevdiğinle ...

İnsan olmak zaaflarına yenik düşmenin tadını çıkarabilmektir yeri geldiğinde ..

Ve ..

İnsan olmak ;
Çekip gitmektir bazen ...
Uğruna inandığı değerleri yıkıp geçemediği ,
Mecbur oluğunu hayatı yaşamak zorunda hissettiği için ...



                                                                                                                                            GRİ LADY

19 Kasım 2014 Çarşamba

AN ' DA YAŞAMAK ...

Evde olmaktan yakınıp , çalıştığım günleri özlerken an da yaşamaktan çok çok uzakta olduğumu farkettiğim an başladı değişim ...
Hep geleceğe yönelik varsayımlarda bulunup , yapmak istediklerimize odaklanırız ...
Yarınlar ya da daha ilerisi için planlar yaparken içinde olduğumuz anı harcadığımızın farkına varmadan hem de ...

Evet planları severim , hayallerimse vazgeçişmezim ...
Ama tüm bunlara rağmen ben planlarımın günümün önüne geçmesine izin vermemeyi öğrendim ..
Ve işte o an mutluluğu gerçekten hissedebildim ..

Evde olmayı sevdim kısaca ben ..
Çalışmadığım için depresyona girmek yerine , evde kendimle başbaşa kalıp , günümü istediğim gibi yönlendirebilmeyi çok sevdim ...
Sabah istediğim saatte uyanma şansını ...
İstediğim kadar kitap okuyup , sessizce vakit geçirmeyi ...

Ve en çok ta evdeyken televizyon izlemek yerine yapabilecek çok daha faydalı aktiviteler bulabilmeyi  sevdim ....

18 Kasım 2014 Salı

MUTLU AKSAMLAR ..


Ölecek Miyim Acaba ?

Ne komik bir soru değil mi ??
Sanki aramızdan bazı asillere ölümsüzlük ayrıcalığı tanınmış gibi ..
Her neyse konu farklı ...

Az çok tanıyanlar olmuştur beni artık ..
Kendime munasır fikirleri hatta ön yargılarım , garip korkularım ve totemlerim vardır ..

En korkuncu da ' asla' larım ...
Her ' asla ' sını deneyimlemiş biri olarak bir korkumla daha sınanmaktan korkuyorum açıkçası ..
Ne mi ?
Göğüs Kanseri ..

Aslında kulağa geldiği gibi korkunç bir hastalık olduğunu düşünmüyorum artık .
Sonuçta her birimiz bir şekide öleceğiz ..
Hastalıklar sadece ölümün kendisini hatırlatan posta niteliğinde ...
Hatırlatma geliyor ... Sonrasını kimse bilemez ...


Her neyse mesele böyle bir riski taşıyor olmam ...
Hangimizde risk yok ki hem ?

Benim sorunum yine ağzımdan çıkan sözcüklerden dolayı mı bunları yaşıyor olup , olmadığım ..

Çünkü zamanında; muhtemel rahatsızlığımdan ' en sevmediğim kanser türü göğüs kanseridir ' şeklinde bahsetmiş olup , epeyce atıp tutmuştum hakkında ..
Umarım yine yargılarımdan dolayı sınanmıyorumdur ...
Kanser olmak üzmez de boş yere konuştuğumu kabul etmek zorunda olmak üzer beni ...

Yine de sonuç her ne olursa olsun , hayırlısı deyip geçebilecek kadar inanç sahibi olduğum için ve bundan zerre kadar üzüntü duymayacağım için şükürler olsun ....
Tüm okuyucularıma sevgilerimle ...


                                                                                                                                    GRİ LADY

Yeni Başlangıçlar Mevsimim ...

Yeni şehir , yeni komşular hatta yeni bir hava ...
Buralar soğuk ...
Ama öyle sıcak insanlar barındırıyor ki içerisinde , hava hiç mühim değil ...
Yeter ki bizim havamız iyi olsun ..

İstanbul' a bir saatlik mesafede olmasına rağmen Çerkezköy' de hava en az 5-6 derece eksilerde hissediliyor kuzeyde olmasından dolayı ..
Bunun dışında küçük ama hareketli ve geniş caddeleri var...
Aradığınız herşeyi hemen her caddede bulabiliyorsunuz ..
Özellikle bölgede tekstil fabrikalarının olmasından dolayı tekstil İstanbul'a nazaran çok çok uygun ve çeşitli ..
Sanırım Beyoğlu'ndaki Terkos Pasajını örnek verebilirim ..
Pasaja göre daha güzel ve uygun kıyafetler bulmak çok kolay ...

Bunların dışında ; Üniversite olmasından dolayı çok fazla öğrenci var caddelerde ...
Bu da hareket ve insan çeşitliliğini arttırıyor ..

Gözüme çarpan eksikliklere gelince ; çok fazla kitapçı yok burada ..
İki ya da belki üç ...

Ama enterasan olarak Atatürk caddesinde çok sayıda kuyumcu ve Japon pazarları var ...

Neyse ki eksikleri kolayca telefi edebileceğimiz metropolümüzden  sadece bir saatlik uzaklıktayız ...

Tüm bunların dışında alıştın mı diye sorarsanız ;
Evet alıştım ..

Şehirleri değerli kılan içerisinde bulunan insanlardır ...
Çok değerli arkadaşlarımı , dostlarımı ve ailemin bir kısmını bıraktım ardımda belkş ama bıraktıklarımın hangilerinin ' gerçek ' dost olduklarını da anlama fırsatını yakaladım aynı zamanda ...
İşte bu yüzden mutluyum ve evet yeni şehrime alıştım ..
Her geçen gün daha çok sevdiğim evimde yeni yeni ritüeller ekliyorum günlük akışıma ve gönlümdeki işe sahip olduğumda tekrar çalışacağım günleri iple çekiyorum ....

15 Kasım 2014 Cumartesi

Gittin Mi Büyük Gideceksin , Ayrılık Bile Gurur Duyacak Seninle !

,
Gittin mi büyük gideceksin !
Ayrılık bile gurur duyacak seninle..
Gittin mi ayakların onun yakınından bile geçmeyecek..
Gölgen bile kalmayacak ardında..
Gittin mi onurunla gideceksin;
“Haklıysan gidecek, gitmişsen dönmeyeceksin Aşk! Sevdiğim ama dokunamadığım çiçek
kulaç attığım dalgalara sıkıştı haykırışım
gitmeyi öğrettiler bana, kalmak nasıldır..?
nasıldır bir göğüste endişesiz uyumak..?
yırttığım takvim yapraklarında ağlıyor çocukluğum
söylesene, nasıldır dudaklarını bir dudakta uyutmak..?
yoruldum korktuğum yangınlara yakalanmaktan
suya düştü intihar, boğuldu son bakış
kimi istesem uzaktır kıyı boyları
vedalar alnıma işlenmiş, nakış nakış….
                                                                                                CAN YÜCEL.

13 Kasım 2014 Perşembe

Bugün Benim Doğum Günümm :))

Yaş oldu 24 ...
Yolun yarısına kaldı 11 sene ...

Şaka bir yana her doğum günümüzde bir yıl daha yaşlanıp , çok ta matah bir şeymiş gibi bunu kutlamaya devam ediyoruz ...

Ne diyeyim , iyi ki doğmuşum o zaman :)
Ölümsüzlüğün formulü bulunana kadar bende her insan evladı gibi doğum günümü kutlamaya devam edeceğim :)

12 Kasım 2014 Çarşamba

YENİ BİR BEN İLE , YENİDEN MERHABA ..

Taşınıyorum , taşındım ve özlüyorum durumlarından sonra yeniden sizlerleyim ...
Aslında çok şey yazıyorum..
Yazıyorum , siliyorum yazıyorum , siliyorum ..
Belki siz okuyamıyorsunuz ama ben hepsini söylemiş oluyorum ...

Şimdi evimin yeşil bir parka bakan ve ' misafir odası ' olarak isimlendirebileceğimiz , aslında hiç oturmadığımız ama oturulmaya layık en güzel odamızdan yazıyorum ...

Burada olmak hala garip , yeni şehir yeni insanlar ve en önemlisi yeni bir ben ...
Ama her zaman yaptığım gibi bir karar aldım ve onu sorgulamak yerine , kararımın beni getirdiği bu yeni noktayı sahiplenmeye ve tadını çıkarmaya çalışıyorum ...

Her şey bir yana ama beni etkisi altına alan ve duygu durumumda çalkantılara sebep olan tek şey var ki o da ;çalışmıyor olmak ...
Garip bi biçimde yapmak istediğim şekilde , çalışmıyor oluşun tadını çıkaramıyorum ...
Aksine ; çalışmıyor olmanın insanı körelttiğini , üretime katkıda bulunmadığı için yetersiz ve hayatı ev ve bunun gibi angarya işlerden ibaret biri olmuş gibi hissediyorum kendimi ..
Ne acı değil mi ?
Bunun geçici bir dönem olduğunu , evde çok çok verimli zaman geçirilebileceğini , bir çok kitap okuyabileceğimi ve çeşitli hobiler edinebileceğim gerçeğini kendime hatırlatsam da ruh halim bunu cidddiye almıyor şimdilik ...
Ama istikrarlı bir şekilde inatçıyımbu konuda ...
Günümü ritiellerimle boğmam gerekse de bu durumun tadını çıkarmayı öğrenecek ve buna alışacağım ..
Ve evet zamanı geldi dediğimde ki belli ki çok kısa sürede kuracağım bir cümle olacak , eski çalışma tempoma geri döneceğim ...

9 Kasım 2014 Pazar

Büyümek Hakkında

Hep gecmesini istedigim cocuklugumu neden bu kadar erken ozledigimi bilmiyorum ama zamanin geciyor oldugu gercegi sik sik hatirlatir oldu kendini..
Zaman geciyor ve bizler ufak telaslarimiz ve anlik mutlulularimizdan arta kalan zamanlarda bunu hissedemiyoruz..

Hayatimiz tek perdelik bir oyun ve bizler  , onumuze koyulmus senaryolarin icini doldurmaya calisirken dogaclama yapaktan olumune kaciniyoruz ...
Belkide hayati gereginden fazla ciddiye aliyoruz.

4 Kasım 2014 Salı

Başka Topraklarda Rüzgar Sert Esiyor ....

Özlemek eğer bir tercih meselesi olsaydı , hiç özlememeyi yeğelerdim ..
Zira kolay olmadığını söylemem gerek ..

Beklenmedik zamanlarda kendini hissettiren derin özlemimi , yeni şehrime alışmaya çalışarak ve güzeli görmeye odaklanarak yenmeye çalışıyorum ...
Başarı göreceli bir kavram olsaydı kısmen başarabildiğimi iddia ederdim belki ama bildiğim tek şey var o da ; zamana ihtiyacım olacak ....

Ama ne demişler , her seçim bir vazgeçiştir ....
Seçim yapıldıysa ortada tartışacak bir şey de kalmamış demektir ...
Tüm seçimlerin hayatınıza umut ve mutluluk katması dileklerimle ...





31 Ekim 2014 Cuma

Yazdıklarım , Yazacaklarımın Teminatıdır ...

Sevgili bloger arkadaşlarım , hiç tanımadığım ama gönülden yazılarımızla birbirimize duyduğumuz samimi sevecenliği paylaştığımız güzel insanlar ..
Bildiğiniz üzere hayatımda köklü değişimler yaşadığım bir dönemdeyim.
Çalıştığım işi , oturduğum evi ve en önemlisi yaşadığımız şehri değiştiriyoruz ..
Bu sebeple önümde sadece varsayımlar yapabildiğim bir dönem beni bekliyor .
Her şeyin güzele doğru değişime uğrayacağı bu dönemde bloğuma yeni şehrimde ilk yazımı yazana kadar ne kadar süre geçer bilmiyorum ..
Bu süre içerisinde sizlerin neler yaptığını merak edeceğimi ve benim için yazdığınız yorumları çok çok merak edeceğimi belirtmek isterim...
Ve ; tekrar görüşene kadar çok çok güzel günler geçirmenizi ve güzel anılarla dolu paylaşımlarda bulunmanızı dilerim...
Kocaman sevgilerimle ...

                                                                                                                    GRİ LADY

Dostlarıma Veda ...

Her başlangıcın ruhumda yarattığı tazelik hissinin yanında , bu yeni başlangıç yolumun sizlerden ayrılarak şekillenmesinin burukluğunu yaşıyorum kalbimin derinliklerinde ...

Bir çok insan gelir ve geçer hayatımızın belli dönemlerinden ..
Bazıları , koşullardan ötürü mecburen tahammül ettiklerinizdir ..
Bazıları ise ;  gönülden değer verip , sevdikleriniz ..

İşte tüm bu sözcüklerin oluşma nedeni istemsizce sevgi duyduklarımdan ayrılma üzüntüsüdür ...

Kalbimde her gün görmeye alıştığım ve onlarla vakit geçirmekten keyif aldığım insanları belkide bir daha hiç göremeyecek olmanın üzüntüsünü taşıyorum ...

Eğer bilseydim ki , bir daha asla yollarımız kesişmeyecek ; bir şeyler söylemek isterdim dostlarıma ..
Bunun sadece bir varsayımdan öteye gitmemesini umarak sevgili dostlarım ; sizler için nacizane tavsiyelerim var  ...

HAYALLERİNİZİ ERTELEMEYİN ...


SİZİ MUTSUZ EDEN ORTAMLARDA BULUNMAYA DEVAM ETMEYİN ...

HAYATTA KARŞILAŞTIĞINIZ OLUMSUZLUKLARA ODAKLANIP , GÜZELİ GÖREMEME HASTALIĞINA YAKALANMAYIN ...

HAYATINIZA , İŞİNİZE , SİZİNLE AYNI ZAMAN DİLİMİNİ PAYLAŞANLARA DEĞER KATIN , PAYLAŞIN , BİLGİNİZ DAHİLİNDE YARDIMCI OLUN ...

OKUYUN , SİZİ GELİŞTİREN , BAKIŞ AÇINIZI DEĞİŞTİRECEK ESERLER MUTLAKA VAR VE OKUYARAK ZENGİNLEŞMENİN TADINA VARIN ...

ÖNCE İÇ MUTLULUĞUNUZU ARAYIN .. ÇÜNKÜ BİLDİĞİM TEK ŞEY VARSA O DA İÇ HUZUR OLMADAN DIŞ ETKENLERİN GEÇİCİ MUTLULUK VE KALICI MUTSUZLUKTAN ÖTEYE GİDEN BİR FAYDASININ OLMAMASI ...

İNANCINIZ HER NE İSE , NEYE  İNANDIĞINIZI ARAŞTIRIN , OKUYUN , UYGULAYIN ..
iÇ HUZUR ANCAK BÖYLE HİSSEDİLEBİLİR .

NE İSTEDİĞİNİZİ İYİ DÜŞÜNÜN , KARAR VERİN VE HEDEFLERİNİZİ BELİRLEYİN ...
HEDEFLERİMİZ OLMAZSA , BİZ DE OLMAYIZ ...

VE SON OLARAK...

İYİ BİR İNSAN OLMAYA ÇALIŞTIĞIM HAYAT MACERAMDA , SİZLERİ TANIMAK BANA ÇOK GÜZEL DOSTLUKLAR VE ANLAR KATTI ..

İYİ Kİ GÜZEL ANILARIMDA VAR OLDUNUZ ..

SİZLERİ SEVİYORUM ..


dostlarıma veda.






Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...